BM Genel Kurulu’nda 1948 yılında kabul edilen ve Türkiye’nin de imza attığı “İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi”nin 71. yılında İnsan Hakları Derneği (İHD) ve Türkiye İnsan Hakları Vakfı (TİHV) insan hakları karnesini çıkardı. Türkiye’nin insan hakları konusunda “sınıfta kaldığını” kaydeden insan hakları savunucuları, “Ağır hak ihlalleri yaşanıyor. İnsan hakları araçsallaştırılmış durumda. İhlaller ile mücadele edenlerin bile kıskaca alındığı bir dönem” ifadelerini kullandı.
Cumhuriyet'ten Mehmet Kızmaz'ın haberine göre İHD ve TİHV’nin “Dünya İnsan Hakları Günü” olarak kabul edilen 10 Aralık’ta ortaya konulan veriler iç karartıcı boyutta. 2019 yılının ilk 11 ayını kapsayan insan hakları raporuna göre kadın ve iş cinayetleri ön plana çıkarken 2 binden fazla kişinin yaşam hakkı ihlal edildi. Düşünce ve ifade özgürlüğü ile toplantı, gösteri hakkının da sıkça ihlal edildiğine dikkat çekilen raporda çok sayıda yurttaşın sosyal medya paylaşımları nedeniyle tutuklandığı, toplantı ve gösterilere 1274 kez müdahale edildiği kaydedildi.
Raporu değerlendiren İHD Genel Başkanı Öztürk Türkdoğan, ifade özgürlüğü ve gösteri hakkının rafa kaldırıldığını, insan haklarının da tamamen baskı altına alındığını belirterek, “Tek kişi yönetimine dayalı anayasa modeli ile kuvvetler ayrılığı çok ciddi bir şekilde zedelendi. Kuvvetler birliğine dönüştü. Yargı siyasi iktidarın denetimine geçti. İnsan hakları alanı tamamen savunmasız kaldı. OHAL ciddi sorunlar yarattı. Şu an da kalıcı bir OHAL düzeni var” dedi.
TİHV Başkanı Şebnem Korur Fincancı da “Topluma korku salmak amacıyla, devletin basınında işkence apaçık sergileniyor. Yargı mensupları da bunu meşru göstermek için bu yönde kararlar alıyor. Yargı eliyle siyaset yapılıyor. Muhalifleri ‘avlamak’ için kullanılıyor. Karşıt düşüncede olduğu düşünülen herkesi hapsetme, gözlerden uzak tutma anlayışı sergileniyor” dedi.
Raporda öne çıkan bulgular şöyle:
Zırhlı araçların çarpması sonucu en az 2, mayın patlaması sonucu 3, cezaevlerinde çeşitli gerekçelerle en az 38, askerlik görevini yaparken şüpheli bir şekilde en az 17 kişi yaşamını yitirdi.
İş cinayetlerinde en az bin 606 işçi yaşamını yitirirken, erkek şiddeti sonucu da en az 305 kadın öldürüldü.
Barış Harekâtı sırasında, sınır hattında en az 19 sivil yaşamını yitirdi, 132 sivil de yaralandı.
İşkence ve kötü muameleye maruz kaldığı iddiasıyla İHD-TİHV’e toplam 840 kişi başvurdu.
11 bini kadın, 3 bin 100’ü çocuk olmak üzere toplam 286 bin 500 tutuklu ve hükümlü, 780 çocuk ise anneleri ile birlikte cezaevinde.
Kapasitesinin üstünde 66 bin civarı fazla tutuklu ve hükümlü, 457’si ağır olmak üzere bin 334 hasta mahpus bulunmakta.
65 gazeteci gözaltına alındı. 32’si hakkında soruşturma, 19’u hakkında dava açıldı. 61 gazeteci toplam 196 yıl 10 ay hapis cezasıyla, 5 gazeteci 42 bin TL para cezasıyla cezalandırıldı. 11 gazeteci saldırıya maruz kaldı ve 2 gazeteci sınır dışı edildi.
2 bin 886 kişi toplantı ve gösterilere yapılan müdahalelerde kötü muameleye maruz kaldı. En az 69’u yaralandı, 3 bin 741’i gözaltına alındı, 5’i hakkında ev hapsi, 120’si hakkında ise adli kontrol kararı verilirken 35’i ise tutuklandı.