Suudi Arabistan'ın 1 Ocak günü idam ettiği 47 kişi arasında, bölgedeki mezhepsel gerilimin de etkisiyle en çok öne çıkan kişi Şii lider Şeyh Nemr oldu. Şeyh Nemr'in yanı sıra, El Kaide militanlarının da idam edildiği belirtiliyordu. Medyada, bu El Kaide'cilerden ikisi gündem oldu. Peki idam edilen diğer kişiler kimlerdi?
Radikal'in haberine göre, Middle East Eye'dan (MEE) Rori Donaghy ve Linah Alsaafin'in haberine göre, Riyad'daki idamlar sırasında güvenliği sağlayan bir görevli, sahneyi "katliam" olarak nitelendirdi. "Her yerde kan ve vücut parçaları vardı" diyen görevli, idamların hapishanede değil, başkentteki bu iş için hazırlanmış özel bir mekanda yapıldığını söyledi.
Görevli kaç kişinin idam edildiğini söyleyemedi, ancak idamların sabah saatlerinde başlayıp öğleden sonraya kadar devam ettiğini belirtti. Öldürülenlerin cenazeleri ailelerine verilmek yerine gizli bir yere, Suudi yetkililerin nezaretinde gömüldü.
13 yaşında tutuklandı
MEE'nin ortaya çıkarttığı idamlardan birisinin hikayesi hayli ilginç. Çadlı Mustafa Ebker, 47 idam içerisindeki iki yabancıdan birisi. Diğer ise Mısırlı Muhammed Fethi Abdülati el-Seyid.
Ebker, Suudiler tarafından Mekke'de tutuklandığında yıl 2003'tü ve 13 yaşındaydı. İddiaya göre Ebker ailesine yalan söyleyip 2 arkadaşı ile birlikte Mekke'ye Kuran eğitimi almaya gelmişti. Suud polisine göre bu Kuran kursu daha sonra bir "terörist suçlular kursu"na dönüştü ve Ekber 2 arkadaşı ile birlikte gözaltına alındı. Ebker 11 yıl boyunca mahkemeye çıkartılmadı. 2014 yılında ise idam cezasına mahkum oldu.
Öte yandan, idam edilenler arasında, 2004 yılında 17 yaşında tutuklanan El Kaide üyesi Mişal el-Farrac da bulunuyor.
Akli dengesi yerinde değil
MEE'ye göre, Suudi Arabistan idam ettiği mahkumlar arasında akli dengesi yerinde olmayanlar da bulunuyor. Bunlardan birisi, El Kaide üyesi olduğu bilinen Abdülaziz el-Tuailiye. Tuailiye'nin zihinsel sorunlarını fark eden ilk kişi, onunla 2012'ye kadar aynı hücrede kalan Süleyman el-Reşudi.
Reşudi, Tuailiye'nin böceklerle konuştuğunu, çıplak bir şekilde koşarak çığlık attığını ve kendi dışkısını tükettiğini gözlemlemiş. Reşudi'ye sürekli saldırarak onun demokrasiye inandığını ve kafir olduğunu söyleyen Tuailiye, dua etmeyi bıraktığını çünkü "Allah'a çok yakın olduğunu" söylüyormuş.
2014 yılında Birleşmiş Milletler İnsan Hakları Komisyonu'na Tuailiye'nin akli dengesinin yerinde olmadığı ve idamının engellenmesi gerektiği hususunda bir mektup da yollanmış.