Dünya
BBC Türkçe

Sudan'daki kriz, Darfur bölgesinden göç dalgası başlattı: 'Başımıza neler geleceğini sadece Allah bilir'

Sudan'un Darfur bölgesi yıllardır çeşitli Afrikalı ve Arap aşiretler arasındaki şidddet olaylarına sahne oluyor

03 Mayıs 2023 16:07

Chris Ewokor
BBC News
Bildirdiği yer Koufroune, Chad

Sudan-Çad sınırını yeni geçen insanların tükenmiş yüzleri, yaşadıkları yıkımı ve çektikleri acıların bir özeti.

Bu sadece, Sudan'da önde gelen iki general arasında 15 Nisan'da başlayan savaşın değil, aynı zamanda ülkenin Darfur bölgesinde yaşadığı 20 yılı aşkın çatışmaların sonucu.

Birleşmiş Milletler Mülteciler Yüksek Komiserliği (UNCHR) yetkilileri, son şiddet olaylarında 100 binden fazla kişinin ülkeden kaçtığını ve çok sayıda mültecinin Çad'a gittiğini söylüyor.

Sudan'un Darfur bölgesi ise yıllardır çeşitli Afrikalı ve Arap aşiretler arasındaki şidddet olaylarına sahne oluyor.

Arap olmayanlar 2003'te hükümete, ayrımcılık şikayetiyle generallere karşı silaha sarıldı. Hükümet ise çoğunlukla Araplardan oluşan milisleri devreye soktu ve bu milisler yaygın katliamlara girişmekle suçlandı.

Şimdiyse, orduya karşı savaşan paramiliter güç Hızlı Destek Kuvvetleri (RSF) ile bağlantılı Arap milisler, güvenlik boşluğundan çıkar sağlıyor gibi görünüyor.

Giriştikleri şiddetin Darfur'dan insanları şiddete zorladığı suçlamasıyla karşı karşıyalar.

Bazı mülteciler, Çad'da Koufruna köyüne kurulan geçici mülteci kampına yerleştirildi.

Kampta, birkaç eşya ve (zorlukları hafifletebilecek önemli bir değer olan) hayvanlarıyla kaçmayı başarmış 8 bin kişinin olduğu tahmin ediliyor.

A woman and her family ride on a donkeyKoufrune'ye ulaşabilen aileler, yanlarında Darfur'dan getirebildikleri birkaç eşyayla geliyorlar.
 

Mahmud Adem Hamad geçen hafta iki karısı ve sekiz çocuğunu Darfur'dan getirebilmek için iki tehlikeli yolculuk yaptı.

"Genelde yolculuğumu gece yaptım. Buraya gelene kadar ailemi bir noktadan diğerine taşıdım. İkinci yolculuğumda neredeyse soyuluyordum" derken, sopalar ve plastik örtülerle yapılmış geçici barınağının yanında dikiliyor.

Darfur'daki köyünün daha önce de saldırıya uğradığını söylüyor. Çiftliğini ve hayvanlarını kaybettiğini Canvavid adıyla bilinen milislerin bazı yakınlarını öldürdüğünü anlatıyor.

"Dövüldük ve kırbaçlandık. Serbest bırakmaları için yalvardık" diyor.

Hamad o zaman bir köyden diğerine kaçıp, Çad'a geçtiklerini söylüyor. Daha sonraysa güvenli olduğunu düşünerek ailesini Darfur'a geri taşıdığını belirtiyor.

"Eve zar zor dönmeyi başardık ve yeni bir hayata başladık ama bu çatışmalar yine bizi kaçmaya zorladı."

El arabasıyla diğer mültecilerin eşyalarını taşıyarak biraz para kazanıyor. Kazandığı parayla da ek gıda satın alıyor.

A woman sits wearily by her husband

83 yaşındaki İbrahim Başar Ebra ve 70 yaşındaki eşi Maka Nesim Taber, rüzgarda sallanan plastik örtünün gölgesinde, yakıcı sıcaktan sakınmaya çalışıyorlar.

Etrafları, tozdan korumak için battaniyelere sardıkları eşyalarla dolu.

Çiftliklerinin saldırıya uğrayıp, hayvanlarının çalındığı 2003'te, Darfur'daki çatışmalar sırasında geçim kaynaklarını kaybetmişler.

Bir sonraki saldırıda üç çocukarı kaçırılmış ve nerede olduklarını hala bilmiyorlar.

Ebra "Tamamen sefalet içindeydik. Evimiz yoktu ve hep diğerlerinin yardımlarına bağımlıydım" diye hatırlıyor.

İki hafta önce, milislerin köylerine düzenlediği saldırıda çok sayıda kişinin ölmesi üzerine gitme vaktinin geldiğine karar vermişler;

"Köy tamamen yakılmıştı. Beni bir el arabasına koyup buraya getirdiler" diyor kendi başına hareket etmesini imkansız kılan eklem iltihabına işaret ediyor.

Eşi, Ebra'ya dönüp, "Bundan sonra geleceğimiz ne olacak dersin?" diye soruyor.

Ebra da "Darfur'da hükümet yok. Sadece katliam yapan, tecavüz eden ve adam kaçıran milisler. Başımıza neler geleceğini sadece Allah bilir" yanıtını veriyor.

"Asla" geri dönmeyeceğini söylüyor bize.

"Burada güvendeyim. Bu vadiden içme suyu almaktan memnunum. Geri dönmem neyime yarayacak? Ben 83 yaşında, hasta bir adamım ama psikolojik olarak güçlüyüm."

Şimdilik, araladında Dünya Gıda Programı'nın (WFP) da bulunduğu BM kuruluşları tarafından bakılıyorlar.

Onbinlerce mülteci daha bekleniyor ve Darfur'daki çatışmaların topyekûn bir savaşa dönüşeceği korkuları var.

Çad'da zaten daha önce de bir milyondan fazla mülteci yaşıyordu ve bunun yaklaşık 400 bini Sudan'ın Darfur bölgesinden kaçanlardı.

WFP ülke direktörü Pierre Honnorat, yağmur mevsimi gelmeden önce kamplara destek sağlamak için zamana karşı yarıştıklarını söylüyor.

BBC'ye konuşan Honnorat, "Bu çok gerekli çünkü birkaç hafta içinde, kara ulaşımı çok zorlaşacak. Mesele gerçekten bu. Onlara destek olabilmemiz için kaynaklarımız olması gerekiyor" dedi.

Koufrune'deki mülteciler güvene ulaşmış olabilir, ancak birçok Sudanlı gibi onların geleceği de ülkeleri için savaşan iki generalin ellerindi.

Generaller, çatışmaya müzakerelerle son vermek için büyük bir diplomatik askı altındalar. Ya da Sudan'ı Libya ve Suriye'dekinden dahakötü olabilecek bir iç savaşa sürükleyecekler.

 

Haber, değiştirilmeden kaynağından otomatik olarak eklenmiştir