Türkiye Gazeteciler Cemiyeti Yönetim Kurulu, gazetecilerin ekonomik krizden ciddi ölçüde zarar gördüğüne dikkat çekerek “Türkiye’de yaşanan ekonomik kriz medyada çalışan meslektaşlarımızı da ağır bir biçimde etkilemiştir. Siyasi ve ekonomik baskıyla kapatılan yüzlerce yayın organında, 12 bine yakın gazetecinin işsiz kaldığı bir ortamda çalışan gazeteciler de yoksulluk seviyesindeki maaşlarıyla ayakta kalmaya çalışmaktadır." değerlendirmesini yaptı.
TGC'den yapılan açıklamada, "Halkın haber alma ve gerçekleri öğrenme hakkı için görev yapan gazetecilerin Basın İş Kanunu kapsamındaki sözleşmeyle çalıştırılmaması en önemli sorunlardan biridir. Çünkü beraberinde ciddi hak kayıplarını getirmektedir." denildi.
"Gazetecilere üç tip sözleşme imzalatılmaktadır"
Açıklamada şu ifadelere yer verildi:
"Uygulamada gazeteci ile işvereni arasında 1. Belirsiz Süreli İş Sözleşmesi, 2. Belirli Süreli İş Sözleşmesi, 3. Telif Sözleşmesi olmak üzere üç tip sözleşme imzalanmaktadır.
"Telif sözleşmesi gazetecinin haklarını korumuyor"
Telif sözleşmesi adı altında çalışan bir gazeteci ilk olarak Basın İş Kanunu’nun kapsamı dışında kalmaktadır. Esas önemli yanı ise sosyal güvenlik hakları kısıtlanmış ve sigortasız çalışmış olmaktadır.
"Maaş + telif uygulamasıyla maaş bölünüyor"
Gazetecinin haklarını kısıtlayan diğer uygulama ise gazeteciye maaş + telif adı altında yapılan maaşın bölünmesi uygulamasıdır ki, bu da gazetecinin haklarını kısıtlamakta günün sonunda SGK’dan daha az bir emeklilik maaşı almasına yol açmaktadır.
"Gazeteciler iş yasası ile çalıştırılıyor"
Basın İş Kanunu ile çalıştırılması gereken gazeteciler sıklıkla 4857 sayılı İş Kanunu kapsamında sözleşmeye zorlanmaktadır. Bu çalışma biçimi de gazetecinin haklarını kısıtlayan bir uygulama biçimidir. Gazetecinin 4857 sayılı İş Kanunu kapsamında çalıştırılmasının en önemli sonucu Basın Kartı alamaması ve 5510 Sayılı Kanun’da tanınan fiili hizmet zammı hakkından mahrum kalmasıdır.
Gazetecinin aylık ücreti ile ilgili olarak da uygulamada bazı problemler yaşanmaktadır. Bazı medya kuruluşlarında gazetecinin almış olduğu aylık ücretin bir kısmının fazla mesai olarak ücret bordrolarına yansıtıldığı görülmektedir.
Bu kanuna aykırı olduğu gibi, ahlaki bir problem olarak da karşımıza çıkmaktadır. Gazetecinin ileride haklarını almak için açacağı davada ciddi bir sorun yaşanmaktadır. Örneğin fazla mesai ücreti taleplerinde Yargıtay ücret bordrolarında gözüken fazla mesai ücret ödemelerinin, hak edilen fazla mesai ücretinden mahsup edilmesine karar verdiğinden gazeteci gerçek hakkını alamamaktadır. Kıdem ve ihbar tazminatlarının da daha eksik hesaplanmasına sebep olmaktadır.
En az maaş alanlar muhabir, foto muhabir ve editörler
Uygulamada en az ücret alan basın çalışanları olarak muhabir, foto muhabiri ve editörler karşımıza çıkmaktadır. Uzun yıllar basın kuruluşlarında çalışan, mesleki kıdemleri 15-20 yılı bulan gazetecilerin çok düşük ücretlerle çalıştırıldıkları da bilinen bir gerçektir. Medya kuruluşlarında çalışan gazetecilerin ücretlerine uzun yıllar zam yapılmamaktadır. Sonrasında yapılan zamlar ise günün ekonomik koşullarının çok altında kalmaktadır. Bu da gazetecinin düşük kıdem tazminatı ve düşük emeklilik maaşı ile çalışma yaşamlarını sonlandırmalarına neden olmaktadır.
"Gazeteci maaşları ağır bir erozyona uğramıştır"
Gazetecilerin Basın İş Sözleşmesi dışında imzalamaya zorlandıkları sözleşmelerin yarattığı hak kayıplarının yanı sıra aldıkları ücretler de ekonomik kriz nedeniyle erozyona uğramıştır.
Kariyer.net 2021 Ocak ayı için medya sektöründe en yüksek muhabir maaşını 8 bin 410 TL en düşüğünü ise 2 bin 820 TL, ortalama ücreti de 4 bin 110 TL olarak saptamıştır. TÜİK Tüketici Fiyatları Endeksi’ne (TÜFE) göre örneğin 2019 yılı Ocak ayında 3 bin TL ile işe başladığını varsaydığımız bir muhabirin aynı yaşam düzeyini sağlayabilmesi için 2021 yılının Kasım ayında yaklaşık 4 bin 560 TL maaş alması gerekmektedir. Bu TÜİK enflasyon hesaplamalarına göre yüzde 52 artış anlamına gelmektedir.
"Hesaplamalar gerçek fiyat artışlarını yansıtmıyor"
Oysa TÜİK tarafından yapılan enflasyon hesaplamalarının gerçek fiyat artışlarını yansıtmadığı ortadadır. Bu nedenle Prof. Veysel Ulusoy’un başkanlığında çalışan bir grup bağımsız ekonomistin kurduğu Enflasyon Araştırmaları Grubu (ENAG) son zamanlarda kendi bulgularını açıklamaya başlamıştır. ENAG verilerine göre 2021 Kasım ayı itibarıyla yıllık tüketici fiyatları artışı yüzde 58,65 olmuştur. TÜİK aynı dönem için yüzde 21,31 oranını vermiştir.
Somut örnek vermek gerekirse 2020 Kasım’ında 3 bin TL maaş alan bir muhabirin, aynı yaşam düzeyini tutturmak için TÜİK’e göre 2021 yılı Kasım ayında yaklaşık 3 bin 640 TL ENAG hesaplamasına göre de yaklaşık 4 bin 760 TL aylık almış olması gerekmektedir.
"Gazeteciler her gün biraz daha yoksullaşıyor"
Ancak TÜİK’in tüketici fiyatlarındaki artışları en aza indirerek yansıttığı endekse göre bile yeterli maaş artışı sağlanamamakta, meslektaşlarımız günün koşullarında her gün daha da yoksullaşmaktadırlar.
İşverenler bu ağır sürecin meslektaşlarımızı daha fazla ezmesine izin vermemelidir. Gazetecileri Basın İş Yasası ile çalıştırmalı, hak ettikleri ücretleri almalarını sağlamalıdır.”
Gazeteciler ekonomik krizden nasıl etkilendiklerini anlattılar
Erkek (39): Mesleğe ilk başladığımda iki yıllık deneyimime rağmen asgari ücretin dört katını kazanıyordum. 22 yıldır çalışıyorum şimdi asgari ücretin 1,5 katı alıyorum. Eskiden gazeteler arası gazeteciler transfer edilirdi ücretler artardı. Şimdi birçok yayın organı kapandığı için öyle bir şansımız da kalmadı.
"Kredi kartıyla ay sonunu getirmeye çalışıyorum"
Kadın (47): Bekar anneyim. 28 yıldır gazetecilik yapıyorum. Kiram 2 bin 600 TL, aylık sabit giderim 3 bin 800 TL. Kredi borçlarım var. Bunların toplamı da bin 750 TL. Üniversite öğrencisi bir çocuğum var. Emekli maaşım ve çalıştığım kurumdan aldığım maaş ile birlikte elime geçen 8 bin TL. Yüksek kur ve enflasyon nedeniyle geçinme imkanı bulamıyorum. Kredi kartıyla ay sonunu getirmeye çalışıyorum. Enflasyon yüzünden paranın bir değeri kalmıyor.
Erkek (31): Dört buçuk yıldır muhabir olarak çalışıyorum. Mesleğe stajyer olarak ücret almadan başladım. Ailemin yanında kaldığım için bir müddet idare edebildim. Sonra dokuz ay İş-Kur ödeneği ile çalıştıktan sonra resmi girişim yapıldı. 2019 yılında 2 bin 300 TL maaş almaya başladım. İş değiştirdim, 5 bin TL maaşım. Ancak yetiyor. Mesleğim için gerekli ekipmanların fiyatları da yüzde 100 arttı.
"Bu maaşla ne kadar dayanabilirim bilmiyorum"
Kadın (33): Yedi yıldır muhabirlik yapıyorum ve aldığım maaş 3 bin 700 TL. Ailemle yaşıyorum ve kazandığım para, kişisel ihtiyaçlarımı karşılamama bile yetmiyor. Bir de üstün performans bekleniyor. İşimi sevmesem bu parayla kesinlikle çalışmazdım. Bu maaşla daha ne kadar dayanabilirim bilmiyorum.
"Geleceğe dair hiçbir umudum yok"
Erkek (32) : Dokuz yıldır gazeteci olarak çalışıyorum ve bekarım. 5 bin 500 TL alıyorum ve aldığım maaş kendime zor yetiyor. Geleceğe dair hiçbir umudum yok. 10 yıldır çalışmamın sebebi işime olan tutkum. Aksi takdirde sadece gazetecilik yaparak bir gelecek hayali kurmak, evlenip çocuk sahibi olmak imkânsıza yakın bir şey.
"Aldığım maaşla sadece günümü kurtarıyorum"
Erkek (33):14 yıldır televizyon muhabiri olarak çalışıyorum. 3 yıl önce evlendim. Şu an ki, maaşım 5 bin TL. Aldığım maaş şu anda geçimime zor yetiyor. Eşim de, muhabirlik yapıyor ve o da çalışmasaydı Türkiye şartlarında bu parayla geçinemezdik. Sadece günü kurtarıyorum.
Erkek (29): Yedi yıldır gazetecilik yapıyorum. Bundan tam 3 ay öncesine baktığımda bırakın aldığım maaşla geçinmeyi, her ay kredi kartları olmasa ayakta kalamazdım. 3 bin 500 TL alıyorum. Sevmesem bu maaşla çalışmaya katlanmazdım.
Kadın (29) : Beş yıldır bir gazetede muhabirlik yapıyorum. Evliyim, aldığım maaş 4 bin 400 TL. Yaptığımız iş ve aldığımız maaşı karşılaştırdığımızda çok düşük ücretlere çalışıyoruz. Ekonomi kötüye gidiyor. Aldığım maaş her geçen gün değer kaybediyor. İki kişi çalışıyoruz. Çocuğumuz olsa geçinemezdik.
Kadın (28) : Altı yıldır gazete muhabirliği yapıyorum. Bir buçuk yıl önce evlendim. Şuan ki maaşımın neti 3 bin 800 TL. Aldığım maaşın İstanbul şartlarında ve mevcut ekonomik krizde yetmesi mümkün değil. Eşim de çalışmasaydı kesinlikle geçinemezdik.
Kadın (25): Meslekte beş yılımı bitirdim. Aldığım maaş 3 bin 850 TL. ve buna ek olarak 750 ile bin TL. arasında mesai alıyorum. Ailemle yaşıyorum. Temel ihtiyaçlarımı karşıladıktan sonra ay sonunda hiçbir şekilde birikim yapamıyorum. İnsanca bir yaşam için maaşımın en az 8 bin TL. olması gerekiyor."