Gerçek adı Eyüp Fatih Şağban olan Uşşaki tarikatı lideri Fatih Nurullah'ın 12 yaşındaki kız çocuğuna cinsel istismar suçlamasıyla tutuklanmasının ardından bu yapılardaki cinsel istismar ve şiddet vakaları yeniden gündemde.
Esenyalı Kadın Dayanışma Derneği'ne yapılan başvurular tarikatlardaki cinsel istismar/şiddet vakalarının nasıl örtülmeye çalışıldığını gösterdi.
Ekmek ve Gül'den
Zahide Kiper imzalı habere göre Sevda isimli bir kadın kızının yaşadıklarını derneğe taşıdı. Kadının anlatımına göre 9 yaşındaki kızın aynı evde yaşayan en küçük amcanın cinsel istismarı tarikat şeyhi tarafından üstü örtülmeye çalışıldı.
"Hapisten izinli çıkan büyük kaynının daha önce üyesi olduğu tarikatın dergâhında kalmaya başladığını, eşinin dergâhta kalan ağabeyini ziyaret ettiğini ve tarikat şeyhi ile kızlarının istismar meselesini konuştuğunu" söyleyen Sevda isimli kadın “Eşim, kızımın yaşadıklarını şeyhe anlatıyor. Küçük kardeşinden şikayetçi olduğumuz için hapiste olduğunu söylüyor ve ‘Acaba iyi mi, kötü mü ettik’ diye soruyor. Şeyh de “Bu yapılan doğru değil tabii ama senin yaptığın da doğru değil. Bunun cezasını kul veremez. Sen ona hapiste bak, yoksa Allah hesabını senden sorar. Şikayetini de geri al” dediğini aktardı.
Kocasının şeyhle arasında geçen konuşmayı aktarmasının ardından şikayetinden vazgeçmeyeceğini belirten kadın, sonrasında fiziksel, psikolojik ve ekonomik şiddete maruz kaldığını söyledi.
Başka bir vaka da farklı bir cemaatin yurdunda meydana geliyor. Ayşe isimli kadın, kapı komşusunun 12 yaşındaki kızını okuldan alıp bir cemaat yurduna verdiğini belirtti.
Ayşe isimli kadın “Aile kız çocuğuna 6-7 yaşlarında iken türban taktırdı. Çocuk 12 yaşına geldiğinde de zorla tarikat yurduna verdiler. Çocuğu orada çarşafa soktular. Her hafta sonu eve geldiğinde annesine, ‘Ben oraya dönersem kendimi öldürürüm, erkek öğretmenler beni dövüyor’ dediği halde annesi oraya göndermeye devam etti” sözleriyle kız çocuğunun neler yaşadığını anlattı.
Ayşe, “Çocuk bana bir gün, okulda yaşadığı bir olayı anlattı. Kız arkadaşlarıyla adet üzerine konuştukları sırada bunu duyan erkek hocanın ‘Edepsizler, böyle konuşulmaz’ dediğini ve sopa ile sırtına vurduğunu söyledi. Çocuk 15 yaşına geldiğinde de oradaki bir öğretmenin yakını ile anne babasının rızası ile zorla evlendirildi” dedi.
Komşusunun çocuğunun evlendiği günden itibaren psikolojik ve fiziksel şiddete maruz kaldığını aktaran Ayşe sonrasında tanık oldukları için şöyle konuştu:
“Şiddete üç yıl dayanıyor, fakat bir gün kolundaki bir tane bileziğini yol masrafı yaparak başka bir ile kaçıyor. Orada bir iki gün parkta yatıyor, sonra bir restoranda bulaşık yıkama işi buluyor. İlk zamanlar orada uyuyor. İş yeri sahibi garsonluk yapabileceğini, böylece daha fazla kazanabileceğini söylüyor, ona destek oluyor. Ev tutuyor, okuması için teşvik edip açık öğretime yazdırıyor. Kendini toparladıktan bir süre sonra ailesinin yanına geldi. Kız kardeşinin de benzer bir akıbete uğrayacağından endişe ederek onu yanına alacağını, onu okutacağını ailesine söyledi. ”