Sağlık

Sokaktaki çiğ köfteye dikkat

Sokak aralarında satılan çiğ köfteler, paraziter hastalıkların yayılmasına neden olabiliyor

14 Şubat 2009 02:00

Selçuk Üniversitesi Veteriner Fakültesi Parazitoloji Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Bilal Dik, sokak aralarında satılan çiğ köftelerin paraziter hastalıkların yayılmasına neden olabildiğini söyledi.

Dik, et, pastırma, sucuk ve kavurma gibi et ürünleri ile sakatatların beslenmedeki öneminin büyük olduğunu belirtti.

Buna karşın et ve sakatatlarla insanlara doğrudan veya dolaylı yollarla bulaşan birçok paraziter hastalık olduğunu ifade eden Dik, "kaçak ve kontrolsüz kesimler, sağlıksız ortamlarda hazırlanan et ve et ürünlerinin tüketilmesi, birçok paraziter, viral ve bakteriyel hastalığın insanlara bulaşmasına, hatta ölümlere sebep olabiliyor" dedi.

Prof. Dr. Dik, doğrudan ve dolaylı yollarla bulaşan paraziter hastalıklar arasında en önemlilerinin tenyalar, solucanlar, tek hücreli parazitler ve kistik ekinokokkozlar (kurtçuk hastalığı) olduğunu dile getirerek, bu parazitlerin, türlerine göre iştah bozukluğu, karın ağrısı, bulantı, ishal, kabızlık, görme bozukluğu, ateş, kulak çınlaması, koma hali ve sara benzeri belirtilere yol açabileceğini, hatta bazılarının ölüme dahi neden olabildiğini bildirdi.

Az pişmiş ete de dikkat

Et, et ürünleri ve sakatatlarla doğrudan bulaşan paraziter hastalıklardan korunmak için, bunların çiğ veya az pişmiş olarak tüketilmemesi gerektiğini vurgulan Dik, şunları kaydetti:

"Fakat, çiğ köftenin sokak aralarında rahatlıkla satılması, bazı davetlerde özellikle çiğ köfte ikram edilmesi, paraziter hastalıkların yayılmasına neden oluyor. 2004 yılında İzmir'de bir salgın ortaya çıkmış ve aynı yerden çiğ köfte yiyen yaklaşık 300 kişiden 100 kadarında daha çok domuz etinden bulaşan parazite rastlanmış. Yapılan tetkiklerle, söz konusu salgının aynı parazitten kaynaklandığı doğrulanmıştı. Bu çiğ köftelerin de bir kısmının saf domuz etinden yapıldığı, bazılarına da domuz eti karıştırıldığı ifade edilmişti. İzmir'de çıkan bu salgın, konunun ne kadar önemli olduğunu açıkça göstermektedir.

Çiğ köfte ne kadar çok acıyla yoğrulursa yoğrulsun hastalık bulaşma riski azalmaz. Çünkü çiğ köfteye atılan acı, çiğ et içindeki hastalığa neden olan paraziti öldürmez. Çiğ köftenin tüketilmemesi en doğru olanı."

Tenya bulaşması kolaylaşıyor

Prof. Dr. Dik, ayrıca kadınlarda özellikle sarma ve dolma yaparken tadına bakma alışkanlığının tenyaların ve toksoplasmozun bulaşmasını kolaylaştırdığını belirterek, et ve et ürünleriyle ilgili mesleklerle uğraşan kişilerin bilgilendirilmesi, çiğ et yeme ve çiğ etle uğraşmanın risklerinin anlatılması gerektiğini vurguladı.

El ve tırnak temizliğinin hastalıklara karşı korunmada büyük önem taşıdığını anlatan Dik, şöyle devam etti:

"Etlerle uğraşılırken eldiven giyilmeli. Etler küçük parçalar halinde doğranmalı ve kısık ateşte pişirilmelidir. Sucuk ve pastırma gibi et ürünleri olgunlaştıktan sonra yenilmelidir. Sığır etlerindeki sistiserkler (tenya larvası) sucukta 7 gün, pastırmada 14 gün içinde canlılığını kaybettiğinden dolayı, bu ürünler belirtilen süreden önce tüketilmemelidir. Sistiserkler sıfır derecenin altındaki sıcaklıklarda kısa sürede öldüğü için, bu şekilde değerlendirilen etlerde bu parazitin bulaşma riski ortadan kalkmaktadır."

Prof. Dr. Dik, et ve sakatatlarla bulaşan hastalıkların kontrolünde mezbahalarda mutlaka bir veteriner hekim görevlendirilmesi, hastalıklı organ ve dokuların yakılması için bir yakma fırın yapılması veya derin çukurlara gömülerek üzerleri sönmemiş kireçlerle kapatılması gerektiğini sözlerine ekledi.