İstanbul Taksiciler Esnaf Odası'nın 2010 Haziran ayında kurduğu 444 15 23 No'lu telefonu arayan vatandaşlar hem takside unuttukları eşyalarla ilgili taleplerini hem de taksicilerle ilgili şikâyetlerini iletebiliyor.
Sümeyra Kıca'nın Zaman'da yer alan haberine göre, 2 yılda hattı arayan 800 kişiye yardımcı olunmuş. Ayrıca taksiciler odasının internet sitesinde 'şikâyet ve teşekkür' bölümüne gönderilen 4 bin 80 e-posta işleme alınmış. Ancak hatta gelen telefonlardan öyleleri var ki insana 'bu kadarı da olmaz' dedirtiyor.
Taksiye bindiğinde bebeği şoförün arkasındaki koltuğa yatıran kadın, araçtan inerken sadece poşetlerini alıyor. Evin önüne gelince bebeğini unuttuğunu fark eden kadın, yana yakıla taksiciler odasının unutulan eşya hattını arıyor. Takside eşyasını unutan ya da şoförle alakalı şikâyeti olan vatandaşların şikâyet ve isteklerini ilettiği hatta kurulduğu yıldan bu yana gelen çağrılara cevap veren Fahri Karataş, olayın sonraki kısmını ise şu şekilde anlatıyor: "Telefonu açtığımda bir kadın ağlıyordu. 'Bebeğimi takside unuttum, ne olur yardım edin' diye. Ben de yanlış anladım galiba diyerek kadına üç kere aynı soruyu sordum. 'Emin misiniz? Canlı bebeği mi unuttunuz, yoksa oyuncak mı?' diye sordum. Canlı bebek olduğunu söyledi ama aldığım cevaba bir türlü inanamadım. Ardından taksilere anons geçtim 'bebek kayıp' diye. Sonra taksici arkadaşın biri telefonla aradı. Bebeği annesine teslim etti."
Köpeğim çok akıllı, bir taksiye binmiştir!
İstanbul Taksiciler Esnaf Odası (İTEO) bünyesinde 2010 yılında kurulan 'Unutulan eşya hattı'na birbirinden ilginç telefonlar geliyor. Fahri Karataş'a gelen telefonlar adeta filmlik olaylar. Bir diğer hikâye, köpeğini sokakta kaybettiği halde hattı arayan bir kişiye ait. Karataş, müşterinin köpeğini takside unuttuğunu düşünerek taksinin plaka numarasını istemiş. Ancak aldığı cevap karşısında şoke olmuş: "Benim köpeğim akıllı köpekti. Muhakkak bir taksiyi durdurup binmiş olmalı. Bu yüzden taksilerden birinde olmalı." Bunun üzerine şok yaşadığını söyleyen Karataş, "Gelen çağrının gerçek mi yoksa şaka mı olduğunu bir süre anlayamadım. Ama ısrarından, samimi olduğunu çıkardım." diyor.