Hürriyet yazarı Sefer Levent, bazı satıcıların son tüketim tarihi yaklaşan ürünlere yeni etiket yapıştırarak satışa çıkardığını söyledi. Levent 'sonsuz tüketim tarihli' ürünlere dikkat edilmesi gerektiğini belirterek, "Bazı satıcılar etiket yönetmeliğini aşmak için kendilerine has yöntemler bulmuş durumda" dedi.
Levent'in "Son'suz tüketim tarihi!" başlığıyla (18 Ağustos 2018) yayımlanan yazısının ilgili bölümü şöyle:
Streç filmlerle sonradan paketlenen bazı gıda ürünlerinin üzerindeki birden fazla etiket izine dikkat edin. Bazı satıcılar son tüketim tarihi yaklaşan ve geçmiş olan ürünlerin üzerine yeniden son tüketim tarihi etiketi yapıştırıp satışa çıkarabiliyor.
Peynir, sucuk, pastırma, salam gibi şarküteri ürünleri ambalajsız bir şekilde açıkta satılamıyor. Bu ürünlerin paketlenmiş bir şekilde, üzerilerinde son tüketim tarihi başta olmak üzere net miktarı, muhafaza koşulları gibi bilgilerin yer alması gerekiyor. Sürekli güncellenen etiket yönetmeliği uzun yıllardır yürürlükte.
Köftelerin önünüzde hazırlanması, kıymaların yine siz istediğinizde işlemden geçmesi gerekiyor. Önceden hazırlanan ürünlerin yine etiket yönetmeliğine uygun bir biçimde paketlenmesi de şart.
Peki ama tüketicinin aldatılması, ne aldığını net bir şekilde bilmesi için yürürlükte olan yönetmelikler uygulanıyor mu?
Bu soruya hem evet hem de hayır cevabı vermem sanırım yanlış olmaz. Çünkü bazı satıcılar bu yönetmeliği aşmak için kendilerine has yöntemler bulmuş durumda.
"Bozulanı atıyoruz"
Tenekeden çıkarılan peynirler streçleniyor. Üzerlerine basit bir etiket ve barkod basılarak şarküteri reyonunda satışa çıkarılıyor. Hangi peynirin hangi tenekeden çıktığının, üretim tarihinin vs önemi yok. Satıcı için kendi paketlediği tarih önemli. Aslında bu tarihin de bir önemi yok. Üzerindeki streç film ve etiket birkaç gün sonra yeni bir tarih ile yenilenebilir. Reyon görevlilerine ‘neden bu etiketlerde son kullanım tarihi yok’ sorusunu sorduğunuzda, ‘günlük paketliyoruz, çabuk bozulan ürün bunlar, bozulanı zaten atıyoruz’ cevabını almanız işten bile değil.
Yine streç filmle paketlenmiş, salamların hangi salam batonundan dilimlendiğini bilmenize imkân yok. Tabii ki o batonun üzerindeki son kullanım tarihini de...
En tehlikeli ürünler ise beyaz et ürünleri... Açıkta satılması aslında yasak olan ister bütün tavuk olsun, ister butlar, göğüsler olsun köpük tabaklar içinde yine streçlenmiş bir şekilde markasız basit etiketlerle satışa sunuluyor. Bu paketlerin ve etiketlerin çok basit operasyonlarla değiştirilebildiğini unutmamak gerekiyor. Ambalajlı markalı beyaz et ürünlerinde de bir standart olduğunu söylemek güç.
Şüphe yaratıyor
Bazı markalar yasal olarak gereken tüm bilgilerin yer aldığı etiketli ürünlerini satıyor. Ancak bunların üzerilerine de bazı satıcıların kendi etiketlerini basması tam bir karmaşa yaratıyor. Üstteki etikette ayrı bir tarih, altta ayrı bir tarih vs. Markalı bazı beyaz et ürünlerin kendi orijinal paketlerinde son tüketim tarihi olmaması buna karşı satıcının kendi etiketine son tüketim tarihi koymasını ise anlamak gerçekten güç. Bu etiketlerin her an değişebilir durumda olması özellikle son tüketim tarihlerinin de değiştirilebileceği şüphesini yaratıyor.
Etiket karmaşasında en vahim durumdaki ürün ise paketlenmiş mantarlar. Bazı markalı mantarların orijinal etiketinde son tüketim tarihi yok. Son tüketim tarihleri basit birer etiketle paketlerin üzerine sonradan iliştirilmiş. Paketin üzerindeki streç filmde daha önceden çıkarılmış son tüketim tarihli etiketlerin izini görürseniz sakın şaşırmayın. Belli ki bu ürünlerin son tüketim tarihi ya geçmiş, ya da çok yaklaşmış. Son tüketim tarihi olmuş ‘son’suz tüketim tarihi!