Medya

"Suriye ile ilişkilerin normalleşmesi için de bir iş adamı devrede"

Candaş Tolga Işık: Türkiye’nin bozulan dostluklarını yeniden kurma vazifesi sadece Dışişleri Bakanlığı’nda değil

15 Temmuz 2016 20:40

Posta yazarı Candaş Tolga Işık, "Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan'ın, Rus Su-24 uçağının pilotunun ölümü için Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin'e 'özür' mektubu yazması için araya bir iş adamı girdi" iddiasının ardından, "Suriye’yle ilişkiler noktasında da şu sıralar bir işadamı devrede. Sürece zarar vermemek adına ismini yazmıyorum" dedi.

Candaş Tolga Işık'ın "Diplomaside iş adamları dönemi" başlığıyla yayımlanan (15 Temmuz 2016) yazısı şöyle:

Başbakan Binali Yıldırım’ın “Dostluklarımızı artıracağız. Bütün komşularımızla arayı düzelteceğiz” açıklamasının ardından önce İsrail ardından Rusya’yla ilişkileri onarma süreci başlatıldı. Ve görünen o ki bu süreç Mısır ve Suriye’yle devam edecek.

*

Ankara ilişkileri onarmak adına adeta seferberlik ilan ederken bu amaca hizmet edecek tüm “soft power” unsurlarla da işbirliği yapılıyor. Bir başka deyişle Türkiye’nin bozulan dostluklarını yeniden kurma vazifesi sadece Dışişleri Bakanlığı’nda değil.

*

Bunun en net örneği Rusya’yla yaşandı. Türkiye’nin Rus jetinin düşürülmesinden sonra tüm kapıları kapatan Rusya devletiyle yeniden temasa geçmesi ardında bir siyasetçi ya da bir diplomat yok. Bir işadamı var. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Rusya’yla normalleşme sürecini başlatan Putin’e yazdığı o mektubun Rusya tarafına iletilmesinde ve Erdoğan’ın mektubuna Putin’in direkt olarak telefonla arayarak karşılık vermesindeki lobi faaliyetinin arkasındaki isim eski bakanlardan işadamı Cavit Çağlar. Çağlar, özellikle Dağıstan bölgesinde Putin’e çok yakın ve etkili kontakları bulunan bir isim. Putin üzerinde son derece etkisi olan bu kontaklar, Cavit Çağlar’ın girişimiyle Türkiye-Rusya ilişkilerindeki normalleşmenin başlamasında önemli inisiyatif aldılar. Saray’ın önemli ve etkin isimlerinden Prof. Dr. İbrahim Kalın’ın kontrolünde ilerleyen bu süreç iki ülke ilişkilerinin onarılmasına büyük katkı sağladı.

*

Dahası, Suriye’yle ilişkiler noktasında da şu sıralar bir işadamı devrede. Sürece zarar vermemek adına ismini yazmıyorum. Son 5 yılda “Yeni Osmanlıcılık” hayalinin ürünü olan hatalı ve agresif politikalar yüzünden hem siyasi hem de ekonomik anlamda çok büyük yara aldık. Bu yaraların sarılması adına yapılacak ilk iş Mustafa Kemal’in “Yurtta Sulh Cihanda Sulh” ilkesi çerçevesinde dış politikamızı yeniden kurgulamaktır. İş dünyasının diplomasideki bu “soft power”ını “düşmanlıkları bitirip dostlukları artırmak” adına kullanmak çok doğru ve akıllıca... Ve görünen o ki işe yarıyor