HÜLYA KARABAĞLI / Ankara
TBMM Genel Kurulu’nda yaklaşık 15 saatlik maratonun ardından kabul edilen alkol düzenlemesinde iktidar ve muhalefet hazır cevapta sınır tanımadı. CHP Ankara Milletvekili Levent Gök’ün, 18 saattir kurallara aykırı şekilde çalıştıklarını söyledikten sonra AKP’li sıralara dönerek, “Böyle kepazelik olmaz. Ne konuştuğunuzu, ne yasayı biliyorsunuz. Hiç bir önergeyi bilmeden elinizi indirip kaldırarak oylamalara katılıyor, kendinizi milletvekili zannediyorsunuz. Siyaset kurumu ahlaka dayanır. Ama sizde yok” deyince sabahın köründe kavga çıktı. AKP’li kınama cezası verilmesinde ısrar etti. Muhalefetin Genel Kurul’u terk ettiği sırada düzenleme geçti. Bir grup milletvekili uzun maratonda performanslarından bir şey kaybetmedi.
İşte tutanaklara yansıyan konuşmalar:
Kaplan: Orada haram, burada sevap böyle gel git olmaz?
HASİP KAPLAN - AK Parti Hükümeti diyor ki: "Alkol hem zararlı değil hem günah değil hem haram değil ihraç ederseniz." Doğru mu? Doğru. Bakın, burada doğru konuşacağız. Bakın, yok öyle şey. Orada helal, burada haram; orada günah, burada sevap. Böyle git gel olmaz, doğru duracaksınız, ne getirdiyseniz arkasında dik duracaksınız.
Bakın, bir şey daha söyleyeyim. Bu etiketleri koyacaksınız alkol şişelerine; yazın üstüne: "Alkol haramdır, içen cehenneme gider." Yazın üstüne, inançlarınız da yansısın ama yapmıyorsunuz.
‘Bundan sonra sizin icraatınız çiçek ve muz’
Bakın, son önergede ne getirmişsiniz? Sinemada, televizyonda, dizi filmde, kliplerde, müzikte alkollü içkileri özendirici görüntü verilemez. Filmlerde şimdiye kadar kovboyların ağzında… (CHP sıralarından "Sigara" sesleri) Hayır, çiçek vardı, çiçek! Artık şişelerin yerine muz koyarsınız. (Gülüşmeler) Bundan sonra sizin icraatınız çiçek ve muz olarak yansır. Bakın, açık söyleyeyim, sansürcülüğü bırakın, bu sansürcülük kimseyi iflah ettirmez; a benden size uyarı.
‘AK partili satabilir, reklam yapabilir, içebilir’
Bakın, Ak Parti, her 2 kişiden 1'inin oyunu alıyor. "Ak Parti seçmeninin yüzde kaçı içiyor?" diye bir hesaplama yaptınız mı, bir anket? Bence yapın.
Ha, "Turizm belgesi alırız, Kültür Bakanı Ömer Çelik bizden." deyip, "Turizm belgesi alır, her şeyi yırtar, her şeyi yaparız, bize yasak yok." diyebilirsiniz. Turistik bölgelerde zaten patronlar, büyük otel sahipleri, hepsi sizden. Size yasak yok; Ak Partili satabilir, reklam yapabilir, içebilir, içirebilir. Gariban muhalefet ne yapacak? Onlara yasak. Size, eski ruhsatı bile elinizden aldırır bu Hükûmet işte, yenisine de hiç izin vermez. Ya, bunun karşısında da bir duruş göstermek lazım. Yani ana muhalefetin görevi de bize düşüyor.
‘Yatsıda satış yasak, sabah ezanında serbest’
Sayın Başkan, gerçekten sağlıklı bir yasa çalışması yapmıyoruz çünkü deminki önergeyi AK PARTİ'li üyeler bile okumadan el kaldırdılar. Orada "Yatsı namazında alkol satmak yasak, sabah ezanında satmak serbest." diye yazıyor. Bu çok ciddi bir çelişkidir, yani namaz durumlarına göre satış olayı.
‘Bağ bozumu şenlikleri ne olacak’
Ferit Mevlüt Aslanoğlu - Üzüm bağları ne olacak, üzüm bağları? Üzüm bağları nereye gidecek? Ne ekecek? Çay mı ekecek?
Rahmi Aşkın Türeli - Ne olacak üzüm bağları? Bağ bozumu şenliklerini nasıl yapacağız?
Veli Ağbaba- IV. Murat'a rahmet okuturuz özgürcülük konusunda İlknur Hanım. Rahmetli, özgürlükçü bir adammış IV. Murat. IV. Murat'a haksızlık ettiğimizi düşünüyoruz İlknur Hanım.
Abdullah Levent Tüzel - Aslında bu yasaya "toplumla savaş yasası" demek de daha doğru olabilir. Yasakçılık aslında bu yasayı hazırlayanların ruhlarına, kafalarına işlemiştir. Hep söylenmişti, söylenmekteydi. Ruhlarını piyasaya teslim edenlerin aslında inançlarına ne kadar güvenilir?" diye buradan sormak gerekiyor.
Turizm ve alkol tüketilen işletmelerde çalışan binlerce emekçinin, aynı şekilde alkol üretimine ham madde sağlayan tarım üreticisinin geleceği bu yasayla birlikte bir çırpıda ortadan kaldırılmaktadır.
Ali Rıza Öztürk - Şu anda gecenin -sabah- saat 3'üne doğru geliyoruz. Bizim bundan önceki Grup Başkan Vekilimiz Sayın Kemal Anadol -kulakları çınlasın- sık sık söylerdi: "Bu saatte Ankara sokaklarına gittiğinizde bir tek pavyonlar açıktır, bir de Türkiye Büyük Millet Meclisi açıktır."
Yılmaz Tunç: Böyle karşılaştırma olur mu?
‘Uludere’de 34 insanın üzerine bombayı alkollüler mi attı?”
Veli Ağbaba: Aslında Başbakan "Bütün kötülüklerin, bütün ölümlerin sorumlusu alkoldür." demeye çalıştı. (AK PARTİ sıralarından "Doğru." sesleri) Ben de merak ediyorum, "Doğru." diyenlere soruyorum, "Doğru." diyen bay bilmiş adamlara soruyorum: Bilge köyündeki 46 tane insanı alkollü cani mi öldürdü? Örneğin, Uludere'de 34 tane insanın üzerine bombayı alkollüler mi attı? O emri, o Uludere'ye 34 tane insanın ölüm emrini veren Sayın Başbakan alkollü müydü? Soruyorum size. (AK PARTİ sıralarından "Yuh!" sesleri)
Osman Aşkın Bak - Ne diyorsun be!
BAŞKAN - Sayın Ağbaba, lütfen… Sayın Ağbaba… Lütfen Sayın Ağbaba.
Veli Ağbaba- Yine, Sivas'ta Madımak'ı yakanlar alkollü müydü, onu soruyorum ben size. (AK PARTİ sıralarından gürültüler)
Fatih Şahin: - Ne diyorsun sen! Sözünü geri al!
Veli Ağbaba: - Reyhanlı'da insanları öldüren, bombalayan caniler alkollü müydü, merak ediyorum.
Fatih Şahin- Sözünü geri al!
Veli Ağbaba- Tabii, Hrant Dink'i, Uğur Mumcu'yu öldürenler alkollü müydü, merak ediyorum.
Fatih Şahin - Sözünü geri al!
Veli Ağbaba- 13 yaşındaki N.Ç.'ye tecavüz eden 26 tane insan ve indirime uğrayan insan alkollü müydü, merak ediyorum. (AK PARTİ sıralarından gürültüler)
Osman Aşkın Bak- Sen nereden biliyorsun, sen de mi vardın?