Gündem

Sözcü yazarı Çölaşan: Önceden muhalif çizgisiyle tanınan Metin Feyzioğlu şimdi AKP'nin has adamı 

"Metin, ilk genel kurulda gidici olduğunu anladı"

24 Haziran 2020 08:38

Sözcü gazetesi yazarı Emin Çölaşan, Türkiye Barolar Birliği Başkanı Metin Feyzioğlu'nun önceden muhalif çizgisiyle tanınırken Danıştay açılışında iktidarı eleştirdiği konuşmasının ardından AKP'ye yakınlaştığını belirtti. 

Çölaşan, "Başkanı olduğu Türkiye Barolar Birliği'nin elinde muazzam miktarda para var. Haddi hesabı olmayan bir para!.. Nasıl olduğunu sorarsanız, avukatlar Türkiye'nin her yerinde açılan bütün dava dosyaları için Barolar Birliği hesabına para yatırmak zorunda. Mekanizma şöyle: Bir dava açıldı. Dava dosyasına (ya da icra takibine, noter ihtarnamesine) vekalet koyan her avukat, her vekaletname için dosyaya 12 lira 30 kuruşluk Barolar Birliği pulu yapıştırmak zorunda. 81 ilde yapılan milyonlarca işlemi ve sadece bu puldan elde edilen korkunç geliri düşünün!" düşüncesini dile getirdi. 

Çölaşan, "Metin'in elinde çok önemli, ancak pek gündeme getirilmeyen bir güç daha var… Ankara'nın en seçkin semtlerinden birinde beş yıldızlı bir otel, çeşitli restoranlar ve her çeşit spor ve dinlenme tesisleri… Konuklarını ve istediği kimseleri orada ağırlıyor. Bu büyük bir avantaj! Hem de çok büyük! Örneğin Metin'in alaşağı etmeye karar verdiği yönetimlerin yandaş delegeleri orada ağırlandığında hepsi çok memnun kalıyor, mutlu oluyor! Kalınan lüks odalarda, ya da ayrı ayrı veya birlikte yenilen yemeklerde siyasi taktikler ayarlanıyor." ifadesini kullandı. 

Çölaşan, "Evet, önceden muhalif çizgisiyle tanınan Metin Feyzioğlu artık 180 derece döndü ve iktidar yandaşı oldu. Yani çareyi onlara sığınmakta buldu.Şimdi AKP'nin has adamı. Meslektaşı olan avukatlar, 56 ilin baro başkanları Ankara'ya polis tarafından alınmaz ve üstelik bazıları dayak yerken, Metin hiç umursamıyor!" değerlendirmesinde bulundu. 

Çölaşan, "Artık bıçak kemiğe dayandı. Metin, ilk genel kurulda gidici olduğunu anladı…Onu, gölgesine sığındığı AKP iktidarı bile kurtaramayacak. Şimdi o yüzden, bütün gücüyle delege ayarlaması yapmaya çalışıyor. Hükûmete sığındı, umudunu onu kurtarmak için çıkarılacak yeni yasaya bağladı. Baroları bölüp parçalamak, bütünlüğünü bozmak ve kendisini bu yolla kurtarmak! Ama artık iş işten geçti." görüşünü savundu. 

Yazının devamı için tıklayın