TBMM Soma Maden Kazasını Araştırma Komisyonu taslak raporunu tamamlandı. Komisyon üyelerinin değerlendirilmesine sunulan raporda, 301 madencinin hayatını kaybettiği Eynez Ocağı faciasıyla ilgili “Eynez faciası hem oluş şekli, hem de sonuçları bakımından muhtemelen dünya madencilik tarihindeki en büyük ve en karmaşık kazalardan birisidir” denildi. Kazanın aydınlatılabilmesi için bilimsel bir çalışma yapılması gerektiğine işaret edildi. Raporda Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız, “kaosu bitiren isim” olarak gösterilirken, “Sayın Bakan’ın Soma’ya intikali ile kaos ortamı kısmen dağılmış toplum tek ağızdan sağlıklı bilgilendirilmeye başlanmış ve kaos ortamı ile oluşan bilgi kirlilikleri ortadan kaldırılmaya çalışılmıştır” denildi.
Rapor, Eynez Ocağı’ndaki facianın gelişini önceden haberdar etmesiyle de dikkat çekti. Raporda, “Kurtarma ve soğutma faaliyetlerinde bulunan Aygün Ekici kazadan 3 gün sonra, yeni açılmış olan A2 mekanize ayağın tavan yolunda ocak ısısından kaynaklanan açık alevli yangın gördüğünü ve söndürdüklerini söylemiştir” denildi.
‘Enerji Bakanımızın intikali ile kaos kısmen dağıldı’
Raporda, hayatta kalanların mücadelesini adeta bir film şeridi gibi anlatırken devlet protokolü de unutulmadı. Enerji Bakanı Taner Yıldız, “kaosu bitiren isim” olarak gösterildi. “Kaza haberini alır almaz Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanımız hemen Soma’ya Hareket etmiştir” denilen raporda, “Sayın Bakan’ın Soma’ya intikali ile kaos ortamı kısmen dağılmış toplum tek ağızdan sağlıklı bilgilendirilmeye başlanmış ve kaos ortamı ile oluşan bilgi kirlilikleri ortadan kaldırılmaya çalışılmıştır” denildi.
‘Bu tür olaylara karşı tatbikat’
Raporda, “Bu tür olayların olabileceği düşünülerek bazı tatbikat bağlamında senaryoların icra edilmemiş olması ocak dışındaki sürecin yönetilmesinde birçok aksaklıkları ortaya koymuştur” değerlendirmesi dikkat çekti.
Kazanın aydınlatılması için yapılması gereken araştırmalar
30 Ekim 2014 tarihinde yangının başladığı yere bizzat gidilerek yerinde incelemeler yapılmış ve fotoğraf ve video çekimleri gerçekleştirilmiştir. Kazanın tam olarak aydınlatılabilmesi için aşağıda belirtilen çalışmaların titizlikle yapılmasının önemli olduğu düşünülmektedir:
1. 5-7 arası yer radarı veya uygun jeofizik yöntemlerle incelenerek, yangın başlangıç bölgesinin yapısı ortaya konmalıdır. Bu sayede muhtemel gaz geliş bölgesi belirlenebilecektir.
2. Yangın olan bölgede yanan tüm maddelerin konum ve miktarları plan üzerine ayrıntılı olarak işlenmelidir. Böylece hangi lokasyonda ne tür malzemelerin yanmış olduğu noktasal olarak kayıt altına alınmış olacaktır.
3. Tüm üretim bölgelerinde, özellikle C Panosu üzerinde, yerüstünde tasman ölçümleri yapılmalıdır. Üretilen kömür kalınlığı bilindiğine göre üretim sonrası yerüstünde ne kadar tasman olduğu ölçülerek, üretilen kalınlık ve yerüstü tasman miktarlarından boşluk oluşumu hakkında bilgi edinilebilir.
4. Tüm üretim bölgelerinde, özellikle C Panosunun üzerinde, yerüstünde jeofizik teknikler kullanılarak göçme zonları ve göçük içerisinde bulunması muhtemel olan boşlukların konum ve büyüklükleri belirlenmelidir. Bu işlem C Panosu üzeri için öncelikli olarak yapılmalıdır.
5. Belirlenen boşluklara yeraltından ve özellikle yerüstünden sondajlar yapılmalıdır. Bu sondajlardan hem jeofizik yöntemlerden elde edilen boşluk geometrisi kontrol edilmeli hem de boşlukların değişik seviyelerinden gaz örnekleri alınarak analiz edilmelidir. Böylece boşluktan ocak içine geldiği düşünülen gazın içeriği hakkında bilgi elde edilecektir.
6. Ahşap kama, bant, kablolar, borular ve kömürden örnekler alınıp yerüstünde yakma testleri yapılmalı ve yanma koşulları, özellikleri ve açığa çıkan gaz içerikleri belirlenmelidir. Bu sayede ocakta yanan materyalin açığa çıkardığı gaz miktar ve konsantrasyonu belirlenebilecektir. Ocak havalandırması dikkate alınarak yapılacak olan analiz sonrasında oluşan zehirli hava ortamı, toksikoloji uzman raporu sonuçları ile karşılaştırılmalıdır (Kan analizlerinden ortamda en az 10.000 ppm CO olması gerektiği saptanmıştır).
7. Ocakta kullanılan patlayıcı türleri ve miktarları dikkate alınarak, ocak havasındaki patlatma kaynaklı CO artış oranları hesaplanmalıdır. Örneğin bir gün boyunca yapılan tüm patlatmalar yaklaşık saat ve miktarlarıyla belirlenmelidir. Ocak gaz izleme sensörlerinden elde edilen ölçümler patlatma sonrası oluşan gazdan arındırıldıktan sonra, analiz yapılmalı ve böylece ocaktaki yangın durumu gerçekçi bir şekilde ortaya konmalıdır.
8. Ocağın ayrıntılı bir havalandırma ağ analizi yapılmalıdır. Ocağın havalandırma analizi yapılarak göçük içerisine hava sızıntısı ve muhtemel yerüstü bağlantısının mekanizması ortaya konulmalıdır. Ocağın karmaşık olduğu düşünülen havalandırma sistemi, farklı hazırlık ve üretim aşamaları için tam olarak analiz edilmelidir. Farklı gaz geliş senaryoları dikkate alınarak modelleme yapılmalıdır.
9. Kömür topuğu üzerine yerleştirilen ana yolların duraylılık koşulları sayısal modelleme kullanılarak analiz edilmelidir. Her iki tarafında da üretim panoları bulunduğundan, ana bağlantı yollarının açıldığı bölge yüksek basınç altındadır. Ayrıca yüksek basınç bölgesinde çok sayıda galeri etkileşim halindedir. Bu nedenle, yangının başladığı bölge etrafı oldukça fazla örselenmiş olduğundan gaz geçirgenliğinin de artmış olması beklenmelidir. Yan kayaç koşulları ve duraylılık analizleri sayısal modelleme tekniği kullanılarak güvenilir bir şekilde tespit edilebilir.
10. İfadelerde, yangın sonrasında hava geliş yönü olmasına rağmen 2 no’lu bağlantı yoluna kadar duman gelmiş olduğu belirtilmektedir. Bu durum yanma sırasında çok yüksek sıcaklığın oluşması ve/veya göçükten gazın basınçla gelmesi ile açıklanabilir. CFD (Hesaplamalı Akışkan Dinamiği) tekniği kullanılarak yangın simule edilmelidir. Dumanın 2 no’lu bağlantıya gelme koşulları modellenmelidir. Sonuç olarak, mevcut yollar, ocaktaki hava akımı ve yangın sonrası oluşan sıcaklık ve basınç koşulları simule edilerek göçükten gelen gaz miktarı ve basıncı belirlenebilir.
Kazanın gerçek oluşum mekanizması, ancak yukarıda belirtilen araştırmaların ayrıntılı bir şekilde yapılması sonrasında anlaşılabilecektir. Eynez kazasının aydınlatılması için belirtilen tüm çalışmaların bilimsel bir yaklaşımla yapılması zorunludur. Öncelikle kazanın aydınlatılması ve ülkemizdeki mevzuatın düzenlenmesi için en kısa sürede aşağıda belirtilen ekipler oluşturulmalı ve gerekli finansman sağlanmalıdır:
1.Kaza ile ilgili yukarıda belirtilen konularda bilimsel ve teknik analizin yapılması için bir ekip oluşturulmalıdır.
2.Ülkemizdeki kömür ile ilgili yeni ve eksizsiz bir mevzuat oluşturularak meclise hazır taslak sunulması için ayrı bir ekip oluşturulmalıdır.
Yukarıda belirtilen her iki ekipte de konusunun uzmanı yabancı uzmanlar da bulunmalıdır. Kaza analizinin yapılması ve özellikle mevzuat ile ilgili düzenlemelerin kolay ve basit olmadığı mutlaka dikkate alınmalıdır. Bu konuda örnek alınabilecek tüm ülkelerdeki mevzuatlar ayrıntılı olarak incelenmeli ve konu hakkında tam olarak bilgi sahibi olunduktan sonra çözüm geliştirilmelidir.
Soma Eynez sahasında üretilmeye hazır 450 milyon ton yüksek kaliteli linyit bulunmaktadır. Derin kotlarda çok daha ciddi duraysızlık, gaz ve yangın sorunlarının olması kuvvetle muhtemeldir. Ülkemizde, bu kalite ve miktardaki yegane linyit kaynağı olan Eynez sahasının verimli ve güvenli olarak üretilebilmesi için aşağıda başlıklar halinde verilen araştırmaların ivedilikle yapılması kesinlikle zorunludur. Bu çalışmaları organize etmek üzere bir kömür araştırma enstitüsünün kurulması düşünülmelidir.