Politika

Temelli: Hürriyet, CNN ve AA anlasın diye söylüyorum

"Cesaretleri varsa buyurun beraber televizyonlara çıkalım"

22 Mart 2019 18:33

HDP Eş Genel Başkanı Sezai Temelli, belediye başkan adayı çıkarmadıkları yerlerde demokrasi güçlerine destek vereceklerini belirterek "AKP-MHP bloğunu HDP geriletecektir. İşte orada barış, demokrasi mücadelesine güç katın. Anladınız mı! Zaten, sizin anladığınızı biliyorum. CNN anlasın diye söylüyorum, Hürriyet anlasın diye söylüyorum, Anadolu Ajansı anlasın diye söylüyorum, TRT anlasın diye söylüyorum" dedi.

  • Geçtiğimiz günlerde Demirören Grubuna bağlı CNN Türk ve Hürriyet gazetesi Temelli'nin kullanmadığı ifadeleri kullanmış gibi servis etmiş, gelen tepkiler üzerine Hürriyet gazetesi bir açıklama yaparak başlığını değiştirmişti. 
  •  

Hakkari düzenlenen Newroz kutlamasına katılan Temelli, burada yaptığı konuşmada Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın “defolun gidin” sözleriyle ilgili olarak "Hiçbir yere gitmiyoruz. Burası bizim vatanımız, yurdumuz. Ortak vatanımızda, demokratik cumhuriyet mücadelesini dün olduğu gibi bugün de kararlı bir şekilde sürdüreceğiz" dedi.

AKP'nin artık siyaset yapamaz hale geldiğini söyleyen Temelli, "Kürtlere bunca nefretten sonra baktılar sonuçlar kötü, Kürt kardeşlerim demeye başladılar. Kürtler bize oy verir demeye başladılar" diye konuştu.

Temelli'nin konuşmasından öne çıkan satış başları şöyle: 

31 Mart'a bu halka “defolun gidin” diyenlere en güzel yanıtı sandıkta vereceğiz. Hiçbir yere gitmiyoruz. Burası bizim vatanımız, yurdumuz. Ortak vatanımızda, demokratik cumhuriyet mücadelesini dün olduğu gibi bugün de kararlı bir şekilde sürdüreceğiz. O yüzden 31 Mart’ta biz sandığa gidiyoruz, onlar iktidardan gidiyorlar. 

"Krizden daha kötü koşullarda yaşıyoruz"

Kriz her yerde, hatta kriz bile diyemeyeceğimiz kadar kötü koşullar içinde yaşıyoruz. Buna son verme zamanı geldi. Böyle geldi böyle gitmez. Bunu değiştirme zamanı geldi. Şimdi adalete, hukuka sahip çıkma zamanı, şimdi HDP zamanı.

"20 milyon Kürdü ikinci sınıf vatandaş yapıyor"

Kürtleri, Kürt halkını düşmanlaştırıyorlar. Kah diyorlar ki “Kürtler defolun gidin”, kah diyorlar ki “HDP'liler, Kürtler -hatta hızlarını alamıyorlar- çiftçiler teröristtir”. Bu da yetmiyor beni size şikayet ediyorlar. Şaşırmış bunlar şaşırmış! Diyor ki, Kürtlere sesleniyor, bakın diyor “Bu adam var ya Kürt bile değil”. "Bile". yani bu ülkede yaşayan 20 milyon Kürdü ikinci sınıf vatandaş yapıyor. Bu ülkede yaşayan 20 milyon Kürt, bu ülkenin birinci sınıf vatandaşıdır. Ve biz Kürtler hiçbir zaman kimliğinden, inancından dolayı kimseyi ikinci sınıf vatandaş kabul etmeyiz. 72 millete aynı nazarla bakarız. Eşitliği, bir arada yaşamı savunuruz. Dolayısıyla benim Kürt olmadığımı sizlere şikayet ederek 3-5 oyun peşinde koşanlara en güzel yanıtı hep birlikte vereceğiz. Ez Kurdim, Tirkim, Türkiyeliyim. 

Ama o denli telaşlı o denli kaygılanmış ki artık dini bile siyasete alet ediyor. Hiçbir zaman onların seviyesine inmeyeceğiz. Bugüne kadar inmedik, ne yaparlarsa yapsınlar bizi ne kadar öfkelendirirlerse öfkelendirsinler asla muhatap olmayacağız. Diyor ki. Bak! Bir insanın söyleyeceği laf mı? Bir cumhurbaşkanın söyleyeceği laf mı? Bunlar diyor dinsiz imansız. Hep söyledik dini, siyasete alet etmeyin. İnsanların kutsalına hakaret etmeyin. İnsanların inancını bu şekilde değerlendirip, insanları ayrımcılığa tabi tutmayın. 

Yeni Zelanda’da 50 insan ibadet ederken katledildi, yazıklar olsun. Tüm dünyada bu zihniyeti kınıyoruz. Nerede ırkçılık, ayrımcılık varsa masum insanlara inancından, kimliğinden dolayı saldıranların, katledenlerin karşısına dikileceğiz. Asla ırkçılığa, şiddete, ayrımcılığa izin vermeyeceğiz. Bakın bu nefret söylemi, bu ırkçılık bugün Türkiye'de de miting alanlarında bize karşı kullanılıyor. Bunu yapmayın. Toplumu bölmeyin. Bu ülkeyi bölmeyin. Bizim için diyor ki “Bunlar bölücü". Biz bölücü değiliz, biz bütün toplumu kucaklayan bir partiyiz. Bu ülkeyi siz bölüyorsunuz. Çünkü önce toplumu bölüyorsunuz. 

"Baktılar sonuçlar kötü, Kürt kardeşlerim demeye başladılar"

Miting yapıyor ya, sinevizyonlarda habire bu şiddet videosunu gösteriyor. Bunu yapmayın. İnsanları şiddete, nefrete yöneltmeyin, teşvik etmeyin. Siyaseti bu dilden bu üsluptan kurtarın. Bunlardan umudumuz yok. Bunlar artık kendini kaybetmiş. Ama biz yeni siyaset anlayışımızla asla bu dili kullanmayacağız. Bu üsluba cevap vermeyeceğiz. Siyaseten tükenmişler. Artık siyaset yapamaz hale gelmişler. Kürtlere bunca nefretten sonra baktılar sonuçlar kötü, Kürt kardeşlerim demeye başladılar. Kürtler bize oy verir demeye başladılar. 

"Hani biz teröristtik?"

Hani bizim oylar haramdı, ne oldu? Hani biz defolup gidiyorduk? Hani biz teröristtik? Ne oldu? Seçim yaklaştı, anketler kötü. Şimdi inanıyorlarmış ki HDP'liler, Kürtler, HDP'ye oy verenler, onlara oy verecekmiş! Bak, buradan sesleniyorum. Bizim oylarımız anamızın ak sütü kadar helaldir, helal! Bu helal oyların gideceği yer bellidir. Bu helal oylar HDP’ye gidecektir, demokrasiye, barışa gidecektir. Bu oylar yolunu şaşırmaz. Bu oylar rotasından çıkmaz. Bu oyların yolu özgürlük yoldur, demokrasi yoludur, barış yoludur. 

5-6 yıl önce birbirlerine söylediklerini yayınlasınlar

Bugüne kadar bunca şiddet olurken bunu görmeyenler, bunca zalimlik varken bunu görmeyenler, kayyımları buraya atayanlar, hiç sesiniz çıkmadı da şimdi seçim zamanı mı aklınıza Kürt kardeşleriniz geldi? Biz de diyoruz ki “Geçti Bor’un pazarı, sür eşeği Niğde’ye”. Artık başka kapıya, hani birlikte kurt işareti yapıyordunuz ya! Seçim zamanı Kürt kardeşim, seçimden sonra Kürde kurt işareti! Söylemiştim sizler; siz o kurt işareti ile Osmaniye’den öteye geçemezsiniz demiştim, geçemiyorsunuz. Artık size geçmiş olsun! Birbirleri hakkında söylemedikleri kalmadı. 5-6 yıl önce söylediklerini şimdi yayınlasın da birbirlerinin yüzlerine nasıl bakacaklar biz de görelim. 

Ama bu iki ortak, şimdi el ele tutuşmuşlar ortak miting yapıp, insanlara diyorlar ki “Beka sorunu var”. Eruh’ta demişim ki beka sorunu var mı? Eruhlular da demiş ki: Var. Vah vah vah. Yalan haberde çağ atladılar. Bu ülkenin beka sorunu yok. Bu halkın beka sorunu yok. İnsanların, halkımızın işsizlik, yoksulluk, geçinememe sorunu var. Ne beka sorunu? 17 yıldır bu ülkeyi siz yönetmiyor musunuz? 17 yıl sonra bu ülke nasıl bu hale sürüklendi? Hiç mi bunun hesabını vermeyi düşünmüyor musunuz?  Hiç mi bu halktan özür dilemeyi düşünmüyorsunuz? Kalkmış, bu ülkenin beka sorunu var! Hadi oradan, ne beka sorunu! 

"Yoksulluk var, işsizlik var, ne beka sorunu"

İşsizlik almış başını gidiyor. Bir yılda bir milyon yeni işsiz yaratmışlar. Enflasyon almış başını gidiyor. Her hafta mazota zam geliyor. Çiftçi mağdur, emekçiler mağdur, esnaf mağdur; beka sorunuymuş! Hayvancılığı bitirmiş. Hakkari Türkiye’nin en yoksul kenti, ne beka sorunu. İşsizlik ortada, insanlar geçinemiyor, sınır kapısı kapalı ticaret yapamıyor, esnaf kan ağlıyor çıkmış beka sorunu. Bunu birde gelmiş Hakkari’de anlatmış. Kime anlatmış? Hakkarililer orada mıydınız? Biliyorum biliyorum, kime anlattığını çok iyi biliyorum. Otobüslere biniyorlar il il dolaşıyorlar. 

"Hakikatin sesini asla susturamazsınız"

Şırnak’ta miting yapıyor, Şırnaklı yok. Hakkari’de miting yapıyor, Hakkarili yok. O anlatıyor hala beka sorunu. Sen gel buraya bir anlat bakalım beka sorunu mu, işsizlik sorunu mu? İşte bunlar duyulmasın, bunlar konuşulmasın diye sabah akşam HDP’ye saldırıyor. Hakikatin sesini susturmaya çalışıyor. Susturamazsınız, biz hakikatin sesiyiz bu ses asla susmayacak. 

"3Y ile geldiler, 3Y ile gidecekler"

Bunlar hatırlayın gelirken “3Y” ile gelmişlerdi. “Yolsuzluk” ile mücadele edeceklerdi. Yolsuzluk yapmayan kalmadı. “Yoksulluk” ile mücadele edeceklerdi, bütün ülkeyi yoksullaştırdılar. Türkiye halklarının yüzde 80’i yoksul. İşsizlik ortada, iş bulan emekçinin durumu da ortada. Çalışanlar da yoksul. “Yasaklar” ile mücadele edeceklerdi, her şeyi yasakladılar. 3Y ile geldiler 3Y ile gidecekler. Yalan dünya, yalan haber, yalan siyaset.

"Cesaretleri varsa buyurun beraber televizyonlara çıkalım"

Şimdi hakikatin zamanı, istedikleri kadar televizyonlardan bizi uzak tutsunlar. Sabah akşam ele geçirdikleri o  televizyonlardan, bize hakaret etsinler bize saldırsınlar. Kimse onları dinlenmiyor; dinlemeyecek de. Eğer cesaretleri varsa buyurun beraber televizyonlara çıkalım. Biz eşbaşkanlar olarak gelelim, siz de iki ortak gelin. Belki seyredilirsiniz! Gelin anlatın bakalım. Ne diyorsunuz? Buna cesaretiniz var mı? Yok. Bizim olmadığımız yerde atıp tutuyorlar, sinevizyon gösteriyorlar. Sürekli yalan, yalandan kim ölmüş! Bu yalanlara verecek cevabımız nettir. Bizim cevabımız HDP'dir. Stratejimiz güçlüdür, siyasetimiz güçlüdür. Çünkü bu tüm halkımızla beraber var ettik. Dedik ki HDP Türkiye’nin geleceğidir. HDP barıştır, umuttur. Tüm kayyımlardan kurtulacağız, daha fazla yerde de iktidara geleceğiz. O yüzden de birçok parti ile birçok demokrasi gücü ile ittifak yaptık. Kayyımları şimdi ittifaklarımızla beraber süpürüp atacağız. Yerellerde iktidara geleceğiz. 

"Stratejimizi herkes anladı, CNN, Hürriyet, AA, TRT anlamadı"

Nerede HDP'nin ağacını görüyorsanız umut, barış, demokrasi oradadır. Mührünüzü ona vurun. Umudunuzu yalnız bırakmayın. Umudunuzla yürüyün, HDP ile yürüyün. Eğer HDP aday çıkarmamışsa, bilin ki oraya demokrasi güçlerine güç katacaktır. Demokrasi, barış, mücadele, güç katacaktır. AKP-MHP bloğunu HDP geriletecektir. İşte orada barış, demokrasi mücadelesine güç katın. Anladınız mı! Zaten, sizin anladığınızı biliyorum. CNN anlasın diye söylüyorum, Hürriyet anlasın diye söylüyorum, Anadolu Ajansı anlasın diye söylüyorum, TRT anlasın diye söylüyorum. Dost ve düşman bilsin ki biz kazanacağız, mutlaka kazanacağız. Hakkari ya me ye!