Star gazeesi yazarı Ersoy Dede, televizyoncu Serdar Tuncer'in "AK Parti’de AKP’li birileri mi var?" başlığıyla dün ( 7 Eylül 2017) Yeni Şafak'ta yayımlanan yazısını "Kendi zekasınca Erdoğan'a istikamet veriyor" sözleriyle eleştirdi.
"Dert, devlet eliyle tarikatları tasfiye etmek değil; tarikat ve cemaat ehli kimseleri endişeye sevk ederek 2019’da AK Parti’nin devletten tasfiyesini sağlamaktır...'diyor hazret.. " diyen Dede, "Eğer bu adamların lafına uyar da tasfiyeye kalkışırsan, 2019’u göremezsin' demeye getiriyor.. FETÖ de böyle başlamıştı." diye yazdı.
Ersoy Dede'nin Star gazetesindeki yazısı şöyle:
Hangi taşı kaldırsanız altından aynı yapı çıkıyor.. Okullara kayıt döneminde alınan usulsüz bağışlardan tutun da liyakatsız kişilerin elinde kalan servislere kadar.. Tümü bir şekilde dönüp dolaşıp okul aile birliği mekanizmasına dayanıyor.. Gücünü Milli Eğitim Bakanlığı’nın ilgili yönetmeliğinden alan Okul Aile Birliği, dar bir çerçevede büyük bir bütçeye hükmediyor.. Bütçenin tek kaynağı var o da kapı girişine atılmış bir masanın üzerindeki bağış makbuzu.. Adı ‘bağış’ da, yersen.. ‘Zorunlu bağış’ diye bir şey mi olur?.. Bağış, kelime anlamı itibariyle ‘gönüllülük’ içerir.. Ama bu bağışlar zorunlu.. Bir koli A4 kağıdı almazsan kayıt yapamazsın, bir bidon sıvı sabun bağışlamazsa çocuğuna başka okul bak.. Bunlar Okul Aile Birliği tarafından belirlenen kayıt listeleri.. Abartmıyorum.. Bakın o mekanizmaya, yönetmelikle verilen yetkiler nelermiş;
- Kurs, kulüp faaliyetleri, kermes vesaire tertiplemek..
- Okula ek bina, derslik, laboratuvar, atölye yaptırmak..
- Okulun ihtiyaçları için malzeme satın almak..
- Fakir öğrencilere ayni-nakdi yardım yapmak..
- Kantin, çay ocağı vesaire işletmek..
- Servis, yemek şirketi gibi anlaşmalar yapmak..
Farkında mısınız tamamı akçeli işler.. Ve tüm bu koca koca paralara hükmeden bu yapının bir tüzel kişiliği de yok.. Milli Eğitim Bakanı her yıl çıkıyor; “..Asla kayıtlarda para alınmıyor..” diyor.. Ama bu, adına Okul Aile Birliği adı verilen yapı, okul müdürü ile işbirliği içinde istediği kadar parayı almadan çocuğu okulun kapısından bile sokmuyor.. Öğrencilerin hangi şirketten yemek yiyeceğine de hangi servis ile taşınacağına da onlar karar veriyor.. Yani çocuk istismarcısı bir servis şoförünün, bıçaklamadan sabıkalı bir başka servis şoförünü öldürdüğü okul önünde yaşanan kepazeliğin baş sorumlusu, o iki insanı okula davet eden okul aile birliğidir.. Suçluyu sorumluyu uzakta aramasın aileler..
Kimse heveslenmesin
Devlette cemaat yapılanmasının günün sonunda ortaya çıkardığı manzaranın faturasını ağır ödedik.. Kimse kusura bakmasın da bundan böyle devlette bu tip yapılanmalar ol-a-mayacak..
- tarikat,
- cemaat,
- mezhepsel aidiyet,
- etnik aidiyet,
- hemşehricilik,
- okul kardeşliği,
- devrecilik…
Yok…
Artık kimse bu saatten sonra liyakatın dışına çıkıp referans aramayacak..
Kimse heveslenmesin..
Tehdit etmeyin bence
“… Dert, devlet eliyle tarikatları tasfiye etmek değil; tarikat ve cemaat ehli kimseleri endişeye sevk ederek 2019’da AK Parti’nin devletten tasfiyesini sağlamaktır...” diyor hazret.. Kendi zekasınca AK Parti’ye ama özellikle de Recep Tayyip Erdoğan’a istikamet veriyor.. “..Eğer bu adamların lafına uyar da tasfiyeye kalkışırsan, 2019’u göremezsin..” demeye getiriyor.. FETÖ de böyle başlamıştı..