-Tarım arazilerinin bölünmesine son BALIKESİR (A.A) - 24.09.2011 - Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanı Mehmet Mehdi Eker, dünyanın hiçbir gelişmiş ülkesinde tarım arazilerinin miras yoluyla bölünmediğini, böyle bir şeyin olmadığını belirterek, ''Arazilerin toplulaştırılması ve sulama konuları bu hükümet dönemimizde mutlaka hayata geçireceğimiz, başlattıklarımızı tamamlayacağımız projelerdir'' dedi. Bakan Eker, DSİ 25. Bölge Müdürlüğünün Çayırhisar'daki sosyal tesislerinde yediği akşam yemeğinin ardından bakanlığınca düzenlenen ''Koordinasyon Toplantısı''nda yaptığı konuşmada, Türkiye'nin tarım potansiyelini bütün olarak kullanabilmesi için sektörün paydaşlarıyla orta ve uzun vadedeki yapısal değişiklikleri konuşmak ve değerlendirmek amacıyla ortak akıl üretmeye önem verdiklerini söyledi. Hükümetin hazırlanmakta olan ''Eylem Planı''nda yer alacak tarımsal düzenlemelerle ilgili bilgi veren Eker, Türkiye'nin tarımsal altyapısıyla ilgili temel sorun olarak gördükleri ''bölünmüş araziler'' konusunu çözmeye kararlı olduklarını vurguladı. ''Bu, Türkiye'nin 80 yıllık meselesi'' diyen Eker, tarım arazilerinin bölünmesi sorununun Medeni Kanun'dan kaynaklandığına dikkat çekti. Eker, bunun çözümü noktasında 59. Hükümet döneminde tapuya ''20 dönümün altına bölünemez'' şerhi düşülmesi zorunluluğu getirdiklerini hatırlatarak, şunları kaydetti: ''Bu sorunu çözmüyor. Dünyanın hiçbir gelişmiş ülkesinde tarım arazileri miras yoluyla bölünmüyor. Böyle bir şey yok. Hiçbir ülkede yok. Medeni Kanunu transfer ettiğimiz İsviçre'de bile yok. Biz 1926'da Medeni Kanunu İsviçre'den alırken oraya dikkat etmemişiz. Ne İngiltere'de ne Hollanda'da ne İspanya'da Avrupa'nın hiçbir ülkesinde bölünemiyor. Birleşik Devletler'de hiç bölünmüyor. 1948'de kurulan İsrail, Osmanlı toprak sistemini örnek almış, orada da bölünmüyor. Ama Türkiye'de bölünüyor. Şimdi bunu bu defa 61. Hükümet programına yerleştirdik. Taslağımız hazır. Son bir defa gözden geçireceğiz. Bakanlar Kurulu'na götüreceğiz. Ardından tasarı halinde meclise sunacağız. Kesin bunun yapılması lazım. Başka türlü Türkiye'de tarımsal verimlilikten bahsetme imkanı yok. Eğer bu düzenleme yapılmazsa, Türkiye'deki tarım topraklarında 20, 30, 50 yıl sonra tarımsal üretim yapılamaz haline gelir. -Tarım arazilerinin sulamaya açılması- Eker, Türkiye'nin sulanabilir arazilerinin tamamını sulamaya açması gerektiğine de değinerek, ''Tarım sudur, su hayattır'' dedi. Türkiye'deki yağış ortalamasının düşüklüğüne işaret eden Eker, dünya literatüründe bunun adına ''çöl iklimi'' denildiğini anlattı. Eker, bu nedenle GAP ve KOP projeleri üzerinde önemle durduklarını belirterek, ''Bu meseleler Türkiye'nin tamamını ilgilendiriyor. Balıkesir'i de ilgilendiriyor. Arazilerin toplulaştırılması, sulama konuları bu hükümet dönemimizde mutlaka hayata geçireceğimiz, başlattıklarımızı tamamlayacağımız projelerdir'' diye konuştu. -Lisanslı depoculuk uygulaması- Tarımsal ürünlerin sağlıklı piyasa düzenine kavuşması amacıyla ''Lisanslı Depoculuk'' uygulamasını başlattıklarını anlatan Eker, aldıkları 300 adet kimyasal tahlil cihazı ile ürünlerin protein değerlerinin belirlenerek ayrı ayrı bölümlerde depolanacağını ifade etti. Eker, bu uygulamanın ikinci aşamasını ''Vadeli İşlemler Borsası''nın oluşturacağını ve üreticilerin ürününü pazar pazar dolaştırmayacağını, sanayicinin de istediği yüksek kalitedeki ürüne kolaylıkla ulaşabileceğini anlattı. Hayvansal ürünlerde düzenleme kurulu bulunmamasının zaman zaman sıkıntı yarattığına değinen Eker, bu dönemde çözecekleri meselelerden birinin de et ve sütle ilgili 'Piyasa Düzenleme Kurulu' mekanizmasını hayata geçirmek olduğunu açıkladı. -''Tarımsal hasılada Avrupa birincisiyiz''- Eker, Türkiye'nin tarımsal hasılasını üç kat arttırdıklarına dikkat çekerek, konuşmasını şöyle sürdürdü: ''Türkiye 2002 yılında tarımda hasılayı 23 milyar dolar alıyordu. Bu rakamı 2010 yılı itibariyle 62 milyar dolara çıkardık. Dünya sıralamasındaki yeri Çin, ABD, Hindistan, Brezilya ve Kanada'dan sonra 6. sırada. Bunlar Kıta. Türkiye'nin önünde şimdi bunlar var. Biz Avrupa'da bir numarayız. Avrupa'nın üç büyük tarım ülkesi olan Fransa, İtalya ve İspanya'yı geçtik. Tarımsal hasıla bakımından şu anda Avrupa'da birinciyiz. Biz bunu verileri arttırmak suretiyle yaptık. Bizim stratejimiz doğru bir strateji. Doğru istikamette, doğru projelerle, doğru politikalarla bugüne ulaştık. Şimdi bunu sürekli, istikrarlı şekilde sürdürülebilir kılmamız lazım. Onun içinde temel altyapı meselelerini çözmemiz lazım.''
