Politika

Soma faciasının 10. yıl dönümünde Özel'den işçilere örgütlenme çağrısı: Karşımızdaki organize kötülük ayrı ayrı olduğumuzda bizi öldürüyor

"Seyyar giyotin yollayıp adaleti katlettirdiler"

13 Mayıs 2024 21:36

CHP Genel Başkanı Özgür Özel, 301 madencinin yaşamını yitirdiği Soma maden faciasının 10’uncu yıl dönümünde düzenlenen anma törenine katıldı. Özel, “İşçiler, emekçiler mesaj net. Size sermaye diyor ki; örgütlenin, birlikte olun. Ölecekseniz bile birlikte ölün ki gözümüz sizi görsün. İşte buradan sesleniyorum. Ölmek için değil ölmemek için örgütlenin. Ölmemek için sendikalı olun. Yaşamı savunanlar örgütlensinler. Çünkü karşımızdaki organize kötülük ayrı ayrı olduğumuzda bizi öldürüyor. Öldürmekle kalmıyor, yok sayıyor. Acıyı görmüyor. Bunun için örgütlülük önemlidir. Mutlaka sendikalı olun... Hakkınızı arayacak bir yerde örgütlenin" dedi.

Cumhuriyet tarihinin en büyük maden felaketlerinden biri olarak bilinen, 13 Mayıs 2014'te Manisa'nın Soma ilçesinde 301 maden işçisinin hayatını kaybettiği facianın yıl dönümünde maden şehitleri anılıyor.

Özel, facianın 10’uncu yılında Soma’da düzenlenen anma etkinliklerine katıldı. Özel, Cengiz Topel Meydanı’ndan başlayıp Soma Madenci Heykeli önünde sona eren maden şehitlerini anma yürüyüşüne katıldı, Soma Belediyesi’ni ziyaret etti. Ardından 301 maden şehidi için Emin Hıdır Bey Camii’nde düzenlenen hatim duası ve mevlit programına katıldı. Özel, CHP Soma İlçe Başkanlığı’nda düzenlenen CHP Merkez Yönetim Kurulu Toplantısı’na başkanlık etti. Soma madenci heykeli önündeki anma törenine de katılan Özel, daha sonra Soma Maden Müzesi’ni ziyaret etti, maden şehitleri aileleri onuruna düzenlenen akşam yemeğine katıldı. CHP lideri Özel daha sonra, “Türkiye’nin Aynası: Soma” isimli belgeselin gösterimini izledi.

"Kimi hukuk fakültesinde okuyor, babasının hakkını alabilmek için"

Özel, yürüyüşün ardından Soma Madenci Heykeli önünde düzenlenen anma töreni için kurulan sahneye maden şehitlerinin aileleriyle birlikte çıktı. Özel, burada yanındaki aileleri göstererek, “Anneleridir, babalarıdır, kardeşleridir. Bu aileler 301 maden şehidimizin geride bıraktıkları ve bize emanet ettikleridir. Göknur var burada. Gökhan'ın kızı, Gökhan vefat ettiğinde Göknur 28 günlüktü. Bugün 11 yaşında, 10 yaşını yeni dolduruyor. Buradaki çocukların her birisi o günlerde ya kundaktaydı ya beşikteydi. O gün buradaki çocuklar kadar olanlar şimdi kimi hukuk fakültesinde okuyor, babasının hakkını alabilmek için" dedi.

"Seyyar giyotin yollayıp adaleti katlettirdiler"

Konuşmasını Soma Davası üzerinden sürdüren Özel, "Soma'da sömürü belki birinci kademe mahkemeyle Akhisar'da cezalandırılamadı. Sermaye, sendika, siyaset üçgeninin yuttuğu 301 kişinin adalet arayışı, ailelerin adalet arayışı karşılığını bulmadı. Ama süreç boyunca birçok şey yaşadık. Öyle kanunlar çıkardılar ki kimin tarafında olduklarını gördük. Öyle hakimleri alıp, öylesine adaletli gencecik bir hakimi alıp götürüp yerine öyle birini getirdiler ki kimin tarafında olduklarını gördük. Yargıtay ‘5 sıfırla olası kast burada yoksa nerede olacak? Nerede uygulayacaksın? Al bu dosyayı 301'er kez müebbetle yargıla’ demişken; 5 kişiden üçünü alıp 3 tane oraya seyyar giyotin yollayıp adaleti katlettirdiler. Kimin tarafında olduklarını gördük" diye konuştu.

"Arada 649 madenci daha öldü, iki Soma'dan fazlası oldu"

"Biz emeğin tarafındayız. Biz alın terinin tarafındayız. Biz iş sağlığı değil işçi sağlığı diyenleriz. Biz iş güvenliği değil işçilerin güvenliği diyenleriz" diyerek sözlerini sürdüren Özel, şunları kaydetti:

"Biz alın terinin karşılığı alınana kadar, iş cinayetlerinin hepsinin hesabı sorulana kadar ve artık bu ülkede emekçiler, iş cinayetlerinde ölmeyene kadar durduğumuz yerde duracağız, mücadeleyi sürdüreceğiz. Soma'nın olduğu gün 301 kişi hayatını kaybetti. Türkiye'de değil, dünyanın bütün televizyonları geldiler, madeni gören bir tepeden bir hafta canlı yayın yaptılar. Sonra bugüne geldik. Arada ne oldu? Arada 649 madenci daha öldü. İki Soma'dan fazlası oldu. Ama nerede dünya televizyonları? Nerede Türkiye televizyonları?"

"Karşımızdaki organize kötülük ayrı ayrı olduğumuzda bizi öldürüyor"

İşçiler, emekçiler mesaj net. Size sermaye diyor ki; örgütlenin, birlikte olun. Ölecekseniz bile birlikte ölün ki gözümüz sizi görsün. İşte buradan sesleniyorum: Ölmek için değil, ölmemek için örgütlenin. Ölmemek için sendikalı olun. Yaşamı savunanlar örgütlensinler. Çünkü karşımızdaki organize kötülük ayrı ayrı olduğumuzda bizi öldürüyor. Öldürmekle kalmıyor, yok sayıyor. Acıyı görmüyor. Bunun için örgütlülük önemlidir. Mutlaka sendikalı olun. Ama sakın, eğer gelen müfettişi işveren haber alıp da ona söyleyince, gelen müfettişi önce Ayvalık'ta balık yemeye götürüp oyalayıp, içerideki riskli aletleri dışarı taşıtıp, müfettişi gezdirip biz de bir kusur göremedik diyen sarı sendikadan olmayın. Açık açık konuşuyorum. Her türlü örgütlenmenin arkasındayım. Türk-İş'in, Maden İş'in örgütlenmesinin, Zonguldak havzasında iyi örnekleri var. Ancak Türk-İş, Maden-İş, Soma'daki çizgisinde oldukça benim gözümde sendika değildir.

"10 yıldır burada olmayan, bir tek duruşmayı izlemeyenlerle emekçilerin yürüyecek bir adım yolu yok"

Açık açık söylüyorum. Bağrım yanık benim. Yüreği yanık bu insanların sendika görevini yapaydı işçiler hayatını kaybetmeyeceklerdi. Sendika seçiminin, sandığının dışarıda atacak pusulanın vardiya çıkışında zorla ele tutuşturulduğu, sendika ağlarının kendilerini yeniden seçtirip zulmü, sömürüyü yeniden ürettikleri bu sarı sendikacılığa Soma'dan isyan ediyoruz. Ne Türk-İş'le ne Maden-İş'le değil Soma'daki çarpık yapıyla, Soma'daki aidatları keserken sendika olup hak aramaya gelince meydanda olmayanlarla, 10 yıldır burada olmayanlarla, bir tek duruşmayı izlemeyenlerle emekçilerin yürüyecek bir adım yolu yoktur.

"Aidat sendikacılarından kurtulun"

Buradan sesleniyorum. Bu insanlar hakkını alsın diye, 2 bin 800 işten çıkarılan işçi alsın diye büyük mücadele verildi. Her seferinde gizli protokollerle ödemelere engel olan o sarı sendika, Soma'da bizim kaybımız 301 değil, bizim kaybımız 303'tür. Bu dava uğrunda defalarca yürüyerek Ankara'ya doğru giden, önü kesilen, jandarmaca durdurulan, Ankara'ya sokulmayan, Süleyman Soylu yüzünden 3 gün taş üstünde yatıp buraya bir bayram sabahı dönerken hayatını Kırkağaç Kavşağı'nda kaybeden Ali Faik İnter kardeşim de Bağımsız Maden İş'in kurucu Genel Başkanı Tahir Çetin kardeşim de bizim şehitlerimizdir. Buradan bütün madencilere sesleniyorum. Sırtınızdaki kenelerden kurtulun. Emeğinizi sömürenlerden kurtulun. Aidat sendikacılarından kurtulun. Hakkınızı arayacak bir yerde örgütlenin, örgütlenin, örgütlenin."

"Tekmeyi yiyeni unutmadık"

Faciadan sonra dönemin başbakanı Tayyip Erdoğan Özel Kalem Müdür Yardımcısı Yusuf Yerkel'in yere yatırılan eylemci madenciyi tekmelediğini anımsatan Özel, şunları söyledi:

"Burada çok sloganlar duydum. Neyi unutmadınız? Atılan tekmeyi, tekmeyi yiyenin adını hatırlayan var mı? Atan Yusuf Yerkel, tekmeyi yiyen kim, Erdal Kocabıyık. Erdal Kocabıyık o tekmeden sonra işinden oldu. Onu dönemin Bergama Belediye Başkanı'ndan rica ettik. Seraya koydu. Kömürle değil, çiçekle uğraşıyordu. Belediyeyi kaybettik. AK Parti geldi, Erdal'ı çöpe koydular. Erdal, 5 yıl boyunca en ağır şartlarda mobbing ve zulüm gördü. Dedim alıp başka yere koyalım. Dedi ‘Başkanım direneceğim. Bergama'da ailem, direneceğim’. Ben de dedim ki ‘Dayan Erdal, Bergama'yı alacağım, seni kurtaracağım.’ Biz tekmeyi yiyeni unutmadık. Zulmedeni unutmamak kadar, zulme uğrayanı unutmamak, kimseyi arkada bırakmamak şiarımızdır."

"Bugün Savaştepe'de, Bergama'da Akhisar'da, Kırkağaç'ta ve Soma'da artık onlar yok, biz varız"

"Facianın olduğu gün 301 kişi o ölüme otobüslerle gitti" diyen Özel, "Nereden kalktı o otobüsler? Soma'dan, Kırkağaç'tan, Akhisar'dan kalktı. İzmir'in Kınık'ından, Bergama'sından kalktı. Balıkesir'in Savaştepesi'nden kalktı. Bu altı ilçeye cenazeler döndüler. O gün o ilçelerin hepsinde iktidar hüküm sürüyordu. Soma'nın adı biliniyordu. Her seçim akşamı bir elinde Twitter, bir elinde televizyon kumandası, çok bilmişler bu kente küfrettiler. Bu kente siyasi tercihlerinden dolayı küfrettiler. Baskıyı bilmeden, zulmü bilmeden küfrettiler. Her seçim gecesi Soma'ya laf eden karşısında beni bulur dedim. Her gün adım adım, emek emek mücadele verdik. Şu anda bugün bir aradayız. Bugün Savaştepe'de, Bergama'da Akhisar'da, Kırkağaç'ta ve Soma'da artık onlar yok, biz varız" dedi.

"Unutursak yüreğimiz kurusun" diyerek sözlerine devam eden Özel, "Her kim nerede bir hak arama mücadelesi varsa, madenciyse madenci, emekliyse emekli, atanmayan öğretmense onun. Kim hakkını arıyorsa koşun gelin. Birlikte olalım. Meydanları dolduralım. Herkesin hakkını söke söke alalım. Hepinizi saygıyla selamlıyorum. Hatıraları önünde saygıyla eğiliyorum. Emek kazanacak, emekçiler kazanacak. Biz kazanacağız. Yoksullar kazanacak. Kimsesizler kazanacak. Biz kazanacağız" diye konuştu.

Özel, daha sonra maden şehitlerinin aileleriyle birlikte Soma Madenci Heykeli’ne karanfil bıraktı, Maden Müzesi’ni ziyaret etti.