Gündem

Sözcü yazarı Toker: OHAL normalleştirilemez

23 Temmuz 2021 09:34

Sözcü gazetesi yazarı Çiğdem Toker, Türkiye Büyük Millet Meclisi'nde kabul edilen, OHAL dönemi yetkilerini uzatan yasayı eleştirdi. Toker, "Asıl önemli olan ve hepimizin hakkı hukuku, çocuklarımızın geleceği için çok dikkat edilmesi gereken mesele, darbe girişiminden altı yıl sonra AKP'nin OHAL yetkilerine ihtiyaç duymasıdır. Bundan daha da fena olan, toplumu bitmek bilmeyen tehditlerle korkutarak bunu normalleştirmesidir." yorumunu yaptı. 

Toker yazısında, "İktidarın hazırladığı ve iktidarın OHAL dönemi yetkilerini uzatan yasa TBMM'den geçti. AKP'li vekillerin kanun teklifine yazdığı süre üç yıldı. Yani tüm yetkiler için 2023 genel seçimleri ile 2024 yerel seçimlerini içine alacak bir süre hedeflenmişti. Ancak TBMM görüşmelerinde yükselen tepkiler üzerine bu süre, bazı yetkiler için 1 yıla indirildi. Örneğin; kamudan ihraçlar üç değil, bir yıl daha sürecek. Haliyle sürenin çok sınırlı bir yetkide indirilmiş olması, kazanım filan değil. Küçük, taktiksel bir geri adım. Gözaltı sürelerinin uzatılması, şehirlere giriş çıkış yasakları gibi temel hak ve özgürlüklere ilişkin birçok OHAL yetkisi için 3 yıllık süre korundu bu bir. İkincisi, bir yılın dolmasına günler kala, yani seneye bugünlerde yetkinin verildiği yasa maddesini iki cümlelik bir madde yazarak uzatmak AKP için çocuk oyuncağı. Yeter ki MHP'nin desteği sürsün. TBMM ve işleyişi nasılsa onlar için bir araç." düşüncesini dile getirdi.

Toker şu ifadeleri kullandı: 

"Asıl önemli olan ve hepimizin hakkı hukuku, çocuklarımızın geleceği için çok dikkat edilmesi gereken mesele, darbe girişiminden altı yıl sonra AKP'nin OHAL yetkilerine ihtiyaç duymasıdır. Bundan daha da fena olan, toplumu bitmek bilmeyen tehditlerle korkutarak bunu normalleştirmesidir.

Gerçi iktidarın bu çabasındaki hakkını ve başarısını (!) teslim etmek lazım. Gerek parlamenter sistemi bitirip partili Cumhurbaşkanlığı'na geçilen 2017 referandumu, gerekse kritik 2018 seçimleri OHAL koşullarında yapıldı. Serbest ve demokratik bir ortamda geçmesi gereken seçimlerin OHAL koşullarında yapılması, sanki sıradan bir durummuş gibi muamele gördü.

Muhalefetin cılız itirazları etkili sonuçlar üretmedi. Daha açık bir ifadeyle muhalefet o dönemlerde örtülü bir rıza gösterdi. Bu da kendisini devletle özdeşleştiren AKP'nin işini çok kolaylaştırdı.Geldik bugünlere… 2017 referandumu ile 2018 seçimleri baskıcı rejimin dönüm noktalarıydı. 2023 seçimleri ise Cumhuriyet'in 100. yılı olması  sebebiyle iktidar için ayrı önemde. İster zamanında ister erken yapılsın, bir sonraki seçimin OHAL yetkilerine sahip olarak yapılması AKP için kritik önemde."