Sözcü gazetesi yazarı Saygı Öztürk, HDP'li Sırrı Süreyya Önder'in yakın dönemin 'çok şey bilen' ismi olduğunu, görüştüğünü söylediği İyi Partili yetkilinin isminin yanı sıra çözüm sürecinde AKP ile yaşadıklarını ve Diyarbakır'da Abdullah Öcalan'ın mektubunu okumasına izine verenleri de açıklaması gerektiğini savundu.
Öztürk, "Seçimin üzerinden bir yıl geçti ama İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu'na HDP'lilerin niçin oy verdiği hâlâ tartışılıyor. Ama, seçim yenilendiğinde, AKP'ye oy vermiş seçmenlerden yaklaşık 800 bininin CHP'ye oy verdiğinden söz edilmez. Ekrem İmamoğlu'nun, Diyarbakır'a gitmesi ve HDP'li belediye başkanını ziyaret etmesini hiç gündemden düşürmezler ama Başbakanlığı döneminde Recep Tayyip Erdoğan ile üç bakanın Diyarbakır Belediyesi'ni ziyaret ettiğini hep unuturlar." düşüncesini dile getirdi.
Öztürk, "Çözümü süreci' olarak nitelendirilen, teröristlere karşı operasyonların yapılmadığı, güvenlik güçlerini sokmamak için ilçelerin etrafında hendekler kazıldığı, barikatlar kurulduğu, milislere kamyonlar dolusu silah dağıtıldığı dönemi de yaşadık. HDP'li Sırrı Süreyya Önder, 'çözüm süreci' döneminin en etkili isimlerindendi. Hükûmetin bilgisiyle İmralı'da bulunan Abdullah Öcalan'a gidiyor, oradan çıkıp yine yetkililerin bilgisi çerçevesinde Kandil'in yolunu tutuyordu. Örgütün başı Murat Karayılan'la konuşuyor, Kandil ve İmralı arasında köprü görevini yapıyor, hükümeti bilgilendiriyordu. Yakın dönemin 'çok şey bilen' isimlerinden olan Sırrı Süreyya Önder, isim vermeden İyi Parti'den seçim döneminde kendisine gelen olduğunu belirtiyor ama bunun kim olduğunu açıklamıyor. İyi Parti yetkilileri böyle bir görüşmenin yapılmadığında ısrarcı olduğuna göre Önder'in de yalancı duruma düşmemek için bildiklerini yer, zaman vererek, tanık göstererek açıklaması gerekiyor. Aksi halde Önder'e güven kalır mı?" ifadesini kullandı.
Öztürk yazısında şunları kaydetti:
Hatta Kandil-İmralı görüşmelerini, çözüm sürecinde AKP ile yaşadıklarını, Abdullah Öcalan'ın mektubunu Diyarbakır meydanında okumasına kimlerin izin verdiğini de açıklamalı. Mahkemede, “doğruyu söyleyeceğine dair namusu ve şerefi üzerine” yemin edeceği için duruşmalarda yapacağı açıklamalar daha da önem kazanacak demektir.
Yazının devamı için tıklayın