Suyun olmadığı, insanın yaşamadığı İstanbul'un adalarından Sivriada'da çok sayıda kedinin açlık ve susuzluk tehlikesiyle karşı karşıya kalması hayvanseverleri harekete geçirdi.
Radikal'de yer alan haberde dün Sivriada'ya giden bir grup hayvansever, İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) Veteriner Hizmetleri Müdürlüğü'ne bağlı ekiplerin de desteğiyle 3'ü yavru olmak üzere 9 kediyi kurtardı. Hayvanseverler, kedilerin, duyarsız kişiler tarafından adaya bilinçli olarak bırakıldığını ileri sürdü.
Kuş gözlemcileri farketti
Sivriada'ya nasıl getirildikleri belli olmayan kedilerin yaşam mücadelesi, 'Tepeli karabatak' türü deniz kuşlarının kuluçka dönemlerini gözlemlemek için adaya giden Doğa Derneği üyesi kuş gözlemcileri tarafından fark edilmesiyle ortaya çıktı. Kuş gözlemcileri, adada karşılaştıkları manzarayı Hayvan Hakları Federasyonu (HAYTAP) yetkililerine aktardılar. HAYTAP temsilcileri ile bir grup hayvansever, Veteriner Hizmetleri Müdürlüğü'nde görevli bir veteriner hekimin de aralarında olduğu yakalama-kurtarma ekipleri ile birlikte İBB tarafından tahsis edilen bir tekne ile Sivriada'ya hareket etti. Teknenin iskeleye yanaşmasıyla, 'miyavlayarak' ortaya çıkan kedilere ilk olarak su ve yiyecek verildi. Toplanan kedilere, sakinleştirici iğne yapılarak özel kutulara yerleştirildi. Sivriada'dan alınan toplam 9 kedi, Tuzla Tepeören Sahipsiz Hayvan Bakımevi ve Rehabilitasyon Merkezi'ne götürüldü. 3 kedi ise hayvanseverler ile ekiplerinin tüm çabalarına rağmen bir türlü yakalanamadı. Ayrıca yakalama-kurtarma çalışmaları sırasında bazı kedilerin telef oldukları tespit edildi.
Susuz adaya kedilerin bırakılmasına tepki gösterdiler
Öte yandan hayvanseverler kedilerin adaya bırakılmasına tepki gösterdi. HAYTAP temsilcisi Ege Sakin, "Bazı duyarsız ve bilinçsiz insanlar kedilerden rahatsız oluyorlar. Bunun içinde onları uzak yerlere ölüme terk ediyorlar. Ancak böylesini ilk defa görüyoruz; çünkü kedileri, zahmete girip insanın bile yaşamadığı, suyun olmadığı Sivriada'ya bırakmışlar" diye konuştu.
Sakin Sivriada'da yavru kediler de dahil 20'ye yakın kediyi tespit ettiklerini söyledi.
"Bir çuvala doldurup atmış olabilirler"
Heybeliada'da yaşayan ve gönüllü olarak kedileri kurtarmaya gelen Murat Küçükbaşaran adlı bir hayvansever ise "Kedilerin buraya nasıl geldiği hakkında bir bilgim yok. Ya kedileri etrafında istemeyenler bir çuvala doldurup attılar ya da balıkçı teknelerinin içine giren ve teknenin hareket etmesi ile içinde kalan kediler buradaki konaklama sırasında içinden çıktılar. Büyük bir ihtimalle atılmış olabilirler" diye konuştu.
Deniz suyu böbreklere zarar verir
Toplanan kedilerin sağlık durumlarını kontrol eden Veteriner Hekim Sabri Şekerci, kedilerin, bakımevine götürülerek kısırlaştırılacağını söyledi. Kedilerin adada susuz kalmasının çok ciddi bir problem olduğunu vurgulayan Şekerci, "Susuz kalan kediler acı çekerek ölürler. Özel otomatik su kapları konulursa yaşayabilirler. Deniz suyu içmeleri böbreklerine önemli derecede zarar verir" dedi. Hayvanseverler, Sivriada'dan ayrılmadan önce getirdikleri kedi mamalarını ve suları adanın çeşitli yerlerine bıraktı.
Bursa'daki kediler de ormancılar kurtardu
Bursa'da Orman ve Su İşleri Bakanlığı 2’nci Bölge Müdürlüğü görevlileri yapılan bir ihbar üzerine Emniyet Müdürlüğü ve Osmangazi Belediye Başkanlığı görevlilerinin de bulunduğu ekiple Hürriyet Mahallesi’ndeki adrese gitti. Kedileri bir eve kapatarak aç susuz bırakan ve adı açıklanmayan ev sahibi hakkında ’Hayvanları Koruma Kanunu’na Muhalefet Suçu’ndan, yasal işlem yapıldı. Kediler ise Osmangazi Hayvan Barınağına götürülerek, tedavilerine başlandı.
Hayırsızada vakası neydi?
İstanbul sokaklarını dolduran sokak köpekleri Osmanlı döneminde çeşitli defalar Hayırsız Ada'ya sürgün edildi. Ancak her seferinde karar gevşetildi. Son büyük sürgün ise 1910 yılında yaşandı. Yaklaşık 80 bin köpek bir kaç gün içinde mavnalara yüklenerek Marmara Denizi'nde çıplak bir kayadan ibaret olan Hayırsız Ada'ya sürüldü.
Adaya bırakılan köpekler bir süre sonra açlıktan birbirlerini parçalamaya başladılar. O dönemde açlık ve susuzluktan ölen köpeklerin ulumaları ve acı seslerini duyanların bu sesleri ölene kadar unutmadıkları rivayet edilir. DHA, radikal.com.tr