Kültür-Sanat

'Tıkanma' nihayet Türkiye'de

Kült yazar Chuck Palahniuk’un ülkemizde vizyona girmeyen filmi “Tıkanma”nın DVD’si, arşivlerimizdeki yerini alıyor.

14 Nisan 2009 03:00

Kült yazar Chuck Palahniuk’un ülkemizde vizyona girmeyen filmi “Tıkanma”nın DVD’si, Tiglon’un katkılarıyla arşivlerimizdeki yerini alıyor. 

Kerem Akça'nın haberine göre çok kısa bir süre sonra raflardaki yerini alacak olan Tıkanma,
geçtiğimiz yıl Sundance Film Festivali’nde, yani Amerikan bağımsız filmlerinin kalesinde yarışması bir kenara, Jüri Özel Ödülü’ne de uzanan yapıt, “Dövüş Kulübü”nden beri merakla beklenen bir proje. Kerem Akça'nın haberine göre Clark Gregg’in bu ilk yönetmenlik denemesi 2008’in iddialı filmleri “Sugar”, “Sunshine Cleaning”, “Wackness” gibi filmleri geride bırakırken, “Donmuş Irmak”ın (“Frozen River”) en iyi film ödülüne uzanmasına engel olamamıştı.

Ancak yine de Sundance Film Festivali’nin en önemli keşiflerinden biri olduğuna şüphe yok. Başroldeki Sam Rockwell’e, Anjelica Huston ile Kelly Macdonald’ın eşlik ettiği film için ‘garip bir mizah anlayışına sahip’ bir komedi yorumunu yapabiliriz.

Zira bir seks bağımlısı ve dolandırıcı olan Rockwell’in canlandırdığı karakter, alzheimer hastası annesi için para bulmak zorundadır. Bunun için de bir restorandan boğazına yemek tıkanmış gibi yaparak para sızdırmaya çalışır. Filmin böyle bir öğeyle başlayıp yavaş yavaş ‘iki kafadar filmi’ne döndüğünü söyleyebiliriz. Yani iki birbirine zıt karakterin ilişkilerinden mizah yaratmaya çalışıyor.

Daha çok da Rockwell’in ahlaksız karakterinin bir kara komedi öğesi olarak kullanıp modern toplumu taşlamayı amaç ediniyor kendine. Ancak hem absürd komedi anlayışını benimsendiğinden hem de senaryoyu ve oyunculukları öne çıkardığından, zor bir sinema deneyimi sunduğu söylenebilir.

Zira Gregg, senarist altyapısıyla diyalogların ve orta ölçekli açılarının üzerine gitmiş. Bu sebeple de biraz olsun elindeki malzemenin temasal bütünlüğünü elinden kaçırmış. Elbette senaryoyu başka bir yönetmenin eline verseydi daha iyi olurdu. Ancak bu haliyle de derin bir kapitalizm eleştirisi depoladığını söyleyebiliriz.