Star yazarı Resul Tosun, Ağustos 2014'ten Mart 2017'ye kadar Irak, Suriye ve Libya'da 3 bin 100 sivilin ABD hava saldırılarında hayatını kaybettiğini savunarak "Tamam Ramazan rahmet ayı da biz ümmet olarak rahmeti hak ediyor muyuz? Bence etmiyoruz. Etsek bu felaketler yaşanır mıydı!" görüşünü dile getirdi.
Resul Tosun'un Star gazetesinin bugünkü (28 Mayıs 2017) nüshasında yayımlanan "Rahmeti hak ediyor muyuz?!" başlıklı yazısı şöyle:
Suriye İnsan Hakları Gözlemevi(SOHR) geçtiğimiz günlerde, 23 Nisan- 23 Mayıs arasında, koalisyonun düzenlediği hava saldırılarında 225 sivilin hayatını kaybettiğini açıklamıştı.
Orta Doğu’daki sivil ölümlerini izleyen Londra merkezli topluluk Airwars, bu hafta başlarında yalnızca Irak ve Suriye’de 366 sivilin öldüğü tahmininde bulundu.
Airwars’ın tespitlerine göre DAİŞ'e yönelik hava saldırılarının başladığı Ağustos 2014'ten Mart 2017'ye kadar Irak, Suriye ve Libya'da 3 bin 100 sivil, ABD havasaldırılarında hayatını kaybetti.
Ayrıca Airways, Irak ve Suriye'de Amerikan hava saldırılarının da "belirli bir rolü olduğu" düşünülen ilave 2 bin 700 sivil can kaybı olduğunu belirtti.
Kuruluş, Rusya'nın da Suriye'de 2015'ten bu yana isyancıların kontrolünde olan bölgelerde düzenlediği hava saldırılarında da 2 binden fazla sivili öldürdüğünün tespit edildiği bildirildi.
***
Manzara bu.
Terörle mücadele ettiğini savunan emperyalist güçler, gördüğü kalabalığa bomba yağdırıyor, masum insanları katlediyor, sonra yanlışlıkla oldu deyip çıkıveriyorlar işin içinden.
Bölgedeki sadece birkaç devlet bir araya gelse kısa sürede kökünü kazıyacakları terör, maalesef emperyalistlerin bölgedeki varlığının temel gerekçesi oluyor.
Ordular besleyen, mühimmat depolayan yüz milyarları silaha ödeyen bölge devletleri, ABD ve Rusya gibi emperyalist güçlerin binlerce sivili sehven(!) öldürmesi karşısında bile sesini çıkaramıyor.
Onlar yetmedi şimdi bir de NATO devreye giriyor!
***
İşin en üzücü yanı ölenlerin de öldürenlerin de Müslüman olması. Müslüman Müslümanı kırarken emperyalist devletler bu sorunu çözecekmiş edasıyla bölgeye çörekleniyorlar. Züccaciye dükkanına giren fil misali sivil, kadın, çocuk demeden binlerce insanı katlediyorlar ama terör bitmek yerine iyice azıyor!
Çünkü emperyalist güçler sorunun çözülmesini ya da bölgenin çıkarını değil kendi çıkarını düşünüyor. Öyle ki bir teröriste karşı başka bir teröristi beslemekten çekinmiyor.
Misal, ABDsadece 15-20 Mayıs arasında bir terör örgütüne 100 tır silah ve mühimmat verdi. Öncekilerin haddi hesabı yok.
***
Batının silah tüccarları milyarları kazanırken olan zavallı Müslümanlara oluyor.
Trump geliyor, arayı bulması gerekirken kendi silah sanayiini güçlendirmek için şii-sünni gerilimini körüklüyor, silah satıyor. Karşı taraf da başka yollardan silah yığıyor. Yani terör belası yetmezmiş gibi ülkeler arası savaş körükleniyor!
Ve biz bu ortamda Ramazan ayına giriyoruz.
Birbirine karşı silahlanan İslam ülkeleri, birbirini kıran Müslümanlar, sonra da rahmet ayı Ramazan.
***
Tamam Ramazan rahmet ayı da biz ümmet olarak rahmeti hak ediyor muyuz?
Bence etmiyoruz. Etsek bu felaketler yaşanır mıydı?!
Rahmeti hak edenlerbence bu felaket ortamında masum insanlara yardım eli uzatan hayırseverler vehayırsever kuruluşlardır.
Bence Ramazan’da oruç tutmak haricinde yapılacak en güzel ve en kazançlı amel mağdurlara yardım eli uzatmak ya da uzatan kuruluşlara destek olmaktır.
Bırakalım sırtı pek insanlara toplu iftarlar vermeyi de dualarıyla rahmeti celbedecek masumlara ve onlara şefkat elini uzatanlara destek olalım diyorum.
Rabbimden, İslam Alemi’ndeki yönetimlere basiret nasip etmesi duasıyla siz değerli okurlarımıza hayırlı Ramazanlar diliyorum.
