Gündem

TBMM Başkanı Kahraman: ‘Kanlı Pazar’ olayı ile Milli Türk Talebi Birliği'nin alakası yoktur!

“Biz bu vatanı seven insanlar olarak komünizme de karşıyız”

24 Aralık 2017 02:50

TBMM Genel Kurulu’nun 2018 yılı bütçesinin son gün oturumunu yöneten Meclis Başkanı İsmail Kahraman, Deniz Gezmiş ve arkadaşlarının 12 Mart 1971 muhtırasının ardından idam edilmeleri ile ilgili tartışmada 16 Şubat 1969’da ‘Kanlı Pazar’ olarak ta bilinen 6. Filo olayları hakkında konuştu.

O dönem başkanlığını yaptığı Milli Türk Talebi Birliği (MTTB) Başkanlığı’nın 16 Şubat olaylarıyla bir ilgisi olmadığını savunan Kahraman, "Bu arada, bir cehaleti de gidermek isterim. Türkiye'de hiç kimse bir filoya secde etmez" dedi.

“Biz bu vatanı seven insanlar olarak komünizme de karşıyız”

Dolmabahçe’de namaz kıldıktan sonra,  Amerikan 6. Filosu’na karşı eylemcilerine başlatılan saldırıyla  ilgili Kahraman, “İstanbul Boğazı güneyde, gemiler de orada. Orada kalanlar kim bilmem. Cemaat, caminin dışına taşmış demek ki. Yani bugün de yine Boğaz'a doğru oluyor, Kabe o istikamette. Kıbleyi bilmeyenler bundan habersiz olabilirler, cehaletlerine veriyorum. Yoksa kimse 6. Filo'ya veya bir başkasına secde etmez. Biz bu vatanı seven insanlar olarak komünizme de karşıyız, 'ne Amerika ne Rusya' diyen insanlarız, biz milli insanlarız” dedi.

TBMM Genel Kurulu’ndaki tartışmalar şöyle:

AHMET TUNCAY ÖZKAN (Devamla) - Biz antiemperyalist duruşumuzu sokak sokak "Ne ABD ne AB, tam bağımsız Türkiye!" diye bağıran meydanlardan getiriyoruz. (CHP sıralarından alkışlar) Biz antiemperyalist duruşumuzu… 6'ncı Filoya "kıble" diye namaz kılanlardan gelmiyorum ben! (CHP sıralarından "Bravo" sesleri, alkışlar) Bir şey söylerken doğru düzgün söyleyeceksiniz!

AHMET HAMDİ ÇAMLI (İstanbul) - Bırak bu işleri ya! 6'ncı Filoya "kıble" diyen kim ya?

AHMET TUNCAY ÖZKAN (Devamla) - Ben televizyon programında aklımı trol aklına indirgemek zorunda değilim.

Eğer bu ülkeye bir gün Amerika saldırırsa belki bir kısmınız kaçabilir; ben onların karşısına çıkacak güçte ve cesaretteyim, her zaman olduğu gibi! (CHP sıralarından alkışlar) Ve eğer bir gün iktidarınızı demokratik olmayan bir yöntemle, işgalle devirmeye kalkarlarsa sizden önce sizi savunmaya çalışacağız!

AHMET TUNCAY ÖZKAN (Devamla) - "Vatan savunması" diye yapacağız, sizin için değil!

TAMER DAĞLI (Adana) - Genel Başkanın da "Tanka çıkarım." diyordu.

AHMET TUNCAY ÖZKAN (Devamla) - Sen benim Genel Başkanımın vatanperverliğine laf bile söyleyemezsin, hadi oradan!

Bir başka şey daha söyleyeyim: Vatan sizin parsel parsel sattığınız arazi değil! Benim de babamın malı, sizden önce ben savunurum onu! Bu kadar! (CHP sıralarından "Bravo" sesleri, alkışlar)

ÖZGÜR ÖZEL (Manisa) - Sayın Başkan, teşekkür ediyorum.

Polemik, yalan söylemekten çıktı. Ben hangi şeyleri yanlış söylediğini, yalan söylediğini ifade etim. Cevap vermek için çıktığında ne dedi? "Cumhuriyet Halk Partisinden idamlara yetecek kadar milletvekili idamlara evet dedi…"

ÖZGÜR ÖZEL (Manisa) - Elimdeki Meclisin tutanaklarında -şimdi kavga çıkarmak işine gelir Bülent Turan'ın ama dinlemesi lazım- üye sayısı 450, oy veren 323, kabul ediyor 273, reddedenler 48. Kendini hataya iten tutanağın sadece ilk sayfasına sahip olmasıdır efendim, ilk sayfasına. (CHP sıralarından alkışlar) Şimdi, bu fotokopiler gruplara dağıtılacak. Bülent Turan'ı bu konuda kamuoyunu yanıltmaktan ve Cumhuriyet Halk Partisine hakaretten özre davet ediyorum. (CHP sıralarından lkışlar)

BAŞKAN - Özgür Bey, bu uzun müddet devam edecek bir hadise, bırakın, bu maziyi eşeleyerek ve kazıyarak aradaki hukuksuzluğu devam ettirtmeyin. Bırakınız, bırakınız.

ÖZGÜR ÖZEL (Manisa) - Sayın Başkan, öncelikle, bir ifade var "İdam kararı mahkeme kararıdır." dediniz. Öyle bakacak olursanız, Menderes'in idamı da bir mahkeme kararıdır. Menderes'i asanların da Denizleri asanların da Allah belasını versin, önce onu söyleyelim. (CHP sıralarından alkışlar)

İkincisi: Cumhuriyet Halk Partisinin kurumsal tavrı, ilk oylamadan sonra Anayasa Mahkemesine gidip usul yönünden bozdurmak olup ikinci oylamaya da "hayır" oyu verme yönünde olmuştur, bunun da altını çizmek istiyoruz.

Üçüncüsü: "Eşeleyerek Denizleri aklayamazsınız." dediniz. 16 Şubat 1969'da Denizler emperyalizme ve sömürüye son mitingi yaparken kanlı pazar yaşanmış, Başkanlığını yaptığınız ve öncesinde bir konuşma yaptığınız bir ekip Denizlere saldırmış, Ali Turgut Aytaç ve Duran Erdoğan öldürülmüş, 200 kişi de yaralanmıştır. Şimdi, siz Beyazıt Camisi'nde yaptığınız konuşmadan sonra aynı husumeti, hayatını kaybettikten yıllar sonra Deniz Gezmiş, Yusuf Aslan ve Hüseyin İnan için sürdürmenizi Cumhuriyet Halk Partisi olarak kınıyoruz, telin ediyoruz. (CHP sıralarından alkışlar)

BAŞKAN - Tekrar ediyorum: Fikirler şahıslara aittir, şahsidir. Herkes fikrinde hürdür, kimse kimseye hükmedemez, etmemelidir, demokrasinin de gereği budur. O 16 Şubat'taki hadiseyle Başkanlığını yaptığım teşkilatın bir alakası yoktur. Bu arada, bir cehaleti de gidermek isterim. Türkiye'de hiç kimse bir filoya secde etmez.

BAŞKAN - Ne yazık ki filo Boğaziçi… İstanbul Boğazı güneyde, gemiler de orada. Orada kalanlar kim bilmem. Caminin dışına cemaat demek ki taşmış. Yani bugün de yine Boğaz'a doğru oluyor, Kâbe o istikamette. Kıbleyi bilmeyenler bundan habersiz olabilirler, cehaletlerine veriyorum. (AK PARTİ sıralarından "Bravo" sesleri, alkışlar) Yoksa kimse 6'ncı Filo'ya veya bir başkasına secde etmez.

BARIŞ YARKADAŞ (İstanbul) - Kıbleniz 6'ncı Filoydu, tarih biliyoruz Sayın Başkan.

BAŞKAN - Şunu da ifade edeyim: Siz demin bir söz söylediniz, zannediyorum Sayın Özkan söyledi. Biz bu vatanı seven insanlar olarak komünizme de karşıyız, "ne Amerika ne Rusya" diyen insanlarız, biz millî insanlarız. Hepimiz bu bayrağın altındayız. O gece nasıl burada beraber olduysak gene hep beraberiz. Bir bütünüz, ayrım yok, ayrılık yok. O bakımdan, şucu ya da bucu diye ayırmamıza gerek yok, zaten ayırdılar ve birbirine girdi insanlar. Bize düşen, bunu önlemektir, o hatalara düşmemektir.

ÖZGÜR ÖZEL (Manisa) - "Kıbleyi bilmeyenler bunu anlamaz." derken kimi veya kimleri kastettiniz?

BAŞKAN - Bilmeyenler çünkü… Yani hiçbir Müslüman gemiye, bir filoya alıp da "Allahuekber" demez. Yani Afrika'daki bir adam demez, Kızılderili toteme demez. Bu kadar cehalet olur. Fakat ne yapalım ki cahiller çok.