İzmir'de Efes Antik Kenti'nde yemek masalarının bulunduğu fotoğrafların ortaya çıkmasının ardından Kültür ve Turizm Bakanlığı organizasyona ait olan masaların tarihi yapıya zarar vermediğini söyledi. Ancak Arkeoloji Dergisi Yazı İşleri Müdürü Murat Nağış, yoğun insan ziyaretinde antik kentin zarar görebileceğine belirterek "Bu denli ticari faaliyetler, arkeolojik alanlara gereğinden fazla zarar verir” ifadelerini kullandı.
BirGün Gazetesi'nden Rabia Yılmaz'ın haberine göre, İzmir’in Selçuk ilçesinde bulunan ve Roma İmparatorluğu döneminde M.Ö. 6000 yıllarında yapılan Efes Antik Kenti’nde Celsus Kütüphanesi önündeki yemek masalarının bulunduğu fotoğraflara yönelik tepkiler devam ediyor. Sünnet ve düğün iddialarını yalanlayan Kültür ve Turizm Bakanlığı, fotoğrafların turistlere yönelik bir organizasyona ait olduğunu ve tarihi yapıya zarar verilmediğini savundu.
Sınırlı ve kültürel etkinlik!
İzmir İl Kültür ve Turizm Müdür Vekili Kaan Erge, ziyaret saatleri dışında turizm amaçlı etkinlikler yapılabildiğini söylerken, Kültür ve Turizm Bakanı Nabi Avcı da “Efes Antik Kenti’nde düğün yapılmıyor, etkinliklerde tarihi yapıya zarar verilmiyor” iddiasında bulunmuştu.
Bakanlıktan yapılan yazılı açıklamada ise, Büyük Tiyatro ve Odeon, Celsius Kütüphanesi, Liman Caddesi ve Liman hamamlarında, bakanlığın ‘Süreli Kullanım Yönergesi’ kapsamında, sınırlı kültürel ve turistik etkinliklere izin verildiği aktarıldı.
O sandalyeler antik kente nasıl taşındı?
Arkeolojik alanların, özel etkinlik veya turizm girdisi için kullanılmasının doğru olmadığını aktaran Aktüel Arkeoloji Dergisi Yazı İşleri Müdürü Murat Nağış, şöyle konuştu:
“Arkeolojik alanlar ve kültürel miras alanları evrensel bir değer içeriyor. Evrensel değer içerisinde de bu alanlar sadece toplumsal değer içeren bir kültür ya da sanat etkinliğinde kullanılabilir. Bu alanların, özel etkinlik veya turizm girdisi için kullanılması doğru değil. Çünkü bu alanlar, ünik alanlar ve bu tür etkinlikler alana zarar verebilir. Yapılan etkinlik, kültür sanat etkinliği ya da toplumsal değer içeren bir etkinlik değil. Zaten arkeolojik alanların temel maksadı, para kazanmak da değildir. Oralar halkın ortak alanları ve kazanımlarıdır. Arkeolojik alanlar turizmin bir parçası değildir. Bu alanlar turizmin nesnesi değil, öznesidir. Etkinlikte kullanılan malzemeleri içeriye taşımak için araç kullanmak gerekiyor. Çünkü orası uzun bir alan. Yani bu malzemelerin oraya nasıl getirildiğine dair de herhangi bir açıklama yapılmadı.”
Fazla insan ziyareti de tahribat yaratıyor
Bakanlığın “Yapılan etkinlikler tamamen turizm ve tanıtma hedefli olup, çoğunlukla gemi (kruvaziyer) ziyaretçileri için, turizm meslek kuruluşları, işletmeler, vakıflar, kamu kurum kuruluşlarınca Efes’in, İzmir’in, ülkemizin tanıtımı için yapılmaktadır” açıklamasını eleştiren Nağış, şu ifadeleri kullandı:
“Arkeolojik alanlar turizme fazlasıyla açılmış ve bu anlamda değerlendirilebilir bir noktada. Ama bu kadar fazla ticarileştirmek, arkeolojik alanlara gereğinden fazla zarar verebilir. Çünkü çok spesifik bir alanı, çok özel bir değerlendirme için kullanıyorlar. Bu değerlendirmenin nasıl etkisi olduğunu ölçemiyoruz. Örneğin; Pompei (İtalya Napoli’de antik kent)’de bazı alanları turizme yasakladılar. Çünkü çok fazla insan ziyareti arkeolojik alanlarda tahribat yaratıyor. Türkiye’de en fazla tahribata uğrayan arkeolojik alanlardan birisi de Efes Antik Kenti’dir. Çünkü Efes Antik Kenti’nde günlük gezen insan, oradaki doğal arkeolojik malzemeyi de yıpratıyor. Bu birçok rapora da yansımış durumda.”
***
Bakanlığın antik kent tarifesi
Efes Antik Kent’te düzenlenen organizasyonların fiyatları da basına yansıdı. Buna göre, Bakanlığın antik kent tarifesi şu şekilde:
Büyük tiyatro: 70 bin TL
Celsus Kütüphane: Haftasonu 40 bin, haftaiçi 30 bin TL
Liman Caddesi: Haftasonu 40 bin, haftaiçi 30 bin TL
Odeon: Haftasonu 30 bin, haftaiçi 25 bin TL