Kültür-Sanat

'Taraf tutan bir film'

Hasan Ali Toptaş’ın “Gölgesizler” adlı romanı, yapımcılığını Hakan Karahan’ın, üstlendiği bir projeyle sinemaya aktarılıyor

24 Aralık 2008 02:00

Hasan Ali Toptaş’ın “Gölgesizler” adlı romanı, yapımcılığını Hakan Karahan’ın, yönetmenlik ve senaristliğini Ümit Ünal’ın üstlendiği bir projeyle sinemaya aktarılıyor

Türk sinemasında, edebiyat uyarlamaları her zaman biraz ihmal edilen bir alandı. Bu eksiklik yavaş yavaş kapanıyor gibi gözüküyor. Bir yandan Zeki Demirkubuz, Nahit Sırrı Örik’in 1946 tarihli romanı “Kıskanmak”ı uyarlarken, diğer yandan Hasan Ali Toptaş’ın “Gölgesizler” adlı romanı, tecrübeli bir ismin, Ümit Ünal’ın yönetmenliğini ve senaristliğini üstlendiği projeyle beyazperdeye aktarılıyor. Şubat ayında vizyona girecek filmin yapımcılığını Hakan Karahan üstleniyor. Müziklerini Candan Erçetin’in yaptığı “Gölgesizler”, insanların teker teker kaybolduğu köyle ilgili bir öykü anlatıyor.

Teklif Karahan’dan geldi

Projenin mimarı, 2007’de Narsist Film’i kuran ve bazı edebiyat eserlerinin uyarlama haklarını satın alan Karahan... Bu oluşumun ilk adımı da “Gölgesizler.” Toptaş, Karahan’ın kendisine sunduğu teklifin ardından biraz temkinli davranmış: “Yazarların böyle bir teklif karşısında ‘acaba film romana benzeyecek mi?’ endişesi vardır ya, biraz duraksadım. Ama daha sonra ikisinin apayrı iki disiplin olduğunu, birebir örtüşmediğini, zaten dillerinin ayrı olduğunu düşündüm. Şu cümleyi de kurdum: Romanın okuyucusu için ışık, filmin seyircisi içinse karanlık gerekiyor.”



“Gölgesizler”in oyuncularından Selda Özer ve Taies Farzan


‘Kendim yazmışım gibi hissettim’

Ümit Ünal ise, Karahan’ın teklifi üzerine romanı okuyup çok beğeniyor ve senaryosunu yazmaya karar veriyor. “‘Gölgesizler’ bence çok önemli bir kitap. Türkiye gibi herkesin gölgesinden korktuğu bir ülkede, yazması bayağı cesaret isteyen bir kitap... Çok sert ve zorlayıcı” diyor Ünal, roman hakkında.

Son dönemde “9” ve “Ara” filmlerini izlediğimiz Ünal’ın kendi orijinal öykülerini senaryolaştırıp, yönetmeyi tercih ettiği biliniyor. Ancak bu kez bir uyarlamaya imza atmayı yadırgamıyor: “Roman, herhangi bir yönetmenin arayıp da bulamayacağı kadar çatışma, derinlikli karakterler, aksiyon ve yan hikaye barındırıyor. Anlattığı şeyi kendi anlatmak istediklerime çok yakın buldum, kendim yazmışım gibi hissettim.”

‘Film yönetmenindir’

Ünal şöyle devam ediyor:
“Toptaş, ‘Film yönetmenindir’ diyerek beni uyarlama konusunda tamamen serbest bıraktı. Romanı filme aktarırken pek çok değişiklik, ekleme çıkarma yaptım. Bunlara fikir olarak karışmadı, küçük detaylarda düzeltmeler istedi. Örneğin ben ‘kaçmak’ fiilini sık kullanmışım. Halbuki roman ‘kaybolmak’ üzerine kurulu. Senaryodaki bütün kaçmak kelimelerini, Toptaş’ın isteği üzerine kaybolmak yaptım”.

Toptaş’ın da söylediği gibi iki disiplin arasında farklılıklar olmaması zor. Nitekim Ünal, kendi sinema anlayışını uyarlamaya yansıtıyor. “Romanın bir rüyayı andıran dokusuna ve dünyasına bağlı kalmaya çalıştım. Roman, şiirsel bir belirsizliği kullanıyor ve gücünü bu belirsizlikten alıyor. Ama benim sinema anlayışım içinde, seyirciye bazı ipuçları vermek gerekir diye düşünüyorum, o yüzden romanda çok belirsiz kalan bazı yerleri açtım.”

‘Taraf tutan bir film’

“Romandaki köy dış dünyadan izole, gerçekle rüya arası ve hangi bölgede, hangi zamanda olduğu meçhul. Ama sanki 1950’lerin havası var. Ben onu günümüze yaklaştırarak, 1970’ler gibi düşündüm filmde” diyor Ünal. Aradığı mekânı Kırklareli’nin dağ köyü Karadere’de buluyor: “Bu hikaye için oldukça sınırlı bir bütçeyle hareket ettik. Daha çok Marmara’da kalmak zorundaydık. Karadere kafamdakine oldukça yakın bir malzeme sundu.”

Karahan’ın yanı sıra Selçuk Yöntem, Altan Erkekli ve Taner Birsel’in rol aldığı film, romanın politik duruşunu da koruyor. Şubat ayında politik bir film izleyeceğimizin ipuçlarını Ünal şu sözleriyle veriyor: “Romanda zaten var olan politik alt metni daha görünür hale getirdim. ‘Gölgesizler’, Türkiye’ye ciddi politik göndermeleri olan ve taraf tutan bir film.”