Gündem

TİP Genel Başkanı Erkan Baş'tan CHP'ye 'başörtüsü' tepkisi: Siyasal İslam’ın sıkıştırdığı yerden muhalefet etmek marifet değildir

"Laikliği net bir biçimde savunmayan, halkın gerçek özgürlüğünü sağlayamaz"

04 Ekim 2022 18:41

T24 Haber Merkezi
 
Türkiye İşçi Partisi (TİP) Genel Başkanı Erkan Baş Meclis’te düzenlediği basın toplantısında CHP’nin türban yasasına ilişkin açıklamalarda bulundu. Baş, "Türkiye’de başörtülü olan olmayan, inanan ve inanmayanların herkesin özgür yaşamasının en önemli güvencesi laikliktir. Laikliği net bir biçimde savunmayan hiçbir siyasi parti bu ülkede halkın gerçek özgürlüğünü sağlayamaz. Biz AKP tarafından her gün törpülenen laikliğin güçlendirilmesi ve yeniden kazanılması için her tür katkıyı desteği vermeye açığız" dedi. 

TİP Genel Başkanı Erkan Baş, “Türkiye’de başörtülü olan olmayan, inanan ve inanmayanların herkesin özgür yaşamasının en önemli güvencesi laikliktir. Laikliği net bir biçimde savunmayan hiçbir siyasi parti bu ülkede halkın gerçek özgürlüğünü sağlayamaz. Biz AKP tarafından her gün törpülenen laikliğin güçlendirilmesi ve yeniden kazanılması için her tür katkıyı desteği vermeye açığız. Laiklik ilkesinin bu ülkede yaşayan tüm yurttaşlar için özgürlüğün teminatı olarak hayat bulması gerekiyor. Biz gerçek laiklik ve özgürlük sorunlarını konuşma çağrısı yapıyoruz. Başı açık kapalı, tüm emekçilerin yoksulların halkın çıkarlarını savunma çağrısı yapıyoruz. Halkın patronlara karşı iktidara karşı birleşik özgürlük mücadelesini büyütme çağrısı yapıyoruz. Bu ülkede yoksul çocuklarının, tarikatların cemaatlerin ellerine düşmesini engelleme çağrısı yapıyoruz. Bu ülkede laikliğin yeniden güçlü bir şekilde inşa edilmesi çağrısı yapıyoruz” ifadelerini kullandı.

"Başörtüsü üzerinden siyaset devşiren tek adam ve onun türevleri bir ve aynıdır"

Türkiye gündeminde açlık, işsizlik, geleceksizlik gibi pek çok sorun olduğunu vurgulayan Baş, “Uzunca bir süredir sorun olmayan “türban sorunu” bir kez daha yakıcı bir sorunmuş gibi iktidarın ve bu kez üzülerek söylüyorum, muhalefetinin enstrümanı haline geldi. Oysa çocukların okula aç susuz gitmesi, enflasyonun rekor üzerine rekor kırması, nefret siyasetinin gündelik hayatımızı cehenneme çevirmesi, yeni bir sansür yasasıyla memlekette çıt çıkmamasını hedefleyen bir iktidar, atanamayan öğretmenler, sağlıkçılar, iş bulamayan ve yabancı ülkelere garson olarak bile gitmeye razı olan milyonlarca genç, emekli olamayan yaşlılar, emekli olup açlığa mahkum edilenler gibi pek çok sorun var. Tüm bunlar orta yerde dururken AKP’nin belirlediği sınırlar içerisinde, AKP’nin belirlediği gündemlerle AKP’ye karşı muhalefet etmeyi gerçekten anlamıyoruz. Çok açık söylüyorum: İran’da kadının kakülünden korkan ahlak polisleriyle Türkiye’de kadının başörtüsü üzerinden siyaset devşiren tek adam ve onun türevleri bir ve aynıdır” dedi.

 Baş sözlerini şöyle sürdürdü: 

"Siyasal İslam’ın sıkıştırdığı yerden muhalefet etmek marifet değildir"

Kadının bedeni üzerinde fikir zikretmeden bir politika kurma becerisi bu ülkede yıllardır neden gelişmez bunu sorgulamak istiyoruz. Bir kez daha kadın bedeni üzerinden kurulmak istenen siyaset gündemiyle karşı karşıyayız. Siyasal İslam’ın sıkıştırdığı yerden muhalefet etmek marifet değildir. AKP’nin yalanlarına ve ithamlarına muhatap olmamak için özel bir çaba sarf etmemize gerek yok.

"AKP'nin yalanlarına göre mi politika üreteceğiz?" 

Ez cümle; AKP kurduğu saray rejimi o saray bir yalan üretme çiftliğine dönüşmüş durumda. Burada sınır yok. Yalanın bini bir para bunlarda. Ne yapacağız mesela? “Camilere ayakkabılarla girdiler” diye bir yalan uyduruyorlar. Ne yapacağız mesela? Caminin 500 metre etrafında ayakkabı çıkarılmalıdır diye kanun mu çıkaracağız bunun için? Her gün attıkları bir yalan var. CHP camileri ahır olarak kullandı diye bir yalan sürekli olarak söylüyorlar. Ne yapacağız? Bir köyde cami varsa o köyde hayvan otlatmak yasaklansın mı diyeceğiz?

"AKP’nin oyuncaklarıyla yeni oyun kurulamaz"

Hatırlıyor musunuz? Hani önümüzdeki Cuma ispat edeceklerdi kaç yüz Cuma geçti bilmiyoruz. 9 – 10 yıl oldu bunun üzerinden. Kabataş yalanının yalan olduğunu ispat etmek için deniz kenarında bile olsa belden yukarı çıplak gezmek yasaktır diye kanun mu çıkaracağız arkadaşlar. Olmaz. Bu iktidarla böyle mücadele edilemez. Biz naçizane bir uyarımızı yapmak istiyoruz. AKP’nin yalanlarına yetişemeyiz. Onları o yalanlara boğmak zorundayız. O yalanların içerisinde boğulsunlar. AKP’nin oyuncaklarıyla yeni oyun kurulamaz.

"Yasalara dokunmayın, yasaları uygulayın; yasalara dokundurmayın, yasaları uygulatın”

Muhalefetin yapması gerekenin yeni yasa “icat etmek” değil, var olan yasal düzenlemeleri işler hale getirmek olduğunu belirten Baş kadın örgütlerinin sözünü tekrar ederek “Sadece biz değil madem kadınları tartışıyoruz. Kadın örgütlerinin sesine kulak vermeliyiz. Aylardır kadın örgütleri çeşitli alanlarda bu iktidarın dayatmalarına karşı bir mücadele yürütüyorlar ve şunu söylüyorlar. Yeni yasa icat etmenize gerek yok: var olanı uygulayın. Anayasanın 10. Maddesindeki eşitlik ilkesini, BM İnsan Hakları Evrensel Bildirgesi’nde ki ayrımcılığın yasağını,  2002’de yapacağını taahhüt ettiğin Kadına Karşı Her Türlü Ayrımcılığın Yok Edilmesi Sözleşmesi (CEDAW); Kadınlara karşı her türlü ayrımcılığın önlenmesi uluslararası sözleşmesinin gereğini yapman, bunların uygulanması için mücadele etmen yeterli.Kadın örgütlerinin sözü sözümüzdür. Yasalara dokunmayın, yasaları uygulayın.  Yasalara dokundurmayın. Yasaları uygulatın."