Star yazarı Ahmet Taşgetiren, TSK'daki cunta yapılanması tarafından düzenlenen darbe girişimiyle ilgili olarak, "Cemaat' bu muydu? Yüreğine böylesine sinsilik empoze edilmiş adamın karakterinden söz edilebilir mi? Mertlik olur askerde, sizde mertlik nerde? Asalet olur askerde, sizde asalet nerde? 'Cemaat' adına pek çok şey iflas etti de, bu artık insanlığın iflası, karakterin iflası, çürüme bu. İnsanları böylesine bir çürüme zeminine sürükleyen yapılanma en son gelip intihar etmeye layıktı, altlarındaki sandalyeyi kendileri tekmelediler. Veleddaaallin, amin" dedi.
Ahmet Taşgetiren'in, "Kahpelik bu, kalleşlik!" başlığıyla yayımlanan (19 Temmuz 2016) yazısı şöyle:
Evet, bunun adı kahpeliktir millet nazarında. Kalleşliktir, sinsiliktir, alçaklıktır. Demek silah arkadaşınız arkasını dönmeyecek size, ensesine silahı dayarsınız. Komutan falan dinlemezsiniz. Cumhurbaşkanı ki, başkomutanınızdır. Genelkurmay Başkanı ki en üst komutanınızdır. Onların yanına kadar sokulacaksınız ve bir pundunu bekleyeceksiniz. “Askerlik bu mu ulan?” demek geliyor içimden. Sizinle savaşa gidilir mi? Komutanına karşı, silah arkadaşına karşı pusuya yatmış adamın adamlığından bahsedilebilir mi? O, alçağın tekidir. Cumhurbaşkanının yaveri olacaksınız, Genelkurmay Başkanının emir subayı olacaksınız ve onlara karşı kumpasın içinde yer alacaksınız. “Cemaat” bu muydu? Yüreğine böylesine sinsilik empoze edilmiş adamın karakterinden söz edilebilir mi? Mertlik olur askerde, sizde mertlik nerde? Asalet olur askerde, sizde asalet nerde? Cemaat” adına pek çok şey iflas etti de, bu artık insanlığın iflası, karakterin iflası, çürüme bu. İnsanları böylesine bir çürüme zeminine sürükleyen yapılanma en son gelip intihar etmeye layıktı, altlarındaki sandalyeyi kendileri tekmelediler. Veleddaaallin, amin.
- Bu bize ders olsun-1
Cumhurbaşkanının başyaveri dahil dört yaveri birden, Genelkurmay Başkanı’nın emir subayı ve özel kalemi... Ne denir? Allah korumuş herkesi. Nasıl nüfuz edilmiş buralara, nasıl bir süzme trajedisi var devlette, nasıl bunca zaman farkında olunamamış, bugün oturup ilk fırsatta bunun muhasebesini yapmak lazım? Bu istihbarat zaafının, başka hangi alanlarda devlete ve ülkeye bedel ödettiğinin envanterini çıkarmak lazım.
- Bu bize ders olsun-2
Belli ki devlet bünyesinde, devletin bütünlüğü ve temel hedefler noktasında bir zihniyet parçalanması bulunuyor. Şu anda, silahlı kuvvetlerde ve yargıda yürüyen operasyonun genişliğine bakıldığında nasıl iç sancı yaşandığını gözlemleyebiliyoruz. Anayasa Mahkemesinden, Yargıtay’dan, Danıştay’dan, HSYK’dan... Yani üst yargı birimlerinden yüzlerce insan çürümüşlüğün sembolü olarak ayıklanıyor. TSK’dan general - amiral seviyesinde yüzlerce insan, Türkiye’ye darbe yapacak bir örgütün uzantısı olarak tasfiye ediliyor. Polisteki tasfiye daha dünlerde yapıldı. N’olmuş memlekete, dememek mümkün mü? Evet gerçekten ne oldu, herkesin oturup akl-ı selim ile değerlendirmesi lazım. İktidarın, muhalefetin, siyasetçinin, askerin, yargıcın, üniversitenin...
- Bu bize ders olsun-3
Darbe girişimine karşı kimlerle el ele tutuştuk görme zamanı. Dün kimlerle savaşıyorduk, siyasette, medyada, nasıl aynı safta buluştuk? Cumhurbaşkanı Erdoğan ile Kılıçdaroğlu nasıl aynı söylemde buluştu, Bahçeli, hatta Demirtaş Binali Yıldırım’la kol kola girdi, nasıl? Meclis’i dört partinin milletvekilleri aynı heyecanla savundu, nasıl?
- Bu bize ders olsun-4
Ne dersiniz, CNN Türk’ü, Kanal D’yi, Hürriyet’i ne yapalım? Darbeci askerlerle birlikte basalım mı? Yoksa onları, darbe karşıtı yayınları sürdürebilmeleri, Cumhurbaşkanı’nın halka mesajını verebilmesini yeniden yeniden sağlayabilmelerini temin etmek için, darbecilerin elinden kurtarmak amacıyla “Ya Allah bismillah Allahüekber” diye haykıranlar gibi ülkenin farklı hassasiyet zamanlarını düşünüp ona göre tavır mı alalım?
Derim ki hiçbir şey eskisi gibi olmasın. Devlet hayatında büyük sorun var. “Devlet ve ülkenin huzuru - güvenliği” ortak paydasında buluşmak üzere yeni bir dönem başlatmak lazım. Yeni dil, yeni ilişki biçimi ile...
ŞEHİTLER İÇİN: Düne kadar PKK terörünün şehitlerine yandı bu ülke. Ve 15 Temmuz gecesiyle birlikte FETÖ terörünün şehitleri yaktı bağrımızı. 208, belki daha fazla insan düştü toprağa... Göz yaşı var mı gözyaşı Pensilvanya’da? Utanın,utanın. Cumhurbaşkanımızla seyahatlerin dost yüzü Erol Olçak gitti, dal gibi evladı gitti, Cumhurbaşkanımızın danışmanı Mustafa Varank’ın ağabeyi profesör İlhan Varank gitti, Yeni Şafak’ın fotoğraf ustası Mustafa Canbaz kardeşim gitti, Özel Harekattan 47 kişi gitti, başka başka canlar gitti. Hepsinin ruhu şadolsun. Şehittirler ve Hazreti Peygamber’e komşudurlar. Ne mutlu onlara.... Milletimizin başı sağolsun. Bu arada Nevzat Yalçıntaş Hoca edebiyyet yolculuğuna çıktı. Cenazesini Fatih Camiinden şehit cenazeleri ile birlikte uğurladık. Sonsuz rahmet ve ailesine, yakınlarına başsağlığı diliyorum.
