Ermenistan Dışişleri Bakanı Edward Nalbantyan, Türk gazetecilere verdiği öğle yemeğinde Cumhurbaşkanı Gül’ün ziyaretini "Tarihi bir gün yaşadık, tarih bu futbol diplomasisini yazacak" sözleriyle değerlendirdi.
"Çok çok güzel bir başlangıç yaptık"
Her iki ülkede insanların bir 'zihniyet değişimi' yaşadıklarını, bu ziyaretin olumlu karşılandığını ve 'büyük beklentiler'e yol açtığını söyleyen Nalbantyan şöyle devam etti:
"Bundan sonra da olumlu gelişmeler yaşanacak. Bunun için gereken irade ve istek var. Cumhurbaşkanlarının talimatıyla iki dışişleri bakanı cumartesi gece yarısı bir araya geldik. İki buçuk saat görüştük. Bu ay içinde yeniden buluşacağız. İkili ilişkilerin gelişmesi konusundaki kararlılığı ve ciddiyeti gösteriyor bu durum..."
İki cumhurbaşkanı tarafından açılan yeni 'diyalog süreci'nin dışişleri bakanları tarafından sürdürüleceğini belirten Nalbantyan şöyle dedi: "Sanıyorum çok yakında somut sonuçları konuşacağız Babacan'la." Cengiz Çandar, diyalog sürecinin herhangi bir 'somut sonuç' alınmadan uzaması halinde, araya 'şeytanlar'ın girerek diyalog sürecini bozması ihtimalini sordu.
“Ne kadar çabuk yol alırsak, o kadar iyi”
Ermenistan Cumhurbaşkanı Sarkisyan maç sonrası en somut ve en yakın beklentilerinin sınırların açılması ve diplomatik ilişkilerin kurulması olduğunu belirtti. Bu açıklamayı değerlendiren Nalbantyan, özetle şunları söyledi:
"Bu iki noktanın gerçekleşmesi Türk tarafının da beklentisidir. Sınırların açılması ve diplomatik ilişkinin kurulması hiç kuşkusuz Türkiye'nin de çıkarınadır. Yolun yarısı cumhurbaşkanları tarafından cumartesi günü geçildi. Bundan sonraki yarısını dışişleri bakanları götürecek. Sizi temin ederim, Babacan'la somut adımları konuşuyoruz. Ne kadar çabuk yol alırsak o kadar iyi. Bizim arzumuz da bu..."
Etiket görüşlerden kurtulmalı
Bu arada Nalbantyan, Rusya'nın Türkiye'yle Ermenistan yakınlaşmasını istemediğine dair var olan bazı görüşleri kabul etmediğini, "Bunlar birtakım etiket görüşler, doğru olduğunu zannetmiyorum. Moskova da olumlu bakıyor ilişkilerimizin düzelmesine. Bölgemizde istikrar ve güven için Türk-Ermeni ilişkilerinin düzelmesi lazım" diyerek ifade etti.
“Bugüne kadar duraklarda çok bekledik”
Nalbantyan, dışişleri bakanları arasında bir 'yol haritası'nın varlığını üstü örtülü bir dille belli etti, ancak ayrıntıya girmedi; sonuç alınıncaya kadar bazı konuların kamuoyuyla paylaşılmayacağına ilişkin bir ilke kararından bahsetti. Ve sözlerini şöyle sürdürdü:
"Bugüne kadar duraklarda çok bekledik. Artık duraklar olmamalı. Duraklamadan, kesintisiz biçimde yola devam edelim."
“Askeri çözüm, çözüm değildir”
Güney Osetya'da yaşanan son olaylardan sonra bütün dünyanın dikkatinin bu bölgede toplandığını belirten Nalbantyan, sözü Azerbaycan'la ülkesinin arasındaki Yukarı Karabağ sorununa getirerek şöyle dedi:
"Hem bölge hem dünya ülkeleri sorunların kuvvet kullanımı yoluyla değil, barışçı yollardan çözülmesini istiyor. Biz de bunun yanındayız. Askeri çözüm çözüm değildir. Sonra durum daha da kötüleşiyor. Karabağ sorunu konusunda Azerbaycan'la yoğun görüşmeler devam ediyor. Fırsat var, çok iyi bir yoldayız. Çözüme yakın olduğumuzu düşünüyorum."
Türkiye-Ermenistan milli maçının ikincisi 14 Ekim'de İstanbul'da yapılacağını söyleyen Nalbantyan,"Cumhurbaşkanı Sarkisyan da 14 Ekim maçı için İstanbul'a gelecek. Bu ziyaret de Gül'ünki gibi tarihi bir ziyaret olacak."
“Tabu konuların olmaması lazım”
İki ülke arasında, örneğin diplomatik ilişkinin kurulması ve sınırların açılması gibi bir konunun 'önkoşullar'a bağlanmasının doğru olmayacağını belirten Ermenistan Dışişleri Bakanı, "Cumartesi günkü görüşmelerde soykırım konusunun gündeme gelmediği biliniyor. Bundan sonra gelebilir mi?" şeklindeki bir soruya özetle şu yanıtı verdi:
"Tabu konuların olmaması lazım. Daha açık, daha dostça, daha serbestçe herhangi bir konuyu, sorunu tartışabilmeliyiz."
Ermenistan Dışişleri Bakanı Nalbantyan'ın Milliyet'ten Hasan Cemal, Radikal'den Cengiz Çandar, Yeni Şafak'tan Ali Bayramoğlu, Star'dan Mustafa Karaalioğlu ve Sabah'tan Yavuz Baydar'la dünkü öğle yemeğinde değindiği diğer konular:
"Türkiye'nin AB üyeliğini destekliyoruz."
"Sınırları açarsak, Türkiye'nin ticareti bir anda 1 milyar dolara çıkar."
"Türkiye'nin bölge için önerdiği İstikrar ve Barış Paktı'nı yüzde yüz destekliyoruz."
