15 Ocak 2025 19:39
Güncelleme: 15 Ocak 2025 21:22
T24 Haber Merkezi
Suriye geçici yönetimi Dışişleri Bakanı Esad Hasan Şeybani ve Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, ortak basın toplantısında konuştu. Dışişleri Bakanı Fidan, Türkiye'nin Halep Büyükelçiliği'nin 20 Ocak'ta açılacağını duyurdu ve Türk Hava Yolları'nın uçuşlarının da kısa zamanda başlayacağını açıkladı. Suriye'ye yönelik yaptırımların kaldırılması çağrısında bulunan Bakan Fidan, "Yaptırımların kalkması halinde ülkenin normalleşme süreci hızlanacaktır, milyonlarca Suriyelinin ülkelerine dönmesini mümkün kılacak koşullar yaratılacaktır." dedi. Fidan, "Bölgenin geleceğinde teröre yer yoktur. Suriye'nin parçalanmasına asla rıza göstermeyeceğiz." ifadelerini kullandı. Suriye geçici yönetimi Dışişleri Bakanı Şeybani de "Suriye'nin stratejik rolünü tekrar oynaması için var gücümüzle çalışacaklarını" ifade ederek "Toprak birliğimiz çok çok önemli. Merkezî hükûmete bağlı ve bütün topraklarımızın aynı çatı altında olmasını istiyoruz. Ancak bu şekilde Suriye'nin birliğini ve egemenliğini kazanabiliriz." mesajı verdi.
Şeybani, Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, Milli Savunma Bakanı Yaşar Güler, Milli İstihbarat Teşkilatı (MİT) Başkanı İbrahim Kalın, Suriye'deki yeni yönetimin Savunma Bakanı Murhef Ebu Kasra ve Suriye'deki yeni yönetimin İstihbarat Başkanı Enes Hattab'la gerçekleştirdiği 3+3 formatındaki toplantının ardından Fidan ile Ankara'da ortak basın toplantısı düzenledi.
Dışişleri Bakanı Fidan'ın açıklamalarından satır başları şöyle:
"Suriye'deki güvenlik durumunu ele aldık. Ülkedeki istikrarın sağlanması için atılması gereken adımların üzerinde durduk.
Esad rejiminin kötü bir mirası olarak Suriye'ye yönelik yaptırımlar maalesef hala yürürlükte. Avrupa Birliği'nin de yaptırımlara muafiyet sağlama konusunda bir çalışma yürüttüğünü anlıyoruz. Temel kamu ve altyapı hizmetlerinin verilmesi için yaptırımların kaldırılması gerekiyor. Yaptırımların kalkması halinde ülkenin normalleşme süreci hızlanacaktır, milyonlarca Suriyelinin ülkelerine dönmesini mümkün kılacak koşullar yaratılacaktır. Uluslararası toplum, devlet kurumlarının yeniden yapılandırılması ve kapasite inşası anlamında da destek olabilir. Biz Türkiye olarak bu konulardaki tecrübelerimizi aktarmaya hazırız. Bu doğrultuda Sayın Cumhurbaşkanımızın tüm devlet kurumlarına gereken talimatları verdiği mâlumlarınızdır.
Biliyorsunuz, 12 yıllık aranın ardından geçen ay Şam Büyükelçiliğimizi açtık. Halep Başkonsolosluğumuz da 20 Ocak günü faaliyete geçecek. İnşallah Türk Havayolları uçuşlarına da yakında başlanacağını göreceğiz.
Esad rejimi Suriye'de senelerce terör örgütlerine ev sahipliği yaptı, terör ihraç etti. Yeni Suriye'de PKK/YPG ve DEAŞ gibi terör örgütlerine yer yok. Yeni yönetimin terörle mücadele konusundaki azminden memnuniyet duyuyoruz. Şimdi bunun uygulamaya geçirilmesi gerekiyor. Terör örgütleriyle mücadele alanında üçüncü ülkelerle iş birliği konusunda önemli bir tecrübemiz var. Yeni Suriye yönetimiyle de benzer bir iş birliği tesis etmek istiyoruz. Bu alandaki imkânlarımızı kullanmaya hazırız.
Aynu şekilde DEAŞ ile mücadele konusunda da operasyonel destek sağlamaya hazır olduğumuzu, kendilerine ve komşu ülkelere ifade ettik. Nitekim bu konuda geçtiğimiz günlerde bazı adımlarımız da oldu. Her zaman söylediğimiz gibi DEAŞ kamplarının ve cezaevlerinin yönetimi konusunda yeni yönetime gereken yardımı yapmaya da hazırız.
Şu hususu bir kez daha açıkça ifade etmek istiyorum: Bölgenin geleceğinde teröre yer yoktur. Suriye'nin parçalanmasına asla rıza göstermeyeceğiz. Bölge yeteri kadar savaşlardan çekti. Zaman artık terörden ve silahtan, şiddetten arınma zamanı. Zaman, barış, dayanışma, kardeşlik, kalkınma ve refah zamanı. Bu konuda Türkiye imkân ve kabiliyetleriyle gerekli adımları süratle atmaya muktedirdir.
Türkiye ve Suriye arasındaki dostluk bağları son derece güçlüdür. Ülkemiz Suriye ihtilafı boyunca milyonlarca Suriyeliye ev sahipliği yaparak bunu kanıtlamıştır. Yeni dönemde de güçlü bağlarımız ve iş birliğimiz pekişecektir. Türkiye'nin refah ve güvenlik içinde yaşayan bir Suriye'dir. Sayın Cumhurbaşkanımızın direktifleri doğrultusunda ne gerekiyorsa yapmaya hazırız.
Değerli kardeşim Şeybani'ye ve değerli heyetine bu tarihî ziyaretleri için bir kez daha teşekkür ediyorum"
Suriye geçici yönetimi Dışişleri Bakanı Şeybani'nin konuşmasından satır başları şöyle:
"Türkiye ve Suriye yeni bir tarih yazdılar. Bu tarih kardeşlik üzerine kurulu. Bölgedeki istikrarın ve güvenliği sağlanması için bu tarihi yazdık. Bu ilişkileri her zaman desteklemeye devam edeceğiz. Suriye halkı diktatörlüğe karşı olduğunu ispat etti. Ülkeyi yeniden inşa etmek için bir araya geldik. Bütün halkların hakları ve aynı zamanda dünya ve bölgeyle entegre olan bir ülke olacağını, stratejik rolünü de tekrar oynaması için var gücümüzle çalışacağız.
Yeni bir ülke kurmaya çalışıyoruz. İnsanlara değil de kurumlara dayalı olacağını, kurumsal olacağını söyledik ve dolayısıyla biz yine aynı şekilde bütün halkın yararına olacak şekilde çalışacağız.
İyi komşuluk ilkelerine dayalı bu ilişkilerini sürdürmeye kararlıyız. Yine aynı şekilde daha önceki yönetim bunu yapmamıştır. Bugün Suriye halkının elleri herkese açıktır, dolayısıyla biz istiyoruz ki bu hem Suriye halkının hem bölgenin yararına olsun.
Bugün, başka günlerin dışında Suriye halkının birliğe ihtiyacı vardır. Etnik çatışmalar veya toplumsal çatışmalardan uzak bir şekilde Suriye kimliği hem bölgeye hem de dünyaya ellerini açmaktadır ve herkesi kucaklamaya hazırdır. Biz bugün Suriye halkının yaralarını sarmaya çalışmaktayız. İstiyoruz ki herkesin onuru yerine gelsin ve özgürlüğüne kavuşsun.
Toprak birliğimiz çok çok önemli. Merkezî hükûmete bağlı ve bütün topraklarımızın aynı çatı altında olmasını istiyoruz. Ancak bu şekilde Suriye'nin birliğini ve egemenliğini kazanabiliriz.
Suriye-Türkiye ilişkileri yeni ufuklara doğru özellikle siyasî, ekonomik, kültürel alanda ivme kazanacaktır. Biz bu coğrafi bölgemizden ve eski ilişkilerimizden de yararlanarak bunları gerçekleştireceğiz. Bu ilişkilerin ülkeler arasında da bir örnek, namzet teşkil etmesini arzu ediyoruz. Bizim ülkemizin toprak birliği çok çok önemli. Bir kez daha vurgulamak istiyorum.
Yeni yönetim Suriye topraklarının Türkiye ve Türk halkına tehdit olmaktan çıkarılması gerektiğine inanmaktadır. Biz Türkiye Cumhuriyeti'ne şükranlarımızı sunuyoruz. Özellikle Türkiye Cumhuriyeti, Suriye'nin kuzeydoğu bölgelerine büyük önem vermektedir. Bu bölgenin de merkezî hükûmetin çatısı altında olmasını istemektedir. Suriye'nin geleceği kardeşlerinden desteğe ihtiyaç duymaktadır. Yine eğitim kurumlarının kurulması ve Suriye halkını onurlu bir yaşam vadetmesi çok önemlidir.
Suriye bugün gerçek bir desteğe ihtiyaç duymaktadır yeniden kalkınma için. Biz uluslararası toplumdan özellikle kardeş ve dost ülkelerden bu konuda yardım beklemekteyiz. Suriye'de bu şekilde durum normale dönecektir. Önümüzdeki dönemde kalkınmasını, adaletini kurmuş olacaktır. Hiç başkasının desteği, müdahalesi olmadan bu adımları atmaya hazır ancak iş birliğine de açığız. İster uluslararası olarak isterse de Arap ülkelerinden...
Suriye'nin bütün halkını kucaklayacak ve egemenliğini yeniden kazanacaktır; barış ve adalet için çalışacaktır. Biz de bu süreci desteklemekteyiz. Bütün gücümüzle Türkiye Cumhuriyeti'ndeki kardeşlerimizle bunu yapacağız. Her iki ülkenin istikrarı ve yararı, halkı için çalışacağız."
Konuşmaların ardından geçilen soru-cevap kısmında bir gazetecinin Türkiye ile Suriye arasında kalıcı ve yeni ikili mekanizmaların kurulup kurulmayacağı sorusu üzerine şu yanıtı verdi:
"Konuşmamda ifade ettiğim gibi değerli heyetle yaptığımız görüşmede özellikle yeni dönemde ilişkilerimizi daha ilkeli, daha yapısal ve daha hızlı nasıl hayata geçirebiliriz, bunu görüştük. Savunmadan güvenlikten terörle mücadeleden tarım, sağlık, enerji, ttrafik, ulaştırma gibi birçok alanda atılması gereken adımlar var. Biliyorsunuz, 2 önceki kabine toplantımıza Cumhurbaşkanımızın direktifleriyle oluşturulan bir koordinasyon mekanizması var. Biz kendi içimizdeki hazırlıklarımızı yaptık; hem uluslararası aktörlerle hem de değerli meslektaşım ve ekibiyle. Kendilerinin daha şurada bir aydan biraz fazla oldu. Suriye'nin yeni devletinin kendisini yeniden inşa etmesi özellikle bürokrat organları ve uluslararası muhataplık düzeyine çıkması biraz zaman alacak"
Fidan, şöyle devam etti:
"Bu sürede aşamalı olarak, en basitinden en karmaşığına kadar yapılabilecek konuları uygun zaman diliminde yapmak konusunda irade beyanında bulunduk. Kendileri de bu konuda memnuniyetle kabul ettiler. Şu anda Türkiye'nin gerek kamu kurumlarıyla gerek özel kurumlarıyla, STK'larla hem dayanışma hem yardım hem de ticaret konuları neyi gerektiriyorsa o konudaki iş birliği devam edecek. Tabii ki her şey mükemmel olmayacak ilk etapta. Dediğim gibi büyük bir yıkımla karşı karşıya kalmış bir devlet var. Milyonlarca insan yerinden edilmiş durumda. Onların geri dönmesiyle başlayacak bir ekonomik hayat, sosyal hayat var. Bunların zaman içerisinde inşallah hayatını geçmesini umuyoruz. Ama önemli olan, bizim bıkmadan usanmadan bu hedefe doğru sistemli bir şekilde çalışmamız. Terörle mücadele güvenlik konusunu da konuştuk. Özellikle DEAŞ ile mücadele konusunda neler yapılması gerekiyor, o konuda kendileriyle görüş alışverişinde bulunduk, istihbarat paylaşımına, operasyon iş birliğine muhakkak ihtiyaç var. YPG konusu özellikle kendilerinin çok yakından ilgilendiği bir husus. O konuda da görüşlerimizi karşılıklı paylaştık."
"Sözde SDG güçleri, YPG, PKK, PYD varlığı Suriye için tehdit oluşturuyor, dediniz. Siyasi yapılanmada yer bulamayacağının altını çizdiniz. Bu konuda alacağınız inisiyatifler nelerdir?" sorusu üzerine Suriye Dışişleri Bakanı Şeybani şu yanıtı verdi:
"14 yıl içerisinde tabii ki gruplar vardı. Biz Suriye'yi kurtardıktan sonra bu unsurların varlığına gerek yok artık. Dolayısıyla biz her zaman olduğu gibi Suriye'nin hiçbir şekilde, hiçbir ülkeye, özellikle komşu ülkemize tehdit oluşturmayacağını taahhüt ediyoruz. SDG de bildiğiniz gibi Suriye'nin kuzeydoğusunda yer almaktadır. Biz bölgenin tekrar merkezî hükûmetin egemenliği altına girmesini ve Arap kimliğinin tekrar iade edilmesi için çalışmaktayız."
Şeybani, "Biz istiyoruz ki Suriye'nin bütün kesimlerinin uyum içerisinde kabul edebileceği bir diyalog sağlansın ve Suriye halkından bin 200 temsilcinin Ulusal Diyalog Konferansı'na katılması söz konusu. Siyasi, ekonomik, sosyal alanlar hepsi görüşülecek. Bu bizim için yeni bir deneyim olacaktır. İlk defa Suriyeliler kendileri ve kendi gelecekleri konusunda oturup konuşacaklar." dedi.
İsrail-Hamas arasında ateşkesin sağlandığına dair haberleri nasıl değerlendirildiği sorulan Bakan Fidan, şunları söyledi:
"İnşallah yakın zamanda bunun resmî olarak ilanını duyacağız. Şimdiden bu konuda çok emeği geçen arkadaşlardan rol çalmayıp burada durayım. Özellikle Katarlı, Mısırlı arkadaşlarımızın çok emeği geçti. Biz Türkiye olarak ateşkes sürecine olabildiğince destek verdik. Çünkü oradaki soykırım, zulmü, açlığı, sefalati durdurmak istiyoruz. Bu sadece bir insanlık dramı, suçu değil aynı zamanda bölgemizin tamamını ateşe atan bir olay. Bunun durması tabii ki önemli bir adım ve bundan sonra da yaraların sarılması gerekiyor. İnsani yardımların başlaması, yerinden edilmiş 2 milyona yakın insanın yıkılmış da olsa evlerine, arazilerine dönmeis gerekiyor. Gece gündüz devam eden hava saldırılarının bittiğinden emin olmaları gerekiyor. Bu konuda atılacak adımları destekliyoruz. Cumhurbaşkanımız olayın insani boyutunun altını çizerek uluslararası seferberlik başlattı. Anlı şanlı birçok uluslararası aktörün esas itibarıyla yaptığı birçok diplomatik faaliyetin gerçekte İsrail'in operasyonlarına zaman kazandırmak olduğunu bütün uluslararası toplum gördü. Ne oldu? 50 bine yakın insan çoğunluğu kadın ve çocuk, katledildi. İnsanlık onuru çiğnendi, uluslararası sistem öldüğünü ve defnedildiğini ilan etti. Batılıların yıllardır ne kadar meşruluk, ahlaki üstünlük, erdem gibi alanlar varsa hepsi yerle bir oldu. Dünya daha belirsiz, daha güce dayalı, daha kuralsız bir hale döndü.
Buna karşı verilen her türlü mücadele erdemlidir. Türkiye'nin bu noktadaki duruşu, insanlığın ortak değerleri adına yapılmış bir duruş oldu. Kendi ideolojik duruşumuz değil insanlığın ortak değerleri adına oldu."
© Tüm hakları saklıdır.