Yaz aylarında Hollywood’un salonları istila geleneği devam ederken, sivri dilli Michael Moore son belgeseliyle Amerikan sistemine çomak sokuyor.
Zero İstanbul'un derlediği Temmuz ayının en iyi filmleri arasında: 'Şimdi Nereyi İşgal Edelim?', 'The BFG', 'Tarzan Efsanesi', 'Hayalet Avcıları' ve 'Jason Bourne' var.
1. Şimdi Nereyi İşgal Edelim?
15 Temmuz
Provokatif belgesel üstadı, polemik virtüözü Michael Moore’un epeydir sesi soluğu çıkmıyordu. Amerikan başkanlık seçiminden bir sene önce tamamladığı filminin ‘zamanlaması manidar’. Avrupayı ülke ülke fetheden Moore eğitim sistemi, hapishaneler, işgücü piyasası, uyuşturucu tüketimi gibi muhtelif konulara burnunu sokarak Amerikan sistemiyle kıyaslamalar yapıyor. Amerikalılara diğer ülkelerdeki yaşamları göstermek, özgürlük ve eşitlik gibi Amerikan ideallerinin esasen nasıl işlediğini anlatmak öncelikli amacı. Ütopyacı bir yaklaşımla ‘başka bir dünya mümkün’ demeye çalışıyor. İkinci Dünya Savaşı’ndan beri tek savaş kazanmamış, ancak yayılmacı tavrından ve büyük biraderliğinden vazgeçmeyen ülkesinin boynundan ilmiği geçiriyor. Filmografisinden aşina olunduğu üzere, arşiv görüntülerinden, ironik üslubundan ve optimist yaklaşımından imtina etmiyor. ‘Eğlence’ faktörünü de eksik etmeyen Moore’un sinema aleminin en popüler belgeselcisi olması boşuna değil. Bazı yazarlar Moore’u fazla naif olmakla eleştirse de farkındalık yaratmaya çalışmasındaki azmi inkâr edilemez. Amerikan sisteminin sorgulanmasına vesile mi oluyor yoksa sistem için ‘emniyet supabı’ olmaktan öteye geçemiyor mu, orası takdirinize kalmış.
2. The BFG
1 Temmuz
Roald Dahl’in aynı adlı çocuk kitabından uyarlanan, Steven Spielberg’in yönetmenliğini üstlendiği animasyon sıra dışı bir arkadaşlık hikâyesini konu ediniyor. Kimsesiz Sophie ile yaşlı dev BFG insan yiyen devlere karşı savaş veriyorlar. Spielberg ile senarist Melissa Mathison ‘E.T.’den otuz dört sene sonra yeniden bir araya gelip genç nesiller için ‘E.T.’ yaratmaya niyetlenmişler. Şimdiden üç boyutlu animasyonun en iyi örneklerinden biri olarak gösterilen film görselliğinin yanı sıra duygusal öyküsü ile de gönülleri fethedecek gibi.
3. Tarzan Efsanesi
8 Temmuz
Tarzan Afrika cangıllarından çıkıp İngiltere’de aristokratlar arasında yaşamaya başladıktan yıllar sonra memleketine geri dönüyor. Avam kamarasına hizmet ettiğini düşünüyor ancak habis bir planda piyon olduğunu öğrenince kendisini yetiştiren maymunlarla beraber savaşa girişiyor. Efsane Tarzan ve Jane çiftini Alexander Skarsgård ve Margot Robbie canlandıracak. Harry Potter serisinin son dört filminden sorumlu David Yates ise kamera arkasında. Şimdiden yazın en büyük hitlerinden biri olarak gösterilen film efsanenin hakkını verecek mi, göreceğiz.
4. Hayalet Avcıları
29 Temmuz
Hollywood’un orijinal senaryo kısırlığı ve eskilerden ekmek yeme huyu devam etmekte. Hayalet Avcıları fırtınası tüm dünyayı estirdikten 30 sene sonra devam filmi geç oldu, güç olmadı. Birbirinden acayip hayaletler New York’u işgal ediyor, dört kadın güçlerini birleştirip haklarından gelmeye çalışıyor. ‘Saturday Night Live’ ekolünden Kristen Wiig, Kate McKinnon ve Leslie Jones ile Melissa McCarthy’nin başrollerini üstlendiği filmin yönetmenliği komedi erbabı Paul Feig’e emanet. Eski filmlerden sürprizler ve nostaljik hissiyata fazla bel bağlamayacağını umalım.
5. Jason Bourne
29 Temmuz
Cevval ajan Jason Bourne beşinci defa perdede arzı endam eyleyecek. Hem seride hem de ajan filmlerinde çıtayı yükselten yönetmen Paul Greengrass ile gittiği yeri savaş alanına çeviren ajan Bourne rolünde Matt Damon yine işbirliği yapıyor. Yönetmenin deyişiyle “yeniden birleşen bir rock grubu” gibiler. Greengrass’ın baş döndürücü sallanan kamerası, hızlı kurgusu ve dev bütçeli aksiyon sahneleri Damon’ın yaşlılığını hissettirmeyecek gibi görünmekte. Julia Stiles ve Alicia Vikander filmin dişil cephesini oluştururken Vincent Cassel kötü adam rolünde.