Yaşam

Tarihi hanların otele dönüşmesini öngören imar değişikliği kabul edildi

Projede uygulama alanı, Tarihi Yarımada olarak kabul edilen eski Eminönü ilçesinin sınırları olarak belirlendi

23 Kasım 2015 20:13

İstanbul'da, Tarihi Yarımada'da bulunan hanların otel ve butik otele dönüştürülmesi ile ev pansiyonculuğu yapılmasının önünü açan imar planı değişikliği İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) Meclisi tarafından kabul edildi.

DHA'da yer alan habere göre, projede uygulama alanı, Tarihi Yarımada olarak kabul edilen eski Eminönü ilçesinin sınırları olarak belirlendi. 2008 yılından sonra Fatih ilçesine bağlanan Eminönü’nün sınırlarını, Unkapanı Köprüsünden başlayarak, yine Unkapanı ve Saraçhane üzerinden Yenikapı’ya uzanan Atatürk Bulvarı belirliyordu.

Bugün Eminönü’nün bağlı olduğu Fatih ilçesi ile eski Eminönü sınırlarında bulunan ancak yenileme alanı ilan edilen Süleymaniye uygulamanın dışında tutuldu. Kendine özgü kentsel mimarisiyle dikkat çeken Balat ve Samatya semtleri de ev pansiyonculuğu uygulamasının dışında. Ancak bu semtlerde tarihi ve kültürel turizme hizmet verecek perakende ticaret, hediyelik eşya satış, geleneksel el sanatları üretim-pazarlama-sergileme birimleri, yeme-içme faaliyetlerine yönelik birimlerin ağırlıklı olarak yer alması hedefleniyor.

Fatih Belediyesi tarafından geliştirilen ve İBB Meclisi tarafından onaylanan projeyi değerlendiren Fatih Belediye Başkanı Mustafa Demir, Eminönü’ndeki Yeni Cami ve çevresi, eski Postane etrafı, Sirkeci ve çevresi gibi alanların butik otel ve otel olabileceğini söyledi. Yıllar içerisinde toptan ticaret yapılan hanların eski fonksiyonlarını kaybettiğini ve şu anda terk edilmiş, boşaltılmış halde olduklarını vurgulayan Demir, “Boşaltılmış, kaderine terk edilmiş, yok olmaya yüz tutmuş tarihi eserleri kurtarabilmek için bu kararı aldık. Bu binalarda, istenilirse butik oteller olabilir” diye konuştu.

“Buralar gece de yaşanır hale gelecek”

Mustafa Demir, gündüz ticaret hayatı nedeniyle nüfusun çok yoğun olduğu ancak gece nüfusunun neredeyse hiç olmadığı Eminönü bölgesinde otellerin yer alması durumunda gece nüfusunun da canlanacağını söyledi. Eminönü’nde gece de gündüz gibi canlı bir nüfusun olmasını amaçladıklarını belirten Demir, “Buralar gece de yaşanır hale gelecek. Gündüz ticaret olur, gece ise kafeteryaların olduğu, turistlerin rahatlıkla dolaşabildiği, İstanbulluların başka yerlerden gelebilecekleri yerler halini alır” diye konuştu.

Tarihi hanların yanı sıra, Nişanca bölgesi gibi geleneksel mimarinin bulunduğu semtlerde de ev pansiyonculuğunun yapılmasını teşvik ettiklerini vurgulayan Demir, uygulamanın isteğe bağlı olduğunun altını çizdi.

Tarihi yapıların korunmasının ve restorasyonun zor olduğunun altını çizen Demir, “Babadan kalma eviniz var, ama bakımı zor olduğu için bırakıp gidiyorsunuz. Ev pansiyonculuğunu önerdiğimiz Nişanca ve çevresi gibi yerlerde, geçmişte ev olarak kullanılan ama artık mülk sahiplerinin bırakıp gittiği, yıl yıl çöküşüne tanık olduğumuz evler var. Bu uygulama ile bu kayıpların önüne geçmiş olacağız” dedi.

“Biz koruma-kullanma dengesi olsun istiyoruz”

Uygulamaya ilişkin Şehir Planlama Müdürlüğü’nün olumsuz görüşünü değerlendiren Demir, eleştirilere “Sadece koruma amacı taşıyan katı tutumların sonucu boşaltılmış, terk edilmiş, yıkılmaya yüz tutmuş tarihi binalar oluyor. Biz koruma-kullanma dengesi olsun istiyoruz. Bir tarihi esere ticari değer vermezseniz onun yaşaması mümkün değil” diyerek yanıt verdi.

Değişikliğe yönelik eleştiriler

İBB Meclisinde görüşülen raporda, “Ev pansiyonculuğu kontrol edilebilir turizm niteliğinde olmamakta ve zamanla konut dokusunun kaybolmasına neden olmaktadır” ifadelerine yer verildi. Öte yandan, uygulamanın Mekansal Planlar Yapım Yönetmeliğine de uygun olmadığı vurgulandı.

Uygulamanın, uluslararası anlaşmalarla yükümlü olunan UNESCO mevzuatı açısından da olumsuzluklar taşıdığı belirtilirken, “Kentin sosyal yapısını ve kimliğini bozucu, tarihi ve mimari kimliği yıpratıcı, ticaret alanlarının bütünlüğünü bozucu, konaklamaya yönelik yolcu transferi nedeniyle ulaşımı olumsuz etkileyici nitelik taşıdığı” olduğu ifadeleri de yer alıyor.

Fatih Belediye Meclisinde, 6 Mart 2015’te oybirliği ile kabul edilen teklif, İstanbul Büyükşehir Belediye Meclisinde oyçokluğu ile geçti.