Yaşam

Tersane işçileri: Artık ölmek istemiyoruz

Tersane İşçileri Birliği Derneği (TİB-DER) üyeleri, tuzla tersanelerinde yaşanan ölümlerin sona eridirilmesi için protesto gösterisi düzenledi.

12 Ekim 2010 03:00

T24- Tuzla'daki Çiçek Tersanesi'nde dört günden beri kayıp olan Zülfikar Uysal'ın (24) cesedinin dün denizde bulunması ile ölen tersane işçileri sayısının 142'ye yükselmesi üzerine Tersane İşçileri Birliği Derneği (TİB-DER) üyeleri, protesto gösterisi düzenledi. Ölümün yaşandığı tersaneye kadar yol üzerindeki taşıt trafiğini tek yönlü olarak kapatıp yürüyen tersane işçileri, tersanelerde yaşanan ölümlerin sona erdirilmesini istedi.

Tersane işçilerinin 142. ölüm isyanı


Tuzla Tersaneler Caddesi üzerinde toplanan Tersane İşçileri Birliği Derneği (TİB-DER) üyeleri, üzerinde "142. ölüm Zülfikar Uysal... Patronlar sarayda, işçiler mezarda" yazılı pankartı açtı. "Tersane işçisi köle değildir", "Katil tersane hesap verecek", "Artık ölmek istemiyoruz" ve "İşçilerin birliği sermayeyi yenecek" sloganları atan topluluk, Çiçek Tersanesi’ne doğru yürümeye başladı. Çiçek Tersanesi’nde cesedi bulunan Zülfikar Uysal’ın fotoğraflarının bulunduğu dövizler taşıyan topluluk, yolu taşıt trafiğine tek yönlü kapattı.


Bunun üzerine İstanbul Emniyet Müdürlüğü’ne bağlı birimler eylemcileri kaldırımdan yürümeleri konusunda uyardı. Grup bu uyarıya "Yolu tek yönlü olarak kapatıp, tersaneye kadar yürüyeceğiz" yanıtını verdi. Polis bu yanıt üzerine eylemcileri uzaktan takip etmeyi tercih etti. Grup, Çiçek Tersanesi’nin önüne geldiğinde topluluk adına basın açıklamasını TİB-DER Başkanı Zeynel Nihadioğlu okudu.


Tuzla Tersaneler Havzası’nda kuralsız ve kölece çalışma koşullarının hüküm sürdüğünü belirten Nihadioğlu, "Tersane işçilerinin ölüm tehdidi altında çalıştığı havzada, kaybolan bir işçinin cesedi ancak 4 gün sonra fark edildi. İnsan hayatının hiçe sayıldığı bu cehennemdeki son kurban Çiçek Tersanesi’nde çalışan Zülfikar Uysal oldu. Çalıştığı tersanede 4 gün önce kaybolduğu öğrenilen tersane işçisinin cesedi dün sabah işçiler tarafından denizde bulundu. İşçiler yakından baktıklarında cesedin 4 gün önce kaybolan arkadaşlarına ait olduğunu gördüler" dedi.


"Bir yanda debdebe diğer yanda sefalet var"

Tuzla Tersaneler Havzası’nda farklı hikayelerinin gözlenebileceğini belirten Nihadioğlu, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Bir yanda şaşalı törenlerle denize indirilen gemiler, şampanyaların patladığı, Başbakan’ın, Genelkurmay Başkanı’nın katıldığı görkemli törenlerle denize salınan gemiler, diğer yanda işten atmalar, ücret gaspları ve iş cinayetleri. Her türlü kuralsızlığın, güvencesizliğin hakim olduğu tersaneler cehenneminde patronlar, işçi sağlığı ve güvenliği konusunda zerrece çaba sarfetmemektedir. Gerçekleşen ölümlerin nedenlerini de pervasız bir şekilde işçiye yüklemektedirler. Her fırsatta "İşçiler cahil, eğitimsiz" yalanına sarılan patronlar sorumluluktan kurtulma çabası içerisindedir."


Ölümlerden sorumlu tutulması gereken kişiler hakkında hiçbir işlem yapılmadığını belirten Nihadioğlu, işçilerin tek çatı altında toplanarak, yaşanan hukuksuzlukları engelleyebileceğini savundu. Açlığın ve sefaletin hüküm sürdüğü tersaneler bölgesinde bu yıl 11. ölümün yaşandığını hatırlatan Nihadioğlu, "Herkesi yaşanan korkunç ölümlere isyan etmeye ve mücadelemize destek olmaya çağırıyoruz" diye konuştu.Topluluk açıklamanın ardından olaysız dağıldı.


Başbakan ile konuşmak istemiş gözaltına alınmıştı

Basın açıklamasını yapan TİB-DER Başkanı Zeynel Nihadioğlu ile açıklamaya katılan TİB-DER Başkan Yardımcısı Zeynel Kızılaslan, Tuzla Tersaneler Bölgesi’nde bir dizi açılışa katılan Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ile sorunlarını konuşmak istemiş, polis tarafından güvenlik gerekçesiyle gözaltına alınarak emniyete götürülmüştü. Nihadioğlu, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın programı bitene kadar emniyette tutulduklarını, programın tamamlanmasının ardından da serbest bırakıldıklarını söyledi.