Yaşam

Sonbahar yağmuruna karşı trençkot

Tarihi I. Dünya Savaşı’na kadar uzanan trençkotlar bu sezon vitrinlerde hâkimiyetini kurmuş durumda.

11 Ekim 2008 03:00

Bu sezon trençkotların klasik hatlarına dairesel bir yumuşama geliyor, renkli trençkotlar vitrinlerde geniş bir yer kaplıyor

Aslı İngilizce olan trençkot sözcüğü, “siper” anlamına gelen “trench” ve ceket ya da palto olarak çevrilebilecek “coat” kelimelerinin birleşiminden üretiliyor... Tarihi ise I. Dünya Savaşı’na kadar uzanıyor.

Savaş sırasında İngiliz ordusu, Thomas Burberry’yi, ağır ve kullanışsız parkaların yerine kullanılmak üzere subayların ihtiyaçlarına cevap verecek bir ceket yaratmakla görevlendiriyor. Böylece gabardin kumaşından, yağmur geçirmeyen, rahat ve hafif trençkotlar doğuyor.

Savaş bittiğinde cepheden dönenler günlük yaşamda trençkot giymekten vazgeçemeyince, trençkot siviller arasında da popüler bir giysi oluyor. Üstelik artık yalnızca erkekler değil, kadınlar da trençkotu severek giyiyor.

Trençkotun popülerleşmesinde filmlerin de katkısı büyük. Örneğin Humphrey Bogart’ın “Kazablanka”, Audrey Hepburn’ün “Tiffany’de Kahvaltı”, Peter Sellers’ın “Pembe Panter” filmlerinde trençkotla göründükleri sahneler hâlâ belleklerde yerini koruyor.
Yeni trendler

Bu sezon genel olarak yakaların orijinalliği ve belden sıkan kemerlerle trençkotların klasik hatlarına dairesel bir yumuşama geldiğini söylemek mümkün.

Klasik trençkotlarda siyah ve haki tonlarından vazgeçmeyen Burberry’nin yeni koleksiyonda beyaz ve kemik tonlarına de yer verdiğini görebiliyoruz. Bu sezon, başta kırmızı ve mor tonları olmak üzere renkli trençkotlar vitrinlerde geniş yer kaplıyor. Sıcak renkler, genellikle parlak metalik kumaşlarla birleşiyor.

Kimi zaman ekoselerin kimi zaman da deri, süet ya da sentetik kumaşların varlığı trençkotları birbirinden ilginç kılıyor. Klasik trençkotlardan vazgeçemeyenler Fabrika, Network ve YKM’de satılan modellere bakabilir. Sentetik ve parlak kumaşları, ekose ve benzeri desenleri ise DKNY, Mango, Topshop ve Miss Selfridge bu sezon bol bol kullanıyor.

Soğuktan korumuyor

Savaş zamanında subaylar için üretilen klasik bir trençkotta yakayı iyice örten ve trençkotun kaymasını engelleyen, toplamda 10 adet olmak üzere iki sıra düğme bulunuyor. Manşetlerde bulunan şeritler, kemerle ve apoletlerle de uyumlu. İlk başlarda renk seçeneği ve boy da sınırlı, yani trençkotlar yalnızca siyah, bej, haki veya toprak renklerinde, diz boyunda ya da daha uzun tasarlanıyordu. Trençkotların su geçirmez ve ince oluşu, yağmura ve rüzgâra karşı dayanıklılık sağlasa da kış soğuğundan korumuyor.