Medya

Star: Şortlu kadından Anıtkabir’deki çocuk parkına, bu haberlerin amacı Yenikapı mutabakatını bozmak!

"Aynı filmi 28 Şubat sürecinde görmüştük"

29 Eylül 2016 14:36

Hükümete yakınlığıyla bilinen Star gazetesi, 'Yenikapı’ya eski tekme' başlığıyla manşete taşıdığı haberde 'Şortlu kadına tekme' ve 'Anıtkabir'deki çocuk parkı' haberlerinin aynı amaca hizmet ettiğini iddia etti. Gazete, darbe girişiminden sonra Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan'ın davetiyle HDP hariç Meclis'teki tüm partilerin ortaklaşa düzenlediği Yenikapı mitingini hatırlatarak "Amaç, darbeye ve teröre karşı Yenikapı’da taçlanan mutabakatı bozmak" görüşünü savundu.

Star gazetesinin bugünkü (29 Eylül 2016) nüshasında manşetine taşıdığı haber şöyle:

Temmuz darbe girişiminden sonra 7 Ağustos’ta her görüşten 5 milyon kişinin katıldığı İstanbul’daki mitingle 79 milyonu buluşturan Yenikapı Ruhu, üst aklın yeni hedefi oldu. Türkiye’yi ortak paydada buluşturan Yenikapı Ruhu’nu dağıtmak için harekete geçen kriz lobileri, 28 Şubat post modern darbesinde toplumu kutuplaştırmak için kullanılan taktikleri devreye sokmaya başladı. Türkiye bunun en sıcak örneklerine ‘şortlu’ kadına tekme atan adam’ ve Anıtkabir’e kurulan çocuk oyun alanı haberleriyle tanık oldu.

Tekmeyle başladı

Önce İstanbul Çekmeköy’de toplu taşıma aracında şort giydiği için bir kadına saldırıldığı bilgisi sosyal medyada dolaşıma sokuldu. Ardından saldırgan Abdullah Çakıroğlu’nun yakalandığı ve savcılıktan serbest bırakıldığı haberleri yazılı ve görsel medyada FETÖ ile mücadeleden daha duyarlı bir anlayış ve ısrarla yer aldı. Saldırganın “sakallı, muhafazakar ve AK Parti gönüllüsü” olduğu ‘bilgisi’ de haberlere konu oldu. Hiç kimsenin tasvip edemeyeceği yaşam şekline dönük bu saldırıyı gerçekleştiren özel güvenlik görevlisiyle ilgili haberler gazetelerde “irtica-laiklik” göndermesiyle yayınlandı. Olay bir anda Türkiye’nin en önemli gündem maddeleri arasına girdi. Buna benzer olayların Bursa ve İzmir’de de olduğuna dair haberler dolaşıma sokularak, sanki yaşam şekline dönük saldırı olaylarında bir artış varmış algısı  oluşturulmaya çalışıldı. Kamuoyu 15 Temmuz sonrası toplumda kutuplaşmaya neden olabilecek bu olayı öfke ve şaşkınlıkla izlerken, yine önce sosyal medyada olmak üzere Anıtkabir’de gözlerden uzak bir noktada kurulan çocuk oyun alanı tartışması başlatıldı. Bu olayın çocukların bu parkta oyun oynayacakları ve Atatürk’ten soğuyacakları tezini öne süren gazeteciler bunun Atatürk’e büyük bir saygısızlık olduğunu savundu. Bunun üzerine CHP parti teşkilatından bir grup da Anıtkabir’e gelerek alandaki oyuncakları zafer işaretleri altında parçaladı.

CHP’li belediye kurdu

Bazı medya kuruluşlarının ne olduğunu anlamak için yaptığı  araştırmada görüldü ki, oyun alanı CHP’li Çankaya Belediyesi tarafından 23 Nisan 2016’da kurulmuştu. CHP’li belediyenin kurduğu, çocukları Atatürk’ten soğutacak salıncaklar yine CHP’lilerin taarruzuyla koparılak götürüldü. Bu tartışmalar ulusalcı medyada manşetleri süslerken Genelkurmay Başkanlığı bir açıklama yaparak oyun alanın Anıtkabir’i ziyaret eden velilerin talebi üzerine kurulduğu belirtilerek, bu yönde çok sayıda olumlu geri dönüşler aldıklarını açıkladı. Oyun alanını kurulma nedeninin çocuklardaki Atatürk sevgisinin artırılması olduğu anlatın açıklamada, koruma kurulu kararıyla oyuncakları kaldırma kararı alındığını açıkladı. Ulusalcı gazeteciler, Atatürk’ün manevi şahsına yönelik bu saldırının zaferle püskürtüldüğünü yazarak, şaşırtıcı yorumlarına devam ettiler.

28 Şubat filmi vizyonda

Bu olay daha soğumadan bu kez de İzmir’de 3 yıl önce kaldırılan Andımız’ı okumak isteyen öğrencilere okul müdürünün gösterdiği tepki sosyal medyada dolaşmaya başladı. Yine ulusalcı medyada diğer iki olaya benzer yayınlar yapılmaya başlandı. Türkiye’nin değişik şehirlerinde meydana gelen basit adli olaylar manşetlerden inmez hale getirildi. Yaşanan bu gelişmeleri 28 Şubat sürecini yakından yaşayan toplumbilimciler ve hukukçular, bu tür haberlerin bilinçli olarak manşetlere çıkarıldığını, toplumun kutuplara ayrıştırmaya dönük bir çaba olduğu yorumunu yaptı. STAR’a konuşan 28 Şubat tanıkları, “Aynı filmi 28 Şubat sürecinde görmüştük. Bu defa amaç, Yenikapı Ruhu’yla ortaya çıkan milli birlik havasını dağıtarak FETÖ ve PKK’ya karşı verilen mücadeleyi zaafa uğratmak’ değerlendirmesini yaptı.

28 Şubatvari laikçi operasyon

28 Şubat sürecinde darbecilere karşı hukuk mücadelesi başlatan eski Mazlumder Başkanı avukat Şadi Çarsancaklı: “Türkiye’de bugün kamuoyu yönlendirilmesi yaşanıyor ve bu olaylara gençliğimizden, 28 Şubat sürecinden aşinayız. Psikolojik sorunları olduğu bilinen bir kişinin bu yönü görmezden gelinerek attığı tekme üzerinden yapılan haberler, medya ağırlıklı bir kamuoyu yönlendirme operasyonu. Türkiye’de milli hassasiyeti olan insanlar, 15 Temmuz’daki FETÖ darbe girişimine karşı ortak bir tutum takınılmışken, yeniden ‘28 Şubatvari laikçi operasyonla’ karşı karşıyayız ve bu Türkiye’nin zararına. Türkiye, şu anda çok açık bir şekilde uluslararası bir saldırı altında. 15 Temmuz darbe girişimini, tüm milli unsurlar hep birlikte göğüsledi ve bu büyük saldırı milletin birleşmesine vesile oldu. Yenikapı Ruhuyla yaşanan bütünleşme, dış mihraklar ve onların iç unsurları ile kutuplaşmaya dönüşmemeli. Türkiye kendi içinde uğraştıkça, muasır medeniyet seviyesinin çok uzağına düşer. Ülke olarak daha akıllı, sağduyulu olmalıyız. Siz güçsüz olup operasyona uğradıkça, başka ülkelere ‘Niye bana saldırıyorsunuz’ diyemezsiniz”

Üst akıl ve işbirlikçileri yine devrede

Medya Derneği Başkanı Ekrem Kızıltaş: “Medya, normalde 81 ilde her an karşılaşabilecek olayları özel olarak toparlayıp öne çıkarma derdi içinde. Otobüsteki tekme işinde habercilik refleksi adı altında yayın yapılıyor gibi görününse de 28 Şubat sürecindeki algı yeniden oluşturulmaya çalışılıyor gibi. 28 Şubat döneminde ‘başı açık insanlara birilerinin saldırdığı havası’ yaratılmaya çalışılması gibi bir durum var.  Basit bir adli olayın ulusal gazetelerin manşetine taşınmasını şaşılacak bir durum, bir algı operasyonu yaratmaktır. 28 Şubat sürecinde, Ali Kalkancı ve Fadime Şahinler lokal hadiselerin büyütülmesiydi. Şimdi de psikolojik sorunları olduğu bilinen bir kişinin eylemi manşetlere taşınıyor. Burada amaç, Yenikapı ruhu. 7 Ağustos ruhu ile şahlanan Türkiye’nin ‘Biz, hep birlikte Türkiyeyiz’ mantığı birilerinin hoşuna gitmedi.  CHP’nin bile çark ettiğini görüyoruz. Bu tip münferit olayları genelleyerek manşetlere çıkaranlar, üst akıl ve onun Türkiye’deki uzantıları. Türkiye çok önemli bir yerde ve kendi ayaklarının üzerinde durması hoşa gitmiyor.

Bu manşetlerle bir algı operasyonu düzenleniyor ve toplum mühendisliği yapılıyor, buna karşı dikkatli olmalıyız.”

O Yeni Kapı’yı kapattırmayacağız

Başbakan Yardımcısı Numan Kurtulmuş, 15 Temmuz darbe girişiminden sonra 7 Ağustos’ta düzenlenen birlik-beraberlik ruhunu koruyacaklarını belirtkerek “Yenikapı, yeni bir kapı ifadesinden hareketle o yeni kapıyı asla kapattırmayacağız” dedi. Kurtulmuş, Basın İlan Kurumu’nun “Basın Hayatı” dergisine verdiği mülakatta, o yeni kapının, birliğin, dirliğin, kardeşliğin, güçlü bir yeni Türkiye’nin kapısı olduğunu kaydederek şunları söyledi: “Bu, siyasette rekabet dili üzerinden yarış edebilmenin, siyasette yeni bir dil ve üslup inşa edebilmenin yeni bir kapısıdır. Biz hep beraber bunu yapmaya gayret edeceğiz. Hem 15 Temmuz ruhunun hem de 7 Ağustos’ta ortaya konan milli birlik ve dayanışma ruhunun kıymetini bileceğiz. Siyaset olarak buna gözümüzün bebeği gibi bakacağız ve bunu koruyacağız.”