Suruç katliamı dosyasında ilk kez bir tanık ifadesinin alındığı ortaya çıktı. 20 Temmuz 2015 tarihinde, 33 kişinin hayatını kaybettiği saldırıdan kıl payı kurtulan yönetmen Garip Çelik'in, Urfa Cumhuriyet Başsavcılığı talimatıyla İstanbul Terörle Mücadele Şube Müdürlüğü'nde ifadesinin alındığı öğrenildi. Çelik, Amara Suruç belgeseliyle, canlı bomba Şeyh Abdurrahman Alagöz'ün kitle içindeki görüntülerini tespit etmişti.
BirGün'den Zeynep Kuray'ın haberine göre; hem tanık, hem de şüpheli sıfatıyla ifade verdiği belirtilen Garip Çelik, "Başsavcılığın talimatıyla bana polislerce olayın seyri sorulurken, aynı zamanda sanatçı geçmişim ve muhalif kimliğim üzerinde de duruldu" dedi. Çelik, "Polisler bana neden Suruç’a gittiğimizi, Amara Kültür Merkezi’nde duraklamamızın amacını ve gelişen olayların seyrini sordular. Ancak bu tanıklıkla beraber, 'Bugüne kadar hangi filmleri hangi tarihlerde çektin? Neden belgesel çekiyorsun? Suruç ‘ta bulunma nedenin neydi? Grup ile bir yakınlığın var mı? Kobanê ‘ye geçtikten sonra neyi çekecektin?' gibi sanat ile ilişkim ve muhalif kimliğim hakkında çok sayıda soru sordular" ifadelerini kullandı
Mağdurun sanık edildiği bir ülkede...
Polislerin yönelttiği sorulardan yola çıkarak Urfa Cumhuriyet Başsavcılığı’nın katliama dair çizdiği perspektifin de az çok ortaya çıktığını dile getiren Çelik, mağdur olarak kendisinin bu soruşturmadan beklentisinin çok ayrı olduğunu ifade etti. Çelik, “Bir kere bütün kamuoyunu ilgilendiren bir soruşturma hakkında 6 aylık bir gizlilik kararı mevcut. Ancak aylar sonra benim tanıklığıma başvuruluyor, bu alınan ifadede de katliam tanıklığından çok benim hayatım sorgulanıyor. Ben aslında olay yerinde polis var mıydı, güvenliğiniz alınmış mıydı, ambulanslar zamanında geldi mi, gibi soruların sorulmasını beklerdim” dedi.
Saldırının üzerinden bunca süre geçmesine rağmen tek bir kişinin tanıklığına başvurulmasının da soruşturmanın ne denli yavaş ilerlediğini gözler önüne serdiğine işaret eden Çelik, “Bu katliamda 33 arkadaşımızı, gencecik insanları kaybettik. Kaldı ki bu olay saldırıların, katliamların başlangıcı oldu. Suruç katliamının hemen ardından Ankara katliamı yaşandı. Suruç aydınlanmadan Ankara katliamı aydınlanamaz. Biz bu katliamı aydınlatana kadar mücadelemize devam edeceğiz. Bundan kimsenin şüphesi olmasın” şeklinde konuştu.