Taksim Meydanı'nda bir araya gelen tiyatro, opera ve bale sanatçıları, Türkiye Sanat Kurumu'yla ilgili hazırlanan yasa tasarısını protesto etti.
Taksim Meydanı'nda toplanan sanatçılar, "Türkiye'deki Sanat Kurumlarının Oluşumu ve İşleyişi" başlıklı yasa tasarısını protesto etti.
Hasan Yıldırım'ın Doğan Haber Ajansı'nda yer alan haberine göre,Taksim Tramvay durağında bir araya gelen Devlet Tiyatroları, Devlet Opera ve Balesi ile Güzel Sanatlar Genel Müdürlüğü sanatçıları ve çalışanlarına, CHP Genel Başkan Yardımcısı Gürsel Tekin, eski CHP Milletvekili Çetin Soysal, tiyatro sanatçıları Nedim Saban, Genco Erkal, Levent Üzümcü, Orhan Aydın, Metin Uca ile ressam Bedri Baykam, şair Ataol Behramoğlu da destek verdi.
Yaklaşık 500 kişi, “Tiyatroma dokunma", “Operama dokunma", “Asla susmayacağız", “Sanat Kurumları kapatılamaz", “Karanlığa inat, yaşasın sanat" yazılı dövizler taşıdılar. Topluluk, “AKP elini sanatımdan çek", “Sanatın patronu sanatçıdır", “Sanat kurumları kapatılamaz" sloganlarıyla yürüyüşe geçti. Taksim Meydanı'ndan Galatasaray Meydanı'na yürümek isteyen grup, polisin izin vermemesi üzerine sloganlar atarak Atatürk Kültür Merkezi (AKM)'ne yürüdü.
'Faturaları ödeyemez hale getirdiler'
AKM’nin karşısında bir araya gelen topluluğa hitap eden Kültür Sanat Sendikası Genel Başkanı Yavuz Demirkaya, “Taksim’i de korumaya devam edeceğiz. AKM’yi de, Emek Sineması’nı da, Muammer Karaca’yı da. Değerli dostlar. AKP hükümeti tüm kamu hizmetlerinde olduğu gibi bir süredir siyasi ve ideolojik baskılarla yeniden biçimlendirmeye çalıştığı kültür ve sanatı ticarileştirmek, kültür ve sanat kurumlarının toplumsal özünü ortadan kaldırmak istemektedir. Yani hükümet kamuya ait alanlar üzerinden, kelimenin tam anlamıyla silindir gibi geçiyor. Geçtiği her yerde daha fazla sıkıntı ve sorunu da beraberinde getiriyor. Hastanelerin hastası, okulların öğrencisi iken, müşterisi olduk. ‘Özelleştirelim, güzelleştirelim’ dediler, faturaları ödeyemez hale getirdiler. Kamu kurumlarının görevlisi iken, ücretli köleleriyiz artık. Sanat kurumlarının sanatkarı olmaz da neyi olur, sanat kurumlarının izleyicisi olmaz da neyi olur. Ömründe üç tane opera, tiyatro, bale eseri izlememiş, klasik müzik dinletisi dinlememiş birileri nasıl bu üç kurumu yönetir" diye konuştu.
Tiyatro sanatçısı Levent Üzümcü de konuşmasında, “Kültür sanat kurumlarının emekçilerini sanat okullarında yetişiyorlar. Eğer siz kültür sanat kurumlarını kapatırsanız bu okulları da kapatmış olacaksınız. Çoğumuzun bitirdiği bu okullar da kapanacak. İngiltere’de şöyle Amerika’da böyle deniyor. Yıllardan beri Van’da, Diyarbakır’da, Erzurum’da tiyatro yapan arkadaşlarıma soruyorum. Siz kapınızı açtığınızda Londra’ya mı, Berlin’e mi sokağa çıkıyorsunuz? Her ülkenin kendi gerçekliği vardır" diye konuştu.
'Kalaşnikoflarla turneye gittik'
Bu sırada bir tiyatro sanatçısı, “Diyarbakır’da kalaşnikoflarla turneye gittik. Özel korumalarla turneler yaptık" diye bağırdı. Topluluk Reyhanlı’da yaşanan bombalı saldırıda hayatını kaybedenler için bir dakika saygı duruşunda bulundu. Yapılan açıklama, 10’uncu yıl marşı ile bitti. Daha sonra açıklama yapan tiyatrocu Orhan Aydın “Görüldüğü gibi sanat alanının bütün temsilcileri opera, bale, senfoni ve tiyatronun temsilcileri sokağa çıkmış durumda. Bizi izleyen insanlar, işin bize kadar gelmiş olmasını sorgulamalı. Sanat alanlarımızın yok edilmesine ülke insanlarımızın sanat hakkının engellenmesine karşı durmamız gerektiğini algılamalı. Burada olan herkesin dileği işlerini yapmak, saygın bir şekilde üretmektir. Burada amaç dünya insanlığı ile ülke insanlarının arasındaki barış köprüsünü çoğaltmaktır" diye konuştu. Tiyatro sanatçısı Tülin Oral da, “Ben elli yıllık sanatçıyım. Pek çok badireler geçirdik, ama böylesi ilk defa başımıza geliyor. Bunu yok olmanın, sanatı yok etmenin projesi olarak görüyorum. Çok üzgünüm. Bir ülkenin sanatını yok etmek demek zaten o ülkeyi dinamitlemek demektir" şeklinde konuştu.