Suriye ordusu, Halep'ten sivil ve silahlı muhaliflerin tahliyesinin bitmesiyle birlikte, kentin yeniden kontrollerine girdiğini duyurdu.
Suriye ordusu açıklamasında "Halep'e güvenlik geri döndü" ifadelerini kullandı.
Açıklamada "Bu zafer, bir yandan terörizme karşı savaşta stratejik bir değişiklik ve bir dönüm noktası, diğer yandan teröristlerin planlarına ve onların destekçilerine ezici bir darbe" ifadeleri de yer aldı.
Halep'in hükümet güçlerinin eline geçmesi, Devlet Başkanı Beşar Esad'ın yaklaşık altı yıldır süren savaştaki en büyük zaferi.
Böylece ülkenin ana beş kenti- Halep, Humus, Hama, Şam ve Latakya- hükümetin kontrolüne geçmiş oldu.
Devlet haber ajansı SANA da Beşar Esad'ın "Halep'in özgürleşmesi sadece Suriye için değil, aynı zamanda terörizme karşı mücadelede katkıda bulunan Rusya ve İran için de bir zafer" dediğini duyurdu.
Ordunun açıklaması, Suriye devlet televizyonun Doğu Halep'teki son konvoyun da kentten ayrıldığını ve hükümet kontrolündeki Ramussa bölgesine ulaştığını duyurmasının ardından geldi.
Muhalif örgüt Ahraruş Şam yetkilisi Ahmed Korra Ali da Fransız haber ajansı AFP'ye yaptığı açıklamada, Halep'te "son konvoyun da muhaliflerin elindeki bölgeden ayrıldığını" doğruladı.
Devlet televizyonu, Suriye bayrağı sallayan ve Beşar Esad lehine slogan atan insanların görüntülerini yayınladı.
Tahliye edilenlerin Halep'in batısında bulunan muhaliflerin elindeki kırsal bölgeye ve İdlib eyaletine yerleştirildiği bildirildi.
Birleşmiş Milletler (BM) de önceki saatlerde yaptığı açıklamada, geçen Perşembe'den beri kentten 34 bin kişinin tahliye edildiğini duyurmuştu.
BM, tahliye sürecinde halkın karın altında, aç ve susuz saatlerce beklediklerini açıkladı.
Öte yandan Birleşmiş Milletler'in (BM) Suriye'deki insani yardım koordinatörü Jan Egeland, geçen hafta başlayan tahliyelerin daha kötü bir katliamı engellediğini söyledi:
"Bu operasyon, bildiğim benzerlerinin en büyüğü, pek çok hayatı kurtardı ve bence savaşın olabileceklerden daha az korkunç şekilde sonuçlanmasını sağladı."
Doğu Halep'teki muhalif savaşçıların bölgeyi terk etmesi için bu ay ortasında Rusya ve Türkiye'nin çabalarıyla anlaşma sağlanmıştı.
Tahliye süreci kesintiye uğramış, kesinti nedeniyle taraflar birbirini suçlamıştı.
Türkiye sınırına yaklaşık 60 kilometre mesafedeki Halep, 2011 yılında Esad'a yönelik protestoların başlangıcında yaşanan karışıklıktan fazla etkilenmemişti.
Ancak Temmuz 2012'de o dönemde artık silahlı bir yapıya dönüşen muhalif gruplar, kenti almak için büyük bir operasyon başlatmış ancak Halep'in tamamını almaya yetecek güçleri olmadığından kentin yalnızca doğusunu ele geçirebilmişlerdidi.
Bu tarihten bu yana Halep batısı Suriye hükümetinin, doğusu ise silahlı muhalif grupların elinde olmak üzere kabaca ikiye bölünmüş durumdaydı.