Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Londra'da Doğu ve Güneydoğu’da seçim sonuçlarını değerlendirirken, isim vermeden DTP’yi eleştirdi ve “Vatandaşın evinin altından tehdit mektupları atıldı” dedi. Erdoğan’ın tartışma yaratacak bu sözlerine CHP Genel Başkanı Deniz Baykal’ın yanıtı sert oldu: Bir başbakan 'belli bölgelerde ürkütme, korkutma, yıldırma uygulamaları yapılıyor, vatandaş oralarda demokratik seçim yapamıyor' diye yakınıyor. Perişanlıktır bu.
TSK'nın Doğu ve Güneydoğu Anadolu'daki yerel seçim sonuçlarıyla ilgili ‘nedenlerini düşünüyoruz’ açıklamasının ardından, G-20 zirvesi için Londra'da bulunan Başbakan Recep Tayyip Erdoğan da sonuçlardan rahatsızlığını farklı sözlerle dile getirdi.
Londra’da yaptığı basın toplantısında, gazetecilerin Genelkurmay Başkanlığı’nın haftalık basın bilgilendirme toplantısındaki sözleri hatırlatıldı. Açıklamayı nasıl değerlendirdiği sorusu üzerine Başbakan Erdoğan, "Ben seçim ortamını anlatmıştım. Siz de biliyorusunuz. Vatandaşın evinin altından tehdit mektupları atıldı. Demokratik bir ortam diyemem" diye konuştu.
Erdoğan, "Böyle sıkıntılı bir ortamda, her şeye rağmen bu seçimden 1. parti olarak çıktık" dedi.
Baykal’dan sert yanıt
CNN Türk’ün canlı yayınına katılarak soruları yanıtlayan CHP Genel Başkanı Deniz Baykal, AKP'nin seçime giderken iktidar olmanın tüm olanaklarını kullandığını, meydan okuyarak, gerilim yaratarak kampanya yürüttüğünü ileri sürdü. "Türkiye'yi kontrol altına almak için yapılmadık şey kalmadı" diyen Baykal, AKP'nin bunlara rağmen 8.5 puan oy kaybı yaşadığını söyledi.
Baykal, DTP'nin yerel seçimlerde elde ettiği sonucu ve Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Cemil Çiçek'in buna ilişkin açıklamalarını değerlendirmesinin istenmesi üzerine de iktidarın DTP konusunda tam bir çelişki içinde olduğunu savundu. Baykal, şöyle konuştu:
"Hükümet DTP ile ilgili olarak izah edilmesi imkânsız bir karmaşanın içinden geçiyor. Bugün şikâyet ettikleri tablonun sorumlusu kendileridir. DTP karşısındaki bu ikircikli tavrın, bazen sahiplenip kullanmak istemenin, bazen karşı çıkıp onlarla mücadele ediyor olmanın sorumlusu kendileridir. Ortaya koydukları politika Güneydoğu'da işlememiştir. Orada izledikleri politika belli bekleyişlere, belli umutlara dayanıyordu. DTP'yi bir biçimde etkisiz kılabileceklerini umut ediyorlardı, böyle bir şey olmadı. Tam tersine DTP'yi daha da güçlendirdiler. Şimdi DTP'den şikâyet ediyorlar. Demokratik yöntem değilmiş, sindirme yöntemiymiş. Kim iktidar? Bu nasıl söylemdir. Kim işbaşında da bu korkutma yıldırma yöntemleri Güneydoğu'da gerçekleşti. Bir başbakan 'belli bölgelerde ürkütme, korkutma, yıldırma uygulamaları yapılıyor, vatandaş oralarda demokratik seçim yapamıyor' diye yakınıyor. Yakınan bir başbakan tablosu. Sen zaten bir çok yerde kendin demokratik olmayan yöntemler uyguluyorsun. Bir kargaşa, bir tutarsızlıklar yumağı, perişanlıktır bu."
'Sonuçlarla ilgili düşünüyoruz'
Genelkurmay haftalık basın bilgilendirme brifinginde Tuğgeneral Metin Gürak, 29 Mart seçimlerinde Güneydoğu'da alınan sonuçlarla ilgili bir değerlendirme yapmalarının mümkün olmadığını belirtmiş "Ancak bu Güneydoğu Anadolu Bölgesi'ndeki sonuçların nedenlerini düşünmemize engel değildir" açıklaması yapmıştı. (Ajanslar)