Politika

TBMM’de ‘Maarif Vakfı Kanunu’ maratonu; partiler ne diyor?

CHP: Eğitim planlanması TÜRGEV, Ensar, Birlik Vakfı’na bırakılıyor

14 Haziran 2016 01:19

TBMM, bu hafta laik sistemin alternatifi ve yurtdışında Fethullah Gülen okullarına karşı bir çözüm olarak gösterilen 8 maddelik Maarif Vakfı Kanunu tasarısı mesaisi yapacak. Tasarının yasalaşması durumunda İstanbul’da Maarif Vakfı kurulacak. Vakıf, okul öncesi eğitimden, üniversite eğitimine kadar tüm süreçlerde burs verip yurt açabilecek. 12 kişilik mütevelli heyeti karar organı olacak. Mütevelli heyeti üyelerinin 4'ü Cumhurbaşkanı ve 3'ü Bakanlar Kurulu tarafından atanan 7 daimi üye ile 2'si Milli Eğitim Bakanlığı temsilcisi olmak üzere, Dışişleri ve Maliye Bakanlıkları ile YÖK temsilcilerinden oluşacak.

 

CHP: Eğitim planlanması TÜRGEV, Ensar, Birlik Vakfı’na bırakılıyor

 

CHP ve MHP tasarıya muhalefet şerhi koyarken laik sistemin güvencesi olan ‘Tevhid- i Tedrisat’ Kanunu gündeme taşındı. CHP tasarının yasalaşması durumunda, Milli Eğitim Bakanlığı’nın devre dışı bırakılacağına dikkat çekti ve “Bu yasa ile Milli Eğitim Bakanlığının ve Talim Terbiye Kurulunun yetkileri gasp edilerek Maarif Vakfına devredilmektedir. Asıl düşündürücü olan durum ise mevcut düzenlemelerle Bakanlığın devre dışı kalmış olmasıdır. Eğitimin planlanması TÜRGEV adlı vakıf ile İlim Yayma Cemiyeti, ÖNDER, Zehra Vakfı, Ensar ve Birlik vakıflarının güdümünde ve yönlendirmelerine bırakılmıştır” denildi.

CHP’nin muhalefet şerhinde yer alan değerlendirmeler şöyle:

Tasarının bu şekilde yasallaşması halinde, vakıf tüm yurt dışı eğitim öğretim faaliyetlerinde tek Belirleyici olarak Milli Eğitim Bakanlığının önüne geçmiş olacaktır. Milli Eğitim Bakanlığı yurt dışı teşkilatları ile ilgili tüm yetkilerini Maarif Vakfına devretmiş sayılacaktır. Maarif Vakfının istemediği şehirlerde Milli Eğitim Bakanlığı eğitim öğretim hizmeti sunamayacaktır.

430 sayılı Tevhidi Tedrisat Kanunu ile tüm eğitim öğretim kurumları Milli Eğitim Bakanlığına devredilmiştir. Bu tasarı ile Milli Eğitim Bakanlığının yurt dışında açmış olduğu ya da açacağı okullarla ilgili yetki, Maarif Vakfına devredilmiş olacaktır. Tasarının bu haliyle yasallaşması halinde Anayasanın 174 üncü maddesi ile koruma altına alınan 430 sayılı Tevhidi Tedrisat Kanunu da ihlal edilmiş olacaktır. 

Geçici madde ile Maarif Vakfının kuruluş aşamasında Milli Eğitim Bakanlığı tarafından vakfa 1 milyon Türk Lirası aktarılacaktır. Milli Eğitim Bakanlığı Maarif Vakfının kuruluşunda etkin bir rol almış, vakfın kuruluşu için gereğinden çok fazla bir bütçeyi vakfetmiş olmasına rağmen Maarif Vakfı tarafından özellikle Milli Eğitim Bakanlığının Yurt Dışındaki tüm yetkileri alınmış olacaktır. 

Kamuya ait olmadığı halde belediyeler ve Milli Eğitim Bakanlığı tarafından beslenen, finanse edilen, bina-arsa bağışlanan hatta müfredat yazımına ve eğitim politikalarına bile müdahale eden malum vakfın varlığı düşünüldüğünde, Milli Eğitim Bakanlığının Yurt Dışı teşkilatının tamamının yetkileri ile birlikte Maarif Vakfının emrine tahsis edileceği açıkça görülmektedir.

Vakfın nerdeyse tüm Mütevelli Heyetinin mevcut siyasi iktidar tarafından atanacak olması vakfın siyasi iktidarın güdümünde hareket edeceğinin en önemli göstergesidir. Ülke genelinde, son yıllarda vakıfların eğitim sistemi üzerindeki etkileri, kaçak eğitim kurumları ve yurtları, vakıflara ait yurtlarda yaşanan cinsel istismar vakaları, laik eğitim karşıtı eylem ve etkinlikler, bilimsel çağdaş eğitim normlarından uzaklaşmaları, izinsiz olarak açtıkları merdiven altı okul öncesi eğitim kurumları ve bu kurumlara yönetici ve eğitici olarak atanan kişilerin niteliksizliği göz önüne alındığında “Maarif Vakfı” çağdaş ve bilimsel normlardan uzaklaşan nesil yetiştiren bir yapı olma yolunda hızla ilerleyecektir. 

1981 yılında kurulmuş olan Milli Eğitim Vakfı hali hazırda faaliyetlerini devam ettirmekteyken, benzer nitelikte ve daha üst yetki donanımına sahip yeni bir vakfın kurulmasının altında farklı amaçlar olduğu öngörülebilmektedir. Vakfın yurt dışında faaliyet gösterecek olması ise yeni bir cemaat yapılanmasını akıllara getirmektedir.

 

 MHP: Parmak demokrasisi ile geçti

 

Vakfın merkezinin İstanbul’a olmasını eleştiren MHP, muhalefet  şerhinde, “Böyle önemli bir yasa tasarısı parmak demokrasisi ile geçirilmiştir” dedi.

MHP’nin değerlendirmeleri şöyle:

Milli Eğitim Kültür, Gençlik ve Spor Komisyonu’nda toplam 7 saatte yapılan görüşmeler sonucunda böyle önemli bir yasa tasarısı parmak demokrasisi ile geçirilmiştir. Bu yasa tasarısı üzerinde vakfın kavramsal ve işlevsel faaliyetlerinin derinine incelenmesi ve üzerinde uzun soluklu bir çalışma gerektirmesine rağmen bu kadar kısa sürede geçirilen bu yasaya karşı güvenilirlik noktasında sorunlar oluşacaktır. 

Maarif Vakfı Kanunu Tasarısı’nın 1 inci maddesinde Maarif Vakfı’nın merkezinin İstanbul olacağı belirtilmektedir. Ancak Milli Eğitim Bakanlığı’nın Ankara’da olması nedeniyle ve bağlantılı bir şekilde yönetilmesi için vakfın merkezinin de Ankara’da olması gerekmektedir. 

Maarif Vakfı Kanunu Tasarısı’nın 2 inci maddesi ile ilgili olarak yapılan son değişikliklerde bir sorun gözükmemesine rağmen yine de tekrar madde üzerinden detaylı bir şekilde geçilerek incelenmesi gerekmektedir. 

Maarif Vakfı Kanunu Tasarısı’nın 3 üncü maddesinde Maarif Vakfı’nın Mütevelli Heyeti’nin 12 kişiden oluşacağı ve bunlardan dördünün Cumhurbaşkanı ve üçünün Bakanlar Kurulu tarafından atanan yedi daimi üye ile ikisinin Milli Eğitim Bakanlığı temsilcisi olmak üzere Dışişleri ve Maliye Bakanlıkları ile Yükseköğretim Kurulu temsilcilerinden teşekkül edeceği belirtilmektedir. Maarif Vakfı’nın yurtdışındaki itibar ve prestiji düşünüldüğü zaman Mütevelli Heyeti’ni oluşturacak kişilerin Cumhurbaşkanlığı ve Bakanlar Kurulu’ndan bağımsız olarak seçilmesi gerekmektedir. Kurulacak olan bu vakıf uluslararası arenada yer alacağından Mütevelli Heyeti hükümet kaynaklı değil kendi alanında liyakat sahibi insanlardan oluşması gerekmektedir.

Bu sebeple Mütevelli Heyeti’ni oluşturacak 12 kişinin kimler tarafından atanacağı ve kimler tarafından oluşacağı tekrar incelenmelidir. 

Maarif Vakfı Kanunu Tasarısı’nın 3 üncü maddesinin 6’ncı fıkrasında Denetim Kurulu’nun Mütevelli Heyeti adına Maarif Vakfı’nın faaliyet ve hesaplarını denetleyeceği belirtilmekteyken mali denetimin kimin tarafından yapılacağı belirtilmemektedir. Mali denetimin Sayıştay veya hangi kurum tarafından yapılacağı maddenin ilgili fıkrasında açıkça ifade edilmesi gerekmektedir.