Dünya

Son Kızıl Bayrak, 31 yıl önce bugün Kremlin'in tepesinden indi; çift kutuplu dünyanın SSCB'si 26 Aralık 1991'de resmen dağıldı

26 Aralık 2022 14:12

T24 Dış Haberler

31 yıl önce bugün, Moskova'nın Kızıl Meydanı'nda yürüyen vatandaşlar, 20. yüzyılın en kritik anlarından birine tanık oldu. 25 Aralık 1991'de, Lenin'in partisinin son lideri Mihail Gorbaçov'un istifasından bir gün sonra, Sovyet Sosyalist Cumhuriyetler Birliği'nin çekiç ve oraklı kızıl bayrağı Kremlin'in tepesinden indirildi, yerine Rusya Federasyonu'nun üç renkli bayrağı yükseldi. 40 yıldan uzun süren Soğuk Savaş'ın ardından, Bolşevik Devrimi'nden 74 yıl sonra,  26 Aralık 1991'de SSCB resmen dağıldı.

Birçok eski Sovyet cumhuriyeti, bugün bağımsızlıklarının yıl dönümünü kutluyor. SSCB'nin kalbi olan Rusya ise, SSCB'nin yıkılışını, Ukrayna'yı işgal ettiği gerekçesiyle batı tarafından izole edilmiş bir şekilde anıyor. Hâlâ eski Sovyet coğrafyasında, SSCB hakkında ciddi fikir ayrılıklarına rastlamak mümkün.

25 Aralık 1991'de kameralar karşısına geçen Gorbaçov,  "Tabii ki yapmaktan kaçınabileceğimiz birçok hata vardı ve yaptığımız birçok şey daha iyi yapılabilirdi. Ancak inanıyorum ki günün birinde ortak çabalarımız meyvelerini verecek ve ülkelerimiz kalkınmış, demokratik toplumlara sahip olacak. Herkese güzel günler diliyorum" dedi.

Bunlar, dünyanın herhangi bir aktif Sovyet liderinden duyacağı son cümleler olacaktı. AP'nin Moskova'daki baş fotoğrafçısı Liu Heung Shing'in Gorbaçov'un tam konuşmasını içeren dosyayı kapattığı anda deklanşöre basarak yakaladığı kare tarihe geçti. 

Gorbaçov, yıllar sonra kaleme aldığı otobiyografisinde SSCB'nin dağılışıyla ilgili olarak, "Hâlâ suların durulmasını sağlayamadığım için pişmanım. Ülkede reformların tamamlanmasını sağlayamadım" yazdı. 1985'te yönetime gelen Gorbaçov, 'Perestroyka' (Yeniden yapılanma) ve 'Glasnost' (Saydamlık) politikalarıyla SSCB'de halka daha fazla özgürlükler tanıma adına büyük reformlar yürürlüğe soktu. Yıllarca SSCB'nin iki dudağı arasında olan Doğu Bloğu ülkelerine geleceklerini belirleme konusunda daha çok imkan verdi. Birçok Doğu Bloğu ülkesi, komünist rejimlerin yerine daha demokrat sistemlere yönelmeye başladı, 1989'da Berlin Duvarı yıkıldı.

Berlin Duvarı'nın ayakta kalan bir kısmına kurulan 'East Side Gallery'deki bir eserde
'Perestroika' ifadeleri görülüyor. - Fotoğraf: M. Kaan Kurtuluş/T24

Birçok kişi, Gorbaçov'u, reformlarında aceleci davranmakla ve dolaylı olarak SSCB'nin dağılmasına sebep olmakla suçluyor. 

Moskova Carnegie Center Direktörü Dimitri Trenin, Associated Press'e yaptığı değerlendirmede, "Sovyetler Birliği'nin çöküşü, kaçınılmaz hale gelene kadar asla olmayacağı düşünülen o tarihi olaylardan biridir" dedi. Trenin, "Uzun süreçte ne olacaktı bilinmez, ancak Sovyetler'in kaderi böyle dağılmak değildi" diye konuştu.  

1991'de giderek kötüleşen ekonomik durum ve Sovyet Federatif Sosyalist Cumhuriyetleri'nin (SFSC) bağımsızlık istekleri dağılmayı önlenemez hale getirdi. Ağustos 1991'de Komünist Parti'nin tutucu isimleri tarafından hayata geçirilen başarısız darbe girişimi, Gorbaçov'u deviremese de otoritesine büyük darbe vurdu. SFSC'ler bağımsızlık talepleri konusunda daha yüksek sesle konuşmaya başladı.

SFSC'lerin bağımsızlık hareketinde büyük rol oynayan ve Rusya Federasyonu'nun ilk lideri olan Boris Yeltsin (solda) ve Gorbaçov.
Gorbaçov yıllar sonra, "Yeltsin'e karşı çok yumuşak davrandım" dedi.

8 Aralık 1991'de Rusya, Ukrayna ve Belarus SFSC'lerin liderleri, bir av kulübesinde buluşup, "Bağımsız Devletler Topluluğu"nu kurdu. İki  hafta sonra sekiz  Sovyet cumhuriyeti daha ittifaka katıldı. Gorbaçov'un elinde iki seçenek kaldı; Değişimi kabul ederek istifa et veya dağılmayı önlemek için güç kullan. Gorbaçov, kendini son Sovyet lideri yapan kararı vererek kansız seçeneği tercih etti.

Gorbaçov, 91 yılı sonunda karşı karşıya kaldığı seçenekleri kendi otobiyografisinde de ele alarak, eğer bağımsızlık ilan eden cumhuriyetlerin liderlerini tutuklatsa bunun ortalığın kan gölüne dönüşmesiyle sonuçlanacağını ifade etti; "Bunu yapamazdım. Kendini durdururdum".