Sağlık

Sosyal fobinin tedavisi mümkün

Çevresinde "efendi" veya "hanımefendi" olarak tanımlanan kişilerin sosyal fobik olabileceği ve bu durumun uygun tedaviyle aşılabileceği bildirildi.

20 Ekim 2009 03:00

Çevresinde "efendi" veya "hanımefendi" olarak tanımlanan kişilerin sosyal fobik olabileceği ve bu durumun uygun tedaviyle aşılabileceği bildirildi.

Yrd. Doç. Dr. Özmen Metin, yaptığı yazılı açıklamada, sosyal fobinin sessiz, utangaç ve çekingen insanların rahatsızlığı olduğunu ifade etti. Bu tür kişilerin çevresi tarafından genellikle "çok efendi" veya "çok hanımefendi" şeklinde tanımlandığına işaret eden Yrd. Doç. Dr. Özmen Metin, bunun uygun tedaviyle aşılabileceğini vurguladı.

Açıklamasında, "Merak etmeyin. Tedavi olunduğunda efendilik yine sizde kalacaktır" diyen Özmen Metin, bu tür kişilerin tedavi olmadığı takdirde, okulda başarısız olmasının yanı sıra evlenemeyeceğini hatta işsiz bile kalabileceğini savundu.

Bu kişilerin mesleklerini uygularken yaşadıkları kaygı ve kaçınma davranışları nedeniyle iş yaşamlarında başarılı olamama ihtimalleri bulunduğunu belirten Özmen Metin, açıklamasında şu görüşlere yer verdi:

"Bu kişiler karşı cinsle tanışmada, ilişki kurmada yaşadıkları sıkıntılar nedeniyle evlenme eğilimi göstermeyebilirler. Yaşadıkları güçlükler nedeniyle, potansiyelleri olduğu halde uzun süre işsiz kalabilirler. Sosyal fobisi olan kişiler genellikle çevreleri tarafından çok sevilir. Kişi çoğunlukla bu durumu kendi kişiliğinin doğal bir özelliği olarak görür ve yardım arayışına girmez. Oysa sosyal fobi kişinin mesleki, akademik ve kişilerarası ilişkilerindeki işlevselliğini belirgin olarak etkiler. Psikiyatrik bir rahatsızlıktır."

Sosyal fobinin tedavisi için son derece etkili tedavi seçenekleri bulunduğunu bildiren Özmen Metin, yapılması gereken tek şeyin bu durumun farkına varmak ve değiştirmek için adım atabilmek olduğunu kaydetti. Özmen Metin, bu kişilerin bir psikiyatriste başvurması gerektiğine işaret ederek, açıklamasını şöyle sürdürdü:

"Herhangi bir etkinliğe katılmak kişide hemen her zaman bir kaygıya neden olur. Bazen günler, haftalar öncesinden o etkinliğe katılacak olmanın kaygısını yaşamaya başlarlar. Bir süre sonra bu sıkıntıları yaşamamak için kaçınma davranışları gelişir. Çok önemli toplantılarını, iş görüşmelerini, buluşmaları gibi birçok etkinliği iptal edebilirler ya da başka nedenler ileri sürerek bunlardan kaçınırlar. Ancak tüm bu kaçınma davranışlarına rağmen bu etkinliklerde bulunmak zorunda kaldıklarında yoğun bir heyecan, sıkıntı, korku ve kaygı yaşarlar.

Alay edileceği, rezil olacağı, küçük düşeceğine dair yoğun kaygıları olur. Bunu kontrol etmekte güçlük çekerler. Bu belirtilere ilave olarak yüz kulak kızarması, çarpıntı, terleme, titreme, gerginlik, midede rahatsızlık, sık idrara çıkma gereksinimi, ağız kuruluğu, nefes almada güçlük, bayılma hissi, baş dönmesi ve kulak çınlaması gibi bedensel belirtiler eşlik eder. Bu belirtiler bazen o kadar şiddetlidir kişi yazı yazamaz, kahve fincanını tutamaz, konuşamaz ya da kekeleyerek konuşur."

Sosyal fobinin belirtileri

Özmen Metin, açıklamasını şöyle tamamladı:

"Bir toplantıda, kalabalık bir grup önünde konuşma yapmak, statü olarak sizden yüksek kişilerle ve karşı cinsle konuşmak, geniş katılımlı bir yemekte bulunmak, sokakta bir kişiyi durdurup adres sormak, başlamış bir toplantıya sonradan katılmak, gözlerin üzerinizde olduğu bir etkinlikte bulunmak sizde aşırı derecede heyecan ve kaygıya yol açıyorsa, bir sınava girdiğinizde çok heyecanlanıyor ve bu nedenle bildiğiniz halde birçok soruyu yanlış yapıyorsanız, Alay edileceğiniz, rezil olacağınız, küçük düşeceğiniz ve utanç duyulabilecek bir şeyler yapabileceğinize dair yoğun korkularınız oluyorsa, Bu durumlarda bulunduğunuzda çarpıntı, terleme, titreme, kas gerginliği, yüz kızarması, konuşmada tutukluk gibi belirtiler yaşıyorsanız, siz bir sosyal fobik olabilirsiniz"