Süryaniler'in Almanya Metropoliti Mor Julius Dr. Hanna Aydin, IŞİD'in Irak'ta Ezdiler'e yönelik katliamlarına ilişkin, "Televizyonların gösterdiği görüntülerden sadece bir olaya ağladım. Süryaniler için hiçbir zaman ağlamadım. Sadece Ezidiler için ağladım" dedi.
Nezir Güneş’in DHA’daki haberine göre, Süryanilerin Almanya Metropoliti Mor Julius Dr. Hanna Aydin, Mardin Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmet Türk'ü makamında ziyaret etti. Türkiye 'ye düzenlediği 1 haftalık ziyarette özellikle Mardin Büyükşehir Belediyesi'ni ziyaret etmek istediğini belirten Aydin, büyükşehir belediyesi için elinden gelen her türlü çabayı göstereceğini söyledi. IŞİD'in Ezidiler'e yönelik saldırılarına değinen Metropolit Aydin, "Bıçaklarla çocukları kesiyorlar, bu doğru değil. Birçok çocuğu iple asmışlar. Bu nasıl bir vahşettir? Bu yapılanlar Müslümanlıkla bağdaşmaz" dedi.
Türk: 15 bine yakın insan katledildi
Mardin Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmet Türk, bu toprakların sadece Kürtler'in olmadığını aynı zamanda 5 bin yıldan bu yana Süryani, Arap, Türkmen, Kürt ve Ermeni halklarının olduğunu belirterek, şöyle dedi:
"Biz bu toprakları halkların toprağı olarak değerlendiriyoruz. Büyük bir medeniyete sahip Süryani halkının bu topraklardan göç etmesi bizler için eksikliktir. Biz biliyoruz ki Süryani halkı Mardin'de olsa kültür, hem de demokratik gelecek açısından çok önemli katkıları olurdu. Biz Süryani halkının kendi topraklarına dönmelerini istiyoruz."
Başkan Türk, halkların birbirlerinin kültür, dil ve dinlerine saygı göstermeleri halinde şu an bulundukları konumdan daha farklı bir yerde olacaklarını ifade ederek, şöyle devam etti:
"Birbirini kabul etmeyen anlayışlar bugün Ortadoğu 'yu hangi hale getirdiğini görüyoruz. Eğer halklar arasında demokratik bir dayanışma olsa, Ortadoğu halkı bugünkü tehlikelerle karşı karşıya kalmazdı. Bugün Ezidi halkıyla ilgili basın gerçekleri ortaya koymuyor. 15 bine yakın insan katledilmiş, 750'ye yakın kadın , çocuk kaçırılmış ve Musul pazarlarında satılıyor. Bir gün önce 600'e yakın Ezidi katledilmiştir. Tabii ki burada halklar arasındaki diyalogun önüne geçen anlayışlar buna neden olmuştur."
