-TEDAVİSİ TAMAMLANAN YARALILARDAN 475'İ LİBYA'YA GÖNDERİLDİ İZMİR (A.A) - 27.06.2011 - Libya'dan İzmir'e getirilen yaralılardan 475'inin tedavilerinin tamamlanmasının ardından ülkelerine gönderildiği bildirildi. İzmir İl Sağlık Müdürü Dr. Mehmet Özkan, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Libya'daki iç karışıklık sırasında Ankara Feribotu'nun, Misrata ve Bingazi kentlerinden 500'e yakın kişiyi 5 Nisan'da İzmir'e getirdiğini hatırlattı. Çeşme Limanı'na yanaşan gemideki yaralıları 160 civarında ambulans, 3 helikopter ambulansla 10 ayrı hastaneye sevk ettiklerini, bir ambulans uçağın havalimanında hazır bekletildiğini ifade eden Özkan, refakatçilerin de Urla'daki tesislerde misafir edildiğini kaydetti. Türkiye Cumhuriyeti'nin bu ülkedeki olaylara kayıtsız kalmayarak yaralılara sahip çıktığını dile getiren Özkan, şöyle konuştu: ''Türkiye bu olaylarda büyüklüğünü gösterdi. Yüzlerce yaralıyı bir anda getirip de tedavi edip ülkelerine göndermek kolay bir iş değil. Bunu çok şükür başarıyla hallettik. Libya'dan gelen yaralılara iyi bir hizmet sunduk. Her sıkıntılarıyla ilgilendik. Cep telefonu alıp ülkeleriyle görüştürdük. Bilgisayar bağlantıları yaptık, özel yemek hazırlattık. Hepsinin gönlünü hoş tutmaya çalıştık. Çünkü onlar bizim misafirimizdi. Ameliyat edilenler, bakımları yapılanlar, çeşitli operasyon geçirenler oldu. Maalesef yaralılar arasında 3-4 kanser hastası vardı, onlar hayatını kaybetti. Elimizden geleni yaptık. 80 günün sonunda, İzmir'e getirilenlerden 475 kişi Genelkurmay Başkanlığının tahsis ettiği uçaklarla ülkelerine gönderildi. 20 kişilik son kafile cuma günü Bingazi'ye gitti.'' İzmir'de şu anda Libya'dan gelen 3 kişinin kaldığını anlatan Özkan, şöyle devam etti: ''Bunlardan 2'si hasta, birisi refakatçi. Ağzında tümör olan bir çocuk ile babası, bir de Nijerli yaralı var. Çocuk kemoterapi görüyor. Genel durumu iyiye gidiyor. Ağzındaki kitle küçülmeye başladı. 3 ayda çocuğun büyüdüğünü bile gözlemliyoruz. Nijerli yaralıya ise protez takacağız. İnşallah onlar da önümüzdeki haftalar içinde genel durumları düzeldikten sonra taburcu edilecekler. Bu organizasyon bizim için çok büyük bir tecrübe oldu. Türkiye Cumhuriyeti devletinin gücünün sınır ötesi alanlara da yeteceğinin güzel bir göstergesi oldu. İzmir'in sağlık konusunda donanımlı bir şehir olduğu da görüldü. Yorulduğumuz zamanlar oldu ama zorda kalmış, kendi ülkesinde tedavi imkanı bulamayan, can havliyle kaçan insanlara kucak açmanın haklı gururunu yaşadık.''