-Terörü sevindirme değil dik durma günü ANKARA (A.A) - 19.10.2011 - Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, "Bugün terör örgütünü sevindirme değil, dik durma, bu milletin asaletini bir kez daha sergileme günüdür. Türkiye'nin büyümesini, Türkiye'nin huzur, kardeşlik ve demokrasi içinde bir küresel oyuncu olarak asaletle yükselmesini hiç kimse ama hiç kimse engelleyemeyecektir" dedi. Başbakan Erdoğan, Başbakanlık Merkez Bina'daki terör toplantısının ardından yaptığı açıklamada, bu ülkenin huzuruna, istikrarına kast edenlerin, yine aynı şekilde karşısında bu iktidarı ve bu milleti bulacaklarını söyledi. Erdoğan, ''Her kim ki teröre gizli ya da açık destek veriyorsa, her kim ki terörü besliyor, koruyor yataklık ediyorsa, kim ki teröre müsamaha gösteriyor, terörün kanlı yüzünü örtmek, terör örgütünün insanlık dışı saldırılarını görmezden gelmek gibi bir gafletin içinde bulunuyorsa tamamı bilsinler ki; Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin nefesi her birinin ensesinde olacaktır. Terör örgütü nereden besleniyor, nereden destek alıyor, kim veya kimler tarafından teşvik ediliyorsa hepsinden mutlaka ama mutlaka bunun hesabı sorulacaktır'' diye konuştu. Başbakan Erdoğan, teröre karşı uluslararası mücadelede her zaman etkin bir rol oynayan Türkiye'nin, bu terör saldırısı karşısında da uluslararası toplumdan ve bütün ülkelerden tam ve mutlak bir dayanışma ve da aktif işbirliği beklediğini dile getirdi. -''Terör örgütü birilerinin maşası''- Özellikle iki konuya dikkati çekmek istediğini belirten Erdoğan, şöyle devam etti: ''Birincisi, son dönemde yoğunluk gösteren terör faaliyetleri, terör örgütünün birilerinin maşası olduğunu çok net olarak ortaya koymuştur. Terör örgütü, Türkiye'nin huzuruna, kardeşliğine ve istikrarlı büyümesine kast eden odakların taşeronu olduğunu bu son olaylarla bir kez daha göstermiştir. İkinci husus, terör örgütü bu son saldırılarla toplumu tahrik etmek, provokasyon yapmak, zihinleri bulandırmak ve milletin hassasiyetlerini kaşımaktan başka bir hedefi olmadığını da açıkça ortaya koymuştur. Anne karnındaki bebeği katledecek kadar güzü dönen, sokaktaki 4 yaşındaki yavruyu katleden, cami imamlarını, ekmek parası için ter döken işçileri, masum sivilleri öldüren, öğretmen kaçıran, iş makinesi yakan, mühendis katleden, gösterilerde annelerin, gençlerin ölmesi için temennide bulunan, kendi mensuplarına karşı bile acımasızca şiddet uygulayan, kendi mensuplarını infaz eden ve bunu ailelerinden saklayan bir örgütün tahrik, tedhiş ve provokasyondan başka bir hedefi yoktur, olamaz. Aziz milletime sesleniyorum: Bu elim, bu acı hadise karşısında kim ki öfkesine hakim olamaz, kim ki metanetini muhafaza edemezse biliniz ki terör örgütü işte o zaman hedefine ulaşır. Biz, millet olarak tarih boyunca defalarca yaptığımız gibi bu elim hadise karşısında da vakarımızı, metanetimizi, serinkanlılığımızı bozmayacağız. Demokrasinin, özgürlüklerin, insan hak ve hürriyetlerinin, terörün panzehiri olduğunu geçtiğimiz dönemde yaşayarak tecrübe ettik.'' Terörle mücadelenin uzun soluklu bir süreç olduğunu, birçok ülkenin de bu sorunu uzun bir süreç içinde çözüm yoluna koyduğunu belirten Erdoğan, şöyle devam etti: ''Yılmadan, yorulmadan, taviz vermeden bu uzun soluklu süreci tamama erdireceğiz ama burada birlik, beraberlik gerekir. İkide bir muhalefetin kalkıp 'bu işin sorumlusu hükümettir, iktidardır' derken, ortaya herhangi bir çözüm önerisi koymadan böyle bir yaklaşımı sergilemeleri, milletimizi tahrikten başka bir şey değildir. Bunlar sadece terör örgütüne güç, milletimize üzüntü verir. Bu noktada muhalefeti de daha duyarlı, dikkatli davranmaya davet ediyorum. Bugünkü olaylardan sonra, yapılan olayları kınarken PKK ve diğer isim değiştirmek suretiyle ortalarda dolaşanları, terör örgütü olarak ilan edemeyenlerin bu sürece olumlu katkısı olamaz. Kimseyi kalkıp kimse aldatmaya yönelmesin. Onların ağzına barış ifadesi de yakışmıyor. Bunu da çok açıkça ifade etmem lazım. Barış, gerçek anlamda barışı özleyenlerin ağzına yakışır, barış yaşanır, barış konuşulmaz.'' -Dik durma günü- Bugün her zamankinden daha fazla birlik ve bütünlük sergilenmesi gerektiğini vurgulayan Erdoğan, şunları kaydetti: ''Bugün her zamankinden çok daha fazla şefkatle, samimiyetle, hasbilikle kucaklaşmak durumundayız. İşte bir başbakan olarak hakkımda çıkarılan internet andıcı imzası yalanını buyurun yargı açıkladı. Hiçbir zaman böyle bir andıcın altında imzası olmayan bir başbakanım. O söyledikleri imza tamamen bölücü terör örgütüyle mücadeleye yönelik bir metnin altına konulmuş imzadır, olayın aslı budur ama bunu bile çok farklı bir şekilde yorumlamak, sağa sola çekmek durumunda kalmıştır, kim? İşte bölücü terör örgütüyle el ele kol kola dolaşanlar. Burada kusura bakmayın, medyayı gene duyarlı olmaya davet ediyorum. Şu anda olan olaylardaki yaklaşımda daha duyarlı davranmaya davet ediyorum çünkü bugün, suçlamak, eleştirmek, hamaset, istismar ve tahrik tohumları ekmek yerine dayanışma içinde olmak zorundayız. Bugün terör örgütünü sevindirme değil, dik durma, bu milletin asaletini bir kez daha sergileme günüdür. Türkiye'nin büyümesini, Türkiye'nin huzur, kardeşlik ve demokrasi içinde bir küresel oyuncu olarak asaletle yükselmesini hiç kimse ama hiç kimse engelleyemeyecektir. Bir kez daha şehitlerimize Allah'tan rahmet diliyorum. Şehit yakınlarına, Türk Silahlı Kuvvetlerimize, aziz milletimize bir kez daha başınız sağ olsun diyorum ve yaralılarımıza acil şifalar diliyorum.''