Politika

TAHLİYELERDEN BEN DE RAHATSIZIM TBMM (A.A)

10 Ocak 2011 15:05

-TAHLİYELERDEN BEN DE RAHATSIZIM TBMM (A.A) - 10.01.2011 - Cumhurbaşkanı Vekili ve TBMM Başkanı Mehmet Ali Şahin, CMK uyarınca gerçekleşen tahliyeler nedeniyle tepkileri doğal karşıladığını, kendisinin de bunlardan rahatsız olduğunu belirterek, ''Bir takım yasal düzenlemeler yapılabilir diye düşünülüyor, bu yasal düzenlemeleri yapmak bu sorunu hemen çözmez'' dedi.  Parlamento Muhabirleri Derneği'ni ziyareti sırasında gazetecilerin sorularını yanıtlayan Şahin, tutukluluk süreleriyle ilgili tartışmaları nasıl değerlendirdiği sorusuna, ''Adalet en yüce değerdir. Adaleti gerçekleştirecek olan da kuşkusuz bağımsız yargı organlarıdır. Yargı alanında yaşanan sorunların tartışma konusu olmasından üzüntü duyuyorum'' karşılığını verdi.   Şahin, hiçbir mazeretin başarının yerini tutamayacağını, millet adına sorumluluk ve görev üstlenmiş kişi ve kurumların görevlerini dört dörtlük yapmaları gerektiğini kaydederek, şöyle konuştu: ''Milletimizin, özelikle adalet ve yargı konusunda mazeret üretmeye tahammülü olmadığı kanaatindeyim. Bu ifadeleri kimseyi suçlamak için söylemiyorum. Bu alanla ilgili kimler sorumluysa birlikte hareket etmeli ve tahliyeler sebebiyle kamuda meydana gelen bu tepkileri bir an önce dindirerek gerekli tedbirleri almalıdır. Bakın 2010 yılını geride bıraktık. Sanıyorum, 15 bine yakın dosya zaman aşımı nedeniyle düştü. Böyle giderse bu 20 bin, daha sonraki yıla daha artarak gider. Almış oldukları ceza ağırlaştırılmış müebbet hapis olan bir takım sanıkların dosyaları, 10 yıllık süre içinde onanıp kesinleşmediği için bazı tahliyeler oldu. Bu tahliyeler nedeniyle tepkileri ben son derece doğal karşılıyorum. Ben de bunlardan rahatsızım ama bir takım yasal düzenlemeler yapılabilir diye düşünülüyor, bu yasal düzenlemeleri yapmak bu sorunu hemen çözmez.  O halde yapılması gereken herhalde bu dosyalarla ilgili 10 yıllık tutukluluk süreleri dolmuş veya dolmaya yakın olan dosyalarla ilgili başka acil bir takım idari önlemler alınmalıdır diye düşünüyorum. Bunu mutlaka yetkili yargı organları, Adalet Bakanlığı ile de istişare ederek -ki Adalet Bakanlığının bu dosyalarla ilgili fazla yetkisi olmadığı kanaatindeyim- bu konuyu mutlaka her türlü tartışmadan uzak önümüze koymalı ve kamu vicdanını rahatlatacak adımlar atmalıyız. Parlamentoya bu konuda bir görev düşerse, en kısa zamanda yerine getirir ama henüz bu konuda Parlamentoya ulaşmış yasa tasarısı veya teklifi metni mevcut değildir. Kaldı ki böyle bir yasal düzenleme şu andaki acil sorunu hemen çözecek durumda da değildir. Daha sonrasıyla teknik tedbirler alabilir diye düşünüyorum.'' -''BU DOSYALARI BİR AN ÖNCE GÖRÜŞMEK MÜMKÜNDÜR''- Şahin, ''Geçmişte Adalet Bakanlığı yapmış birisi olarak bu sorunları yakından biliyorsunuz. Karşılıklı suçlamalarda Yargıtay ne kadar haklı, Hükümet ne kadar haklı?'' sorusuna yanıt verirken, şunları söyledi: ''Bakın kim haklı, kim haksızı araştırmaya çalışırsak asıl sorunu çözmekten uzaklaşırız. Asıl sorun, bir takım tahliyelerin kamu vicdanında oluşturduğu rahatsızlıktır ki bu tahliye edilmişlerin kimisi yerel mahkemelerce ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına çarptırılanlardır. 10 yıllık süre içinde bu dosyalar kesinleşmediği için bu durumla karşı karşıyayız. O halde bana göre, hukukçu kimliğiyle ifade ediyorum; bu dosyaları bir an önce herhalde görüşmek mümkündür. Bir an önce bunları kesinleştirip, eğer tahliye edilmiş kişilerle ilgili karar onanırsa tekrar tutuklanmasıdır. Birbirimizi suçlayarak bu sorunu çözemeyiz. Şu haklıydı, bu haksızdı bunlar sorunu çözmüyor.''    Bir gazetecinin ''Yargıtay açısından bir ihmal olduğuna dönük yorumlar oldu'' demesi üzerine Şahin, ''Birbirimizi suçlayarak bir yere varamayız dedim. Şimdi bir yerleri suçlarsam bu benim açımdan bir çelişki olur. Böyle bir çelişkiye düşmek istemem. Ben suçlu aramıyorum, çözüm arıyorum'' karşılığını verdi.  Şahin, acil idari önlemlerden neyi kastettiği sorusuna, Yargıtay Başkanlığı, Başkanlar Kurulunun bir araya gelip ne yapılacağı, dosyaların öne alınmasının mümkün olup olmadığı konusunda bir çalışma yapılabileceğini anlattı. Şahin, ''Bu yapılmalıdır. Ne olacak peki, 10 yıllık zaman aşımıyla ilgili bir takım işlemeler yapıldı, buna yakın olanlar da var. Bunlarla ilgili de 10 yıllık zaman aşımının dolmasını bekleyelim. Hayır bir an önce dosyalar ele alınıp verilmesi gereken karar neyse o karar verilmelidir. Yargıtay Başkanı, üyeleri ve daire başkanlarının üzerine düşen neyse onu yapacaklarını düşünüyorum. Onlardan böyle bir çalışmayı bekliyorum'' dedi.  -''BU TARTIŞMALARIN İÇİNDE OLMAM''- ''Yargıtayın arşivleri, güvencesiz ve korunmasız durumda. Bu konuda ne yapılabilir?'' sorusuna karşılık, yüksek yargı organlarının kendi bütçeleri olan ve bağımsız idari yönetime sahip olduğunu hatırlatan Şahin, ''Bu yönde bir takım sorunları, arşiv sorunları varsa bunları kendilerinin çözmesi gerekiyor. 'Başka tedbirler alınması gerekiyor, başka yerler kiralanabilir, paramız yok' dendiğinde herhalde Meclisimiz, Hükümet, gerekli desteği sağlayıp bu tedbirler alınabilirdi'' dedi. Muhalefetin ''Hükümetin yüksek yargıya dönük operasyon yapıldığı'' eleştirisinde bulunduğunun söylenmesi üzerine Şahin, bu tartışmaların içinde ve tarafı olmayacağını belirterek, bu tartışmaları son derece gereksiz bulduğunu söyledi. Şahin, ''Bunlar bizi sorunu çözmeden uzaklaştıracak tartışmalardır'' diyen Şahin, ''Tartışmaları bir yana bırakıp sorunu çözmeye çalışalım'' görüşünü paylaştı.