Halkların Demokratik Eş Genel Başkanı Sezai Temelli, HDP Batman İl Örgütünün 3. Olağan Kongresi’ne katıldı.
MA'nın haberine göre gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulunan Temelli'nin konuşmasından satırbaşları şöyle:
“Artık Türkiye’yi değiştirmenin zamanının geldiğini, artık iktidara yürümemiz gerektiğini vurgulayarak iktidara doğru büyük yürüyüşümüzü gerçekleştireceğiz. Roboski Katliamı'nı gerçekleştirenler serbest, katliamı anan anneler yargılanıyor. Dün Roboski’nin 8’inci yılı vesilesiyle Roboski’deydik.
"Acılarımız aynı canlılığını koruyor. Bu acılara dayanmanın zor olduğunu biliyoruz, ancak bu acılara birlikte katlanarak ailelerimizin acısını hafifletebiliriz. Ancak biliyoruz ki hakikatle bir yüzleşme olmadığı sürece, bu olayın failleri yargılanmadığı sürece, bu acılar canlılığını korumaya devam edecek. 8 yıl önce gerçekleştirilen Roboski Katliamı, bu katliamlar coğrafyasında katliamların nasıl devam ettiğini bir kez daha gözler önüne sermiştir.
"Bir gencimizi Diyarbakır sokaklarında yitirdik"
“Daha dün bir gencimizi Diyarbakır sokaklarında yitirdik. Cihan Can’ı yitirdik. Bir trafik kazası olarak anlatılıyor. Bir kusur varmış. Yayada yüzde 50 kusur varmış, şoförde yüzde 50 kusur varmış. Savcının olaya yaklaşımı böyle. Ortada kusur falan yok, ortada suç var. O suç ne biliyor musunuz? Sokaklarımızda akreplerin, kirpilerin dolaşmasıdır. O suç nedir biliyor musunuz? Zırhlı araçlarla personel taşımaktır. Sokakları bunlarla işgal etmek, il binamızı işgal etmektir. Suç oradadır.
"Tarihi yıkarak utanmadan şov yapıyor"
“Bunlar kent yıkımcıdır, tarih ve kültür yıkımcıdır. Bu yıkımlarını gerçekleştirmek için sokaklara, evlere, hanelere şiddeti dayatıyorlar. Hasankeyf’i yıkıyor iktidar. Bir de utanmadan oradaki tarihi eserleri tırların üzerine koymuşlar, biz tarihi taşıyoruz diyorlar. 12 bin yıllık tarihi 50 yıl ömrü olan bir baraj için yıkan bu zihniyet ve iktidar, insanların gözünün içine baka baka utanmadan bir de bunun şovunu yapıyor.
"Tecrit sonlanmazsa hukuksuzluk her yeri kaplayacak"
“İmralı’ya, Sayın Abdullah Öcalan’a uygulanan tecrit aslında bu iktidarın meşru olmayan istisna halini genel hal yapma çabasından başka bir şey değildir. Bunun sona ermesinin yolu tecridin sona ermesinden geçiyor. Eğer tecrit sonlanmazsa - ki sonlandırmıyor bu iktidar - bu hukuksuzluk ve OHAL her yeri kaplayacaktır. Adaletsizlik her yerde hakim hale gelecektir.
"Libya tezkeresine hayır diyeceğiz"
"Suriye yetmiyor, savaş aramaya devam ediyor. Şiddetini her yere sirayet ettirmeye devam ediyor. Şimdi karşımıza Libya tezkeresi geliyor. Libya’ya asker göndereceklermiş. Neden Libya’ya asker göndereceğiz? Ne işimiz var bizim Libya’da. Bunu söyleyince de kalkıp tarihten örnekler vermeye çalışıyor. Ne zaman bir örnek verse şunu anlıyoruz ki dersine iyi çalışmamış öğrenci gibi kitabın adını başını okumuş ama içini okumamış. Sanıyor ki tarihteki o Libya olayları bugünkü siyasi atmosfere benzer bir şekilde gelişmiş ve bunu halka pazarlamaya çalışıyor. Libya tezkeresine hayır diyeceğiz.
"Ekonominin durumu içler acısı"
"Ekonominin içinde bulunduğu durum içler açısıdır. Meclis'ten geçen bütçeye baktığınızda bu bütçe toplumun hiçbir derdine derman olmayacaktır. Toplumun yüzde 80’i yoksul dediğimiz kategoride yaşıyor. Yoksulluk sınırı 6 bin 800 lira olmuş, asgari ücret 2 bin 324 lira oldu. Yani yoksulluğun yarısından da aşağıda. Neredeyse açlık sınırında. Asgari ücretinin bu denli düşük olmasının nedeni, ülke kaynaklarının halk için değil 3-5 müteahhit, silah tüccarı, saray tüccarı için kullanılmasından kaynaklanıyor.
"Halk iktidarını yaratmak için erken seçim"
"Bir erken seçim çağrısı yaptık bu iktidar gitsin diye değil. Evet bu iktidar gidecek halkların iktidarı gelecek, HDP iktidarı gelecek. O yüzden bu çağrıyı yaptık. Her yerde mahalle mahalle, iş yeri iş yeri bu fikri örgütlemeye devam edeceğiz. Hangi inançtan, düşünceden olursa olsun hep beraber yan yana geleceğiz. birlikte çözümler üreteceğiz. Yerel demokrasi ile güçlendirilmiş bir parlamenter sistemi, demokratik cumhuriyeti var edeceğiz. Erken seçime kadar bir demokratik anayasa yapım sürecini başlatmak durumundayız."