Saadet Partisi Genel Başkanı Mustafa Kamalak, 1 Kasım seçimine ilişkin olarak, "Hiçbir oy boşa gidecek değildir. Hiçbir oy heba olacak değildir. Çünkü bireysel başvuru yolu diye bir yol vardır anayasamızda. Kamuoyu bunu bilmiyor. Diyelim ki siz değerli kardeşlerim burada Saadet Partisi adayına milletvekili seçilecek kadar oy topladığınız takdirde parti barajı aşamazsa dahi o kardeşimiz Meclis’e gelebilir" dedi.
Saadet Partisi Niğde Teşkilatı’nın 5’inci Olağan Genel Kurulu gerçekleştirildi. Kongreye katılarak bir konuşma yapan Saadet Partisi Genel Başkanı Prof. Dr. Mustafa Kamalak’a Genel Sekreter Tacettin Çetinkaya eşlik etti.
Milli Gazete'de yer alan habere göre, Saadet Partisi Genel Başkanı Prof. Dr. Mustafa Kamalak, Saadet Partisi’ne verilecek hiçbir oyun heba olmayacağının altını çizerek, konuyu Anayasa Mahkemesi’ne taşıyacaklarının altını çizdi. Yüzde 10’luk seçim barajı yüzünden milli iradenin TBMM’ye tam olarak yansımadığına değinen Kamalak, bu yüzden AYM’ye bireysel başvuru hakkını kullanarak, sorunu yüksek mahkemeye taşıyacaklarını belirtti.
Kamalak, konuşmasının başında daha önceki seçimde gerçekleşen ittifakta söylediklerini hatırlatarak, Saadet’in Meclis’te olması gerektiğini bir kez daha ifade etti. Kamalak, “Geçen süre zarfında sadece seçilen vekillerin maaşı çalıştı. Vekiller çalışmadı” açıklamasında bulundu. Kamalak, AKP ile işbirliği görüşmeleri sonrasında yaptığı ilk konuşmada ‘kimseye koltuk değneği olmayacağız’ dediklerini ifade etti. Kamalak, konuşmasında milletvekili seçiminde oyların heba olmadığını söyleyerek farklı bir yöntemi gündeme taşıdı. Anayasa Mahkemesi’ne yapılacak bireysel başvuru hakkı ile kendilerine oy verenlerin hakkını savunacaklarının altını da çizen Kamalak, seçimden sonra AYM’ye gidebileceklerini söyledi.
Kamalak, son günlerde yaşanan çatışma ortamına ilişkin olarak, “CHP mi, MHP mi, HDP mi durduracak, sanmıyorum durum ortada. AK parti mi durduracak. Sormazlar mı? Bu ülkeyi sen bu hale getirmedin mi? Biz defalarca uyardık. 2003 yılında küresel emperyalizm işbirlikçileri ile beraber Irak’ı işgal edince Hocamız, uyarmıştı. ‘7 sülaleniz bu vebalden kurtulamaz’ diyordu. Ancak o dönemin iktidar partisi olan AK Parti, maaşları nasıl vereceğiz diyorlardı” ifadelerini kullandı.
Çözüm yeri TBMM'dir
Kamalak, çözüm sürecine ilişkin de daha önce uyarılarını yaptıklarını belirterek, “Bu sürecin sonu ya ülkeyi bölünmeye veya çok daha büyük çatışmalarla karşı karşıya kalabiliriz. Şuan geldiğimiz nokta nedir. Bize kan mı istiyorsunuz diyorlardı. Bak şehit haberleri gelmiyor diyorlardı. Biz de Yemen’den de şehit haberleri gelmiyor, Balkanlarda da şehit cenazeleri gelmiyor diyorduk. Bir dönemler atalarımız onlar için ağıt yakıyordu. Çünkü o bölgeleri kendi haline bıraktık. Bakın iş döndü dolaştı bizim dediğimiz noktaya geldi. Keşke biz yanılmış olsaydık. Şimdi Saadet Partisi yine doğruyu söylüyor diyemiyorlar. Ya insaf biz bunu yıllar önce söyledik. O çözüm sürecini de biz çözeriz. Nasıl çözeriz. Kardeşlik hukuku içinde çözer. Çözüm yeri Oslo değil, Kandil değil, çözüm yeri TBMM’dir” diye eleştirilerini sıraladı. Saadet Partisi Genel Sekreteri Tacettin Çetinkaya yaptığı konuşmada önemli mesajlar verdi. Çetinkaya konuşmasında Türkiye’nin zor günler geçirdiğini aktararak, önümüzdeki seçimlerde parti olarak çok önemsediklerini altını çizdi. Çetinkaya, “Türkiye zor günler geçiriyor. İnşallah bu seçimde yapacağımız çalışma ile önemli adımlar atmış olacağız” dedi.
‘Bana ne ABD'den...'
Milli Görüş’ün ise 1974 yılında Kıbrıs Barış Harekatı’nı gerçekleştirdiğini de hatırlatan Kamalak, “Daha önce iki kere gündeme gelen harekat yapılamamıştı. Sürekli kan ve gözyaşı vardı ada da. Ama Milli Görüş koalisyon hükümeti de olsa, ‘bana ne ABD’den’ diyerek bu harekatı yaptı. O günden sonra Kıbrıs’ta ne kan ne de gözyaşı dökülüyor. O dönemde Batı’ya tabi olanlar bize yardım elini uzatamıyordu. Ama Libya o dönemde bize askeri yardımlar gönderdi. Ancak aradan zaman geçti, bizim gemilerimiz küresel emperyalizmin emrine verilerek, Libya’ya saldırıldı ve Kaddafi linç edildi. Çünkü Batı intikam alıyordu” dedi. Suriye konusunda da haklı çıktıklarını dile getiren Kamalak, “Tüm bunlar yanlış politikaların sonucu. Aylan bebeğin sorumlusu kim, kim bunun sorumlusu? Bu kan ve gözyaşı kimlerin sayesinde akıyor? Niye kimse bunu sorgulamıyor? Bunun sorumlusu sizsiniz siz” ifadelerini kullandı.