Sözcü yazarı Serpil Yılmaz, bugünkü yazısında Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın önceki gün yaz aylarında temelinin atılacağını duyurduğu Kanal İstanbul projesiyle ilişkisi olan Çin ve Katar arasındaki ‘yakınlaşmayı’ irdeledi
“Çin'in ‘Kanal İstanbul’ projesi için büyük emelleri var” diyen Yılmaz, “Bu projenin kendilerine verilmesi karşılığında Türkiye'ye 30 milyar dolar teklif ettikleri dile getirilmiş, toplamda Türkiye'ye 65 milyar dolar yatırım vaadinde bulundukları ileri sürülmüştü. Bütün bu iddialar, Çin'in 2013 yılında ilan ettiği ‘Kuşak ve Yol Girişimi’ ile birlikte okunduğunda ihtimal dışı kalmıyor” dedi.
COSCO liderliğindeki Çin konsorsiyumunun 2015 yılında Türkiye'nin üçüncü büyük limanı Kumport'un yüzde 65 hissesine 930 milyon dolar yatırdığını hatırlatarak, Çin’in Akdeniz'de “Deniz İpek Yolu” yatırımlarında nokta atışları yaptığına dikkati çeken Yılmaz, yazısının devamında projeye ilişkin Katar sermayesi tartışmalarını da hatırlatarak şunları kaydetti:
Kanal İstanbul'da adı en çok geçen iki devletten biri Çin'se, diğeri de Katar…
Katar'ın, projenin sınırları içinde kalan bir araziyi satın almasını yalnızca arsa rantı olarak görmek eksik olur. Katar Emiri Şeyh Temim Bin Hamad Al-Sani'nin 2020 Kasım'ında yaptığı Türkiye ziyaretinde imzalanan su yolları anlaşmasını da unutmayalım.
Altyapı yatırımlarından çok “döviz girdisi” sağlayan şirket satın almalarda boy gösteren Katar sermayesi, 140 milyon dolara “Global Ports Holding” Antalya Limanı'nın işletme hakkını alarak ticaret yollarında da varlık beyan etti.
Türkiye'nin Doğu cephesi hareketli. Katar ve Çin arasındaki yakınlaşmaya çok sayıda örnek verilebilir.
2009 yılında Çin'e sıvılaştırılmış doğalgaz ihraç etmeye başlayan Katar, Ocak 2022'den itibaren geçerli olacak yeni bir anlaşmaya imza attı.
Katar, Çin'e 10 yıl süre ile 2 milyon ton LNG satacak…
Yazının tamamını okumak için tıklayın.