Gündem

Takvim'in manşeti yine fotoşop çıktı; intihar yeleği giydirdikleri kadın otobüs yolcusuymuş!

DİHA, fotoğrafın orjinalinin kendilerine ait olduğunu duyurdu

27 Ağustos 2015 16:53

AKP'ye yakın yayın politikası ile bilinen Takvim gazetesinin dünkü (26 Ağustos 2015) nüshasında "İşte kalleş PKK" başlığıyla duyurulan manşet haberinde kullanılan fotoğrafın fotoşop olduğu ortaya çıktı. Takvim'in daha önce yaptığı bazı haberlerde kullandığı görsellerin de montaj olduğu ortaya çıkmıştı.

Takvim, fotoğrafta yüzü buzlanan kadının "PKK tarafından zorla hap verilerek canlı bomba olarak kullanılacağını" iddia etmişti. 

DİHA, söz konusu montaj fotoğrafın orjinalinin 18 Ağustos’ta Dersim-Pülümür karayolunda PKK’nın yol kesme eyleminde kendileri tarafından çekildiğini duyurdu. DİHA'nın haberine göre, canlı bomba olarak kullanılacağı öne sürülen kadın da otobüsteki yolculardan biri.

Fotoğrafın orjinal hali

Takvim'in manşetinde yer alan fotoğrafa dikkatle bakıldığında, kadına fotoşopla bomba yüklü yelek giydirildiği anlaşılıyor.

Takvim'in manşetinde yer alan fotoşoplu fotoğraf

İşte Takvim'in 26 Ağustos tarihli birinci sayfası:

 

Takvim ne iddia etmişti?

 

Takvim, fotoşop olduğu ortaya çıkan manşetinde şu ifadelere yer vermişti: 

Kaos lobisi, Yeni Türkiye'nin önünü kesmek için hain planlarını uygulamaya başladı. Kanla beslenen terör örgütü PKK yine sahneye çıktı. Sivilleri kalkan yapıp bombaları patlattı. Genç kızları dağa çıkarıp iğfal etti. Edinilen bilgiler ise kanlı örgütün başvurduğu hain yöntemleri ortaya çıkardı. PKK'nın kirli yüzünü kanıtlayan olay 21 Ağustos gecesi Mardin'in Nusaybin ilçesinde yaşandı. Buna göre Ö.K. adlı genç kız, 21 Ağustos gecesi 8 Mart Mahallesi Cumhuriyet Caddesi'ndeki "Şehr-i Med" sitesine girdi. Güvenlik güçlerinin hangi binalarda oturduğunu sormaya başladı.

 

'İlacın etkisi altındaydı'

 

Durumdan şüphelenen ekipler, Ö.K.'yı yakaladı. K.'nın bir tür ilacın etkisinde olduğu anlaşıldı. K., emniyetteki sorgusunda ilk yakalandığında kanlı örgütün istediği ifadeyi verdi. Aslen Nusaybinli olduğunu belirten genç kız "Adım E. Y. Anne ve babam öldü. İstanbul'da yetiştirme yurdunda büyüdüm. Yurttan ayrıldıktan sonra Nusaybin'e döndüm. Akrabalarımı arıyorum" dedi. Ancak güvenlik birimleri K.'nın verdiği ifadeyi şüpheli bulunca sorguyu derinleştirdi. İşte bundan sonra terör örgütünün kanlı planı ortaya çıktı. Kalleş tuzağı itiraf eden genç kız şunları söyledi: "Terör örgütü üyeleri kardeşimin başına silah dayayıp rehin aldı. Şehr-i Med sitesindeki emniyet mensuplarının evlerini öğrenmemi istedi. Sonra da hem sitedeki hem de hükümet konağındaki görevlilere saldırı düzenlemem şeklinde talimat verildi. Bu sırada bana ve yanımdaki iki kadına 'şekere' benzeyen bir hap verdiler. Eğer bunları yapmazsam kardeşimi öldüreceklerini söylediler. Bu hapı içtikten sonra terör örgütü üyelerinin talimatını yerine getirmek için siteye girdim." Ö.K ayrıca tabanca kullanmayı bildiğini, belirterek "Bana üzerinde el bombaları bulunan bir yelek verdiler. Ancak nereye koyduğumu hatırlamıyorum" dedi.

 

'Kalleş suikast'

 

Mardin Nusaybin'deki ailesini ziyarete giden polis memuru Yakup Mete, önceki gün kalleş saldırıda şehit edildi. Mete, annesinin Kürtçe ağıtlarıyla toprağa verilirken hainler saldırıyı kabul etti. Terör örgütü PKK "Yakup Mete, görevini bırakması temelinde uyarılmasına rağmen bölgede istihbarat çalışmasına devam ettiği için öldürülmüştür" şeklinde skandal bir açıklama yaptı. Bu açıklama terör örgütünün bölge halkını nasıl tehdit ettiğini de kanıtladı.