Sözcü gazetesi yazarı Rahmi Turan, Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın, “Müminin görevi varlıkta şımarmamak, yoklukta sabretmektir!” açıklamasını köşesine taşıdı. Turan, "Memlekette 'Milletin (a..sına) koyacağız' diyen müteahhitler servet üstüne servet katarken, vatandaşa 'Yokluğu paylaşalım' demek, kabul edilecek bir tavsiye midir?" diye sordu.
Turan, "Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş da bu sözü Cuma Hutbesi'ne taşıdı. 81 ilin camilerinde okutulan hutbede (özetle) şöyle denildi: 'Sevinci ve kederi, varlığı ve yokluğu paylaşalım. Hal ve hareketlerimizle birbirimize sükûnet, huzur ve muhabbet aşılayalım. Böylelikle hem kendimiz, hem de çevremizdekiler için hayatı kolaylaştıralım!' Bunlar güzel sözler ama gerçekçi mi? Bu ülkede yokluğu ve kederi yalnız gariban vatandaşlar mı paylaşacak? Varlığı paylaşmak hep yandaşların hakkı mı?" düşüncesini dile getirdi.
Turan, "İktidarın kolladığı kişiler, yandaşlar, candaşlar, devlet ihalelerini kapan müteahhitler 'Varlıkta şımarmayacaklar'… Ay sonunu zor getiren ya da getiremeyen yoksul insanlar (emekliler, işçiler, çiftçiler, memurlar vs.) yoksulluğu paylaşacak, öyle mi? Hangi din, hangi hukuk, hangi yasa böyle bir adaletsizliğe izin verir? Devletin görevi vatandaşını sıkıntıdan, yokluktan, fukaralıktan korumaktır. Memlekette 'Milletin (a..sına) koyacağız' diyen https://www.sozcu.com.tr/2020/yazarlar/rahmi-turan/nereden-cikti-yoklugu-paylasmak-6075787/zler servet üstüne servet katarken, vatandaşa 'Yokluğu paylaşalım' demek, kabul edilecek bir tavsiye midir? Ülkede sosyal adalet varsa, yokluk içindeki vatandaşlar, varlık paylaşımında da biraz şımartılmalıdır!" ifadesini kullandı.
Yazının devamı için tıklayın