İngiliz fizik profesörü Stephen Hawking'in hayatını kaybetmeden önce üzerinde çalıştığı son araştırması, yaşadığımız evrene benzer başka evrenler de olabileceği önerisinde bulunuyor.
Araştırma ayrıca, paralel evrenlerin olduğuna dair kanıt bulunabilmesi için astronomların yoluna ışık tutuyor.
Araştırma, Hawking'in ölümünden 10 gün önce High-Energy Physics adlı bilim dergisine verildi ve Çarşamba günü yayımlandı.
Hawking, ABD'li fizikçi James Hartle ile evrenin nasıl oluştuğuna dair bir teori geliştirdi.
Bilim insanlarının teorisi, Einstein'ın evrenin yaklaşık 14 milyar yıl önce oluştuğunu anlattığı ama nasıl oluştuğuna dair verilerin eksik olduğu araştırmayı bir adım öteye taşıyor.
Hartle-Hawking, evrenin nasıl 'hiçten var olduğunu' açıklamak için kuantum mekaniği adı verilen farklı bir teori kullandı.
Makale, Hawking'in 1983'te yayınladığı Big Bang (Büyük Patlama) teorisinde bahsettiği çoklu evren teorisini geliştirmiş oldu. Buna göre, Big Bang yalnızca bir değil, birkaç evren yaratmış olabilir.
'Sonsuz Şişme'den Yumuşak bir Çıkış' adlı makale çoklu Büyük Patlamaların izini sürmek için gereken uzay keşif araçlarının nelere sahip olması gerektiğiyle ilgili de matematikçilere fikir veriyor.
Hartle-Hawking teorisine göre bazıları, yaşadığımız yeryüzüne benzer gezegenler, toplumlar hatta bireylerin bulunduğu evrenler olabilir.
Çok uzak bir ihtimal gibi görünse de bu teorideki denklemler bu tip senaryoların teorik olarak mümkün olduğunu gösteriyor.
Fizik kanunlarında sonsuz farklar olan, sonsuz çeşit evrenin varlığı kriz yaratabilir. Ve bu teori hangi tip evrende yaşayacağımızı öngöremeyebilir.
Profesör Hawking, Belçika'da AB destekli araştırma merkezi KU Leuven'de görevli Profesör Thomas Hertog'la çalıştı.
Profesör Hertog, "Bu senaryo ne Stephen'ı ne de beni mutlu etti" dedi ve süreci şöyle anlattı:
"Teori, çoklu evrenin rastlantısal olarak ortaya çıktığını ve hakkında söyleyecek fazla bir şeyimiz olmadığını öneriyor. Birbirimize 'Belki bu fikirle yaşamalıyız' dedik ama vazgeçmek istemedik."
İngiliz kuramcı Hawking, uzay bilimi kara delikler ve kuantum fiziğiyle ilgili çalışmalarıyla biliniyordu.
14 Mart'ta hayatını kaybeden Hawking uzayla ilgili görüşlerini şöyle dile getirmişti:
"Yeryüzündeki yaşamın, aniden çıkabilecek bir nükleer savaş, genetiği değiştirilmiş bir virüs gibi felaketler ve giderek artan başka tehlikelerle yok olma tehdidiyle karşı karşıya olduğuna inanıyorum. İnsanoğlunun uzaya gitmediği sürece bir geleceği olduğunu sanmıyorum. Bu yüzden, insanların uzaya ilgi duymasını teşvik etmek istiyorum."